Kütahya’da emekli öğretmen Şükrü Atakan’ın organizatörlüğünde oğullarını, gelinlerini, torunlarını ve yakın akrabaları ile bir araya gelerek, asırlık ’helva çekme’ geleneğini sömestri tatili sebebiyle bir kez daha yaşattılar.
Kütahya’da uzun kış gecelerinde bir araya gelen akraba ve gezek gruplarının olmazsa olmazı pişmaniye (Çekme helva) geleneğini, Şükrü ve Fatma Atakan ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Şükrü Atakan, çekme helvanın yapılışını ve hikayesini şöyle özetledi: “Asırlar evvelinden gelen helva çekme geleneğinde önce büyük bir kap içerisinde un, tereyağı ile kavrulur. Buna miyane denir. Başka bir kapta da su, şeker ve limon tuzu belli bir kıvama gelinceye kadar kaynatılır. (Bunu ustası belirler) Ocaktan alınan bu mablak soğuk bir ortamda defalarca uzatılıp, katlanır. Belli bir kıvama gelince halka yapılıp, büyük bir zini içeresine alınıp miyanenin üzerine konur. 3-4 kişi mablağın etrafını dağılıp belli bir büyüklüğü gelince kadar 2 iki elleriyle sıkılarak çevrilirler. Usta olan bunu zaman zaman alt üst yapar. Bu çekme ve alt üst yapma işlemi en az 20 defadır. Her çevirmede ve çekmede mablak katlana katlana 20 sayıya gelindiğinde tel tel ayrılarak ve miyaneyi içine alarak, ince tel halini alır. Bu lokmalar haline getirilerek büyük bir tepsi içerisinde veya yer sofrasında fıstıkla beraber afiyetle yenir. Lokmalar içine yüzük veya başka bir madde konur. Yenme sırasında bu kime çıkarsa bir daha ki sefere bu helva çekme işlemi o nun evinde yapılır.”
Atakan, helva çekme geleneğinin Kütahya’da 6 asır öncesine dayanan bir adet olduğunu sözlerine ekledi.(EFE)