İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnegöl İnsani Yardım Vakfı (İNİYAD)’ın düzenlemiş olduğu ‘Müslüman Coğrafyasından İzlenimler’ adlı panel gerçekleştirildi. Düzenlenen panel öncesi konuşan İHH İNİYAD Yönetim Kurulu üyesi Nurullah Eren, “Mazlumların yanında olma görevini yerine getiren İHH, dünyanın her yerine ulaşıyor” diye konuştu.
Sani Konukoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panelde Halil İbrahim Zengin ‘Nepal’ izlenimlerini, Burak Kılınç ‘Bosna-Hersek’ izlenimlerini ve Eyüp Köksal ise ‘Ruanda’ izlenimlerini slayt ve sinevizyon gösterimi eşliğinde katılımcılara sundu.
EY İSRAİL, EY ZALİMLER, SİZ BAŞIBOŞ DAVRANAMAZSINIZ
Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından başlayan programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İHH İNİYAD Yönetim Kurulu üyesi Nurullah Eren, “İHH, mazlumların yanında olma görevini yerine getiriyor. Mavi Marmara saldırısının 4. yıl dönümünde düzenlenen özgürlük yürüyüşüne binlerce kişi katıldı. Güçlü bir şekilde, ‘Ey İsrail, ey zalimler, siz başıboş davranamazsınız. Karşısında illaki Müslümanlardan dur diyecek insanlar var’ diyerek, güçlü bir haykırışla onların karşısında duruldu. Biz bu yolda 10 şehit verdik ama orada gördük ki yüz binler, milyonlar belki de şahadeti alnının çatına yazmış ve bu konuda tereddüt etmiyor. İHH, dünyanın her yerine ulaşıyor, 133 ülkede yetim çalışması yapıyor ve 40 bin yetime bakıyor. İsteyen herkes aylık 90 TL bağışla yetim sponsoru olunabilir” dedi.
ALİYA İZZETBEGOVİÇ’İN DOĞDUĞU EVİ TÜRKİYE ONARMIŞ
Eren’in konuşmasının ardından kürsüye çıkan ilk panelist İHH İNİYAD Yönetim Kurulu üyesi Burak Kılınç oldu. Bosna’nın 4 buçuk milyon nüfusa sahip olduğunu aktaran Burak Kılınç, “Biz Bosna’yı çok seviyoruz. Bosna bizim, İHH Vakfı’nın kuruluşunda yer alan ülke. İHH’nın kuruluş temelleri Bosna savaşı ile atıldı. Bunun için Bosna bizim için önemli. İHH’nın 9 ana kurucudan 8’i yaşamıyor. O ekibin içerisinde şuanda sadece Bülent Yıldırım kaldı. Bosna’daki evler, savaşın izlerini taşıyor. Evlerin üzerinde savaştan kalma mermi izleri var. Türkiye tarafından yaptırılan birçok cami bulunuyor. Yine, Bosna Hersek’in unutulmaz Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in doğduğu evi Türkiye onarmış” şeklinde konuştu.
BOSNA’DA SAVAŞTA BABALARINI KAYBEDEN YETİM ÇOK VAR
Bosna’da nereye gidilirse hep bayanlarla karşılaşıldığını çünkü Bosna’da erkeklerin büyük bir çoğunluğunun yok edildiğini belirten Kılınç, “Bosna’da bulunan yardım derneklerinin bir çoğununun başkanı bayan. Bosna, cennet gibi bir yer. Bosna’dayken hiç yabancılık çekmedik. Bursa gibi yeşil bir yer. Sanki Türkiye’deydik. Bosna’da adım attığınız her yerde beyaz taşların olduğu mezarlıklarla karşılaşıyorsunuz. Bosna’da savaşta babalarını kaybeden yetim çok var. Bosna’da tarih var” diye konuştu.
NEPAL’DE İŞLER YAVAŞ YÜRÜR’ ŞEKLİNDE BİZİ LEVHA KARŞILADI
Orta Asya’da Çin ile Hindistan arasında yer alan bağımsız ülke olan Nepal’de edindiği izlenimlerini anlatan İHH İNİYAD eski Başkanı Halil İbrahim Zengin, ülkenin nüfusunun 28 milyon civarında olduğunu belirterek; “Nüfusun yüzde 5’i Müslüman olan bir memleket. Güzel ve görülmesi gereken bir yer. Dünya’nın en yüksek noktası olan Everest bu ülkede bulunuyor. Fakir bir memleket ama turizmin olduğu bir memleket. Everest tepesine tırmanın maliyeti 150 bin dolar. Nepal, bizim ülkemize 500-600 kilometre uzaklıkta. Nepal’in başkenti Katmandu’da bizi, ‘Nepal’in egemenliği hiçbir zaman yabancılara bırakılmadı. Nepal’de işler yavaş yürür’ şeklinde bizi levha karşıladı” dedi.
CAHİLİYE ADETLERİ NEPAL’DE YAŞANIYOR
Nelap’de paranın mutluluk ve saadet getirmediğini gördüklerini belirten Zengin, “Nepal, insanı boğucu bir şeklide toz bulutunun olduğu ve insanı çok ciddi bir şekilde rahatsız eden kokunun olduğu bir yer. İHH, Nepal’de Cemaati İslam’la işbirliği yapıyor. Bütün projelerini onlarla yürüterek, işbirliği sağlamakta. Ülkede 6 saat elektrik veriliyor. Biz orada şunu gördük; para mutluluk ve saadet getirmiyor. Nepal’de gece çok erken oluyor. Akşam karanlığıyla birlikte sokaklarda kimse yok. Sokak lambaları da yanmıyor. Havanın aydınlanmasıyla beraber bütün herkes dışarıda. 5 yaşındaki çocukta, 80 yaşındaki dede de sokaklarda. Çünkü erken yattıkları için erken kalkma mecburiyetinde kalıyorlar. 1400 yıl öncesine gitmek istiyorsanız Nepal’e gidebilirsiniz. Neden? Oraya gittiğimizde Hz. Ebubekirleri, Hz. Ömerleri, Hz. Osmanları ve Hz. Alileri gördük. Ama Ebucehilleri de gördük. Nepal’de inek kesmek yasak. Öldüğünde derisini kullanıyorlar ama etini kesinlikle yemiyorlar. Manda ve küçükbaş hayvan kesimi serbest. Cahiliye adetleri Nepal’de yaşanıyor. İnsanlar işe giderken, putun karşısına geçiyor ve kendilerince temizlendikten sonra işe gidiyorlar” şeklinde konuştu.
AFRİKA ÜLKESİ YARDIMA MUHTAÇKEN 3 DİL BİLEBİLİYOR
Son olarak kürsüye çıkaran ve Ruanda izlenimlerini anlatan İHH İNİYAD Yönetim Kurulu Üyesi Eyüp Köksal ise, “Bizim müthiş bir dil problemimiz var. Oraya 10 kişi gitmiştik ve sadece içimizden 1 kişi İngilizce konuşabiliyordu. Ruanda gibi küçücük bir yer, tarihinde hep sömürge olarak yaşayan bir ülkede 30 yaşın üstündeki nesil kesinlikle Fransızca biliyor. Ondan sonra Fransızlara nefret duyarak Fransızcayı kaldırmışlar. 30 yaşın üstü hem Fransızca hem İngilizce biliyor. Bir de Müslümanlarsa Arapça da biliyorlar. 3 dil… Türkiye’de her imkânın içerisinde olan ve 12 yıl eğitim alan İngilizce, Arapça görüp de 2 kelimeyi bir araya getirip konuşamıyoruz. O Afrika ülkesi yardıma muhtaçken 3 dil bilebiliyor. Bizde müthiş bir problem var” dedi.
NAMAZ KILINA DİREK KOŞARAK GELİP SİZE SARILIYOR
Ruanda’nın sadece yüzde 10’unun Müslüman olduğunu belirten Köksal, “O yüzde 10 da ‘beyaz efendi’ diye adlandırılan insanı gördüğü zaman bir de namaz kılıyorsa direk koşarak gelip size sarılıyor. Oranın Müslümanları müthiş samimi. İnternette belki görmüşsünüzdür, ilk defa bir beyaz Müslüman gören siyahi Afrikalının nasıl ağlayarak sarıldığı ile alakalı bir video vardı. Gerçekten de ona benzer manzaralar ile karşılaştık” ifadelerini kullandı.