İnegöl Ertuğrulgazi Kültür ve Yaşatma Derneği tarafından geçtiğimiz gün Hocalı Soykırımı konulu seminer düzenlendi. Düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan Yrd. Doç. Dr. Gökmen Kılıçoğlu, “Ermeniler nasıl dünyaya bir soykırım algısını kabul ettirmeye çalışıyorsa bizim de uğramış olduğumuz katliamları anlatmamız gerekiyor” dedi.
İnegöl Ertuğrulgazi Kültür ve Yaşatma Derneği, 26 Şubat 1992 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve tarihte; Azeri sivillerin Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayı olarak bilinen “Hocalı Soykırımı”nın yıl dönümünde, yaşanan vahşeti konu alan bir konferans düzenledi. Geçtiğimiz Cumartesi akşamı dernek binasında düzenlenen konferansta, Düzce Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gökmen Kılıçoğlu, Hocalı soykırımını anlattı.
UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program, şiir dinletisi ile devam etti. Sonrasında ise Hocalı soykırımını anlatan sinevizyon gösteriminin ardından kürsüye çıkan İnegöl Ertuğrulgazi Kültür ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, çok geniş bir tarihimiz, çok geniş coğrafyaya hitap eden bir tarihi kültürümüz olduğuna vurgu yaparak, “İster istemez tarihi sorumluluklarımızı yerine getirmekle hükümlüyüz. Çünkü tarih bunu bize adeta emrediyor. Bugün bakıyorsunuz yaklaşık 1 ay önce Suriye’deki Türkmenler için bir konvoy yaptık. Sonuçta bu coğrafyada yaşanan olaylara duyarsız kalamıyoruz. Bu olaylardan biri de Hocalı katliamı. Bize unutturulmak istenen ancak hafızalarımızda her zaman yer edecek bir olay. Çünkü artık bizim bu coğrafyadaki; Doğu Türkistan’dan tutun da Bosna’da, Yemen’de, farklı coğrafyalardan bütün olaylara duyarlı kalmamız gerekiyor. Bu olaylardan biri de Hocalı katliamı. Ermeniler nasıl dünyaya bir soykırım algısını kabul ettirmeye çalışıyorsa bizim de uğramış olduğumuz katliamları anlatmamız gerekiyor. Bu sebeple bir her yıl program düzenliyoruz” dedi.
İLK DEĞİLDİ, SON DA OLMAZ
Yılmaz’ın ardından kürsüyü devralan Düzce Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gökmen Kılıçoğlu, Hocalı soykırımının yaşadığımız ilk soykırım olmadığının altını çizerek “Eğer aklımızı başımıza almazsak da göreceğimiz son soykırım olmayacak. Bu görüntülerin tamamına bile tahammül edemedik. Bunlar orada yaşandı” şeklinde konuştu.
TÜRKLER YÜZLERCE KEZ SOYKIRIMA UĞRADI
Türklerin tarih boyunca yüzlerce kez soykırıma uğradığını Çin ve Türk toplumlarının toplam nüfuslarından örneklerle rakamsal olarak ortaya koyan Kılıçoğlu, “Çin’in nüfusu yaklaşık 2 milyara yaklaştı. Biz Çinlilerle baktığımızda tarihe hemen hemen aynı dönemlerde çıktığımız söylenebilir. Hatta daha önce çıktığımız bile söylenir. Şimdi tüm Türk dünyasını alın, taş çatlasa 350-400 milyon Türk nüfusu var yok. Bir tarafta da 2 milyarlık Çin nüfusu var. Bu nasıl oldu. Biz o kaynağından çıkan sular gibi her gittiğimiz yerde, her çarptığımız taşta biraz kaybederek gittik. Biz savaşmasını bilmeyen toplumlar da değildik, kahramandık. Ama işte bizim karşımıza normal yollardan çıkamayanlar, bu şekilde hareket etti. Bunun gibi görüntüleri Kafkaslarda, Balkanlarda, Anadolu’da da gördük. Türk milleti tarihi boyunca bunun gibi yüzlerce soykırım yaşadı. Hala yaşamaya devam ediyor. Bunun farkına varmazsak daha çok böyle oturup birbirimize soykırım olaylarını anlatıp ağlarız” diye konuştu.
EMPERYALİST DEVLETLERİN KIŞKIRTMASI
Kılıçoğlu, “Hocalı katliamı Ermeniler tarafından bakıldığında Ermenilerin 1915 olaylarının intikamını almak için yapıldığını söylerler. Oysa bu katliamlar emperyalist devletlerin kışkırtmasından başka bir şey değildir. Katliamdan öncesine baktığımızda Ermenistan’da ve Karabağ’daki Türk eserlerini yakarak, yıkarak bu topraklardaki Türk varlığını yok etmeye çalışmışlar. Bölgedeki Türkleri göçe zorlayarak veya İran ve Türkiye, Rusya’daki Ermenilere teşvikler vererek bu bölgeye göç ettirmişler ve Karabağ’da çoğunluk nüfus haline gelmişlerdir. SSCB dağılma sürecinde Ermeniler silahlanmış ve Azerbaycan’ın kırılmasından sonra Karabağ’da özerkliğini ilan etti. Azerbaycan bunu tanımadığı için de savaş kaçınılmaz oldu. Karabağ’ın tek havaalanı Hocalı bölgesinde idi. Bu da Hocalı bölgesinin stratejik önemini arttırıyordu. Azerbaycan’ın kurulu bir ordusunun olmaması ve Sovyetler Birliği’nin bu sorunu çözeceğini düşündüklerinden müdahalede geç kaldılar. Ermeniler de bölgeyi işgal etti Sovyetler Birliği’nin o bölgedeki kontrol dışında kalan bir tümeninin Ermeni olan subaylarını satın alan Ermenistan bu tümenin ateş gücünden faydalanarak Hocalı’da bir gecede cesedi bulunan 623 Türk vatandaşını öldürmüşlerdir. Hocalı’dan kurtulanların sayısı 2 veya 3 bini geçmemiştir. Şehrin nüfusunun 7 bin olduğu düşünülürse katliamın gerçek yüzü ortaya çıkar” ifadelerini kullandı.
KATLİAM HALKTAN GİZLENDİ
Kılıçoğlu, dönemin Azerbaycan hükümetinin halkın infialinden korktuğu için katliamı halktan gizlediğini ifade ederek, “Katliam, Türk diplomatların görüntülerini Türkiye basınına vermesiyle ortaya çıkmıştır. Azerbaycan’da yaşayan Ermenileri bile Ermenistan devleti istihbaratçıları tarafından öldürtülerek suçu Azerbaycanlılar yaptı diyerek halkları kışkırtmaya çalışmıştır. Hocalı’da öldürülenlerin çoğunun vücudundan uzuvları koparılmış, gözleri çıkarılmıştır” dedi.
ERMENİLERİN KARABAĞ’A GİRİŞLERİ YASAK
Ermeniler’in Hocalı katliamı sırasında aldıkları esirleri madenlerde zorla çalıştırdıklarını ifade eden Kılıçoğlu, “Ermeniler organ mafyasıyla işbirliği içindeler. Günümüzde Karabağ bölgesine Ermenilerin bile girişleri yasaktır” diyerek sözlerini tamamladı.