“Orucu uykulu geçirmek sevabı azaltır”

Bazı çevrelerce 1 saat fazla oruç tutuluyor gibi iddialara da cevap veren Canbey, Diyanetin bu konuda çok titiz olduğunu ve yanlış karar vermeyeceğini ifade etti.

ÇOK UYUMAMAK LAZIM

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan eski İlçe Müftüsü Bayram Canbey, ‘Orucu uykuya tutturmak sevabını azaltır mı?’ sorusuna “Çalışma saatleri uygun olmadığı için gece çalışıp, gündüz istirahat etmek durumunda olanların orucuna bir zarar gelmez. Ama arada namaz vakitleri gelip, geçecektir. Onları kaçırdığı için orucun da, Ramazan ayının sevabını da azaltır. Keyfi uyuyan için ise zaten caiz değil. Niye? Dinimiz az uykuyu, az yemeği, az konuşmayı itidal noktasında tenzih etmiş. Yani aşırı uykuya dalmak gaflet esiridir. Hele ramazan ayında olursa bu da oruç değildir. O bakımdan uykudan yeterince uzak durmakta fayda var. Az uykuya insanın vücudunu alıştırması lazım. Herhangi bir hastalık hali mevcut değilse, çok uyumamak lazım. Uyku gaflet demektir” diye konuştu.

SAHURA KALKMAK DAHA EFTAL

‘Sahura kadar uyumak veya uyumamak çok önemli değil’ diyen Canbey, “Ama sahura kalmak, bir yudum da olsa su içmek, o sahuru tatmak güzel bir şeydir. Peygamber Efendimizin de tavsiye ettiği şeyde odur. Sahurda bereket vardır diyor. İmsak vaktine yakın bir zamana kadar geciktirebilirsiniz. Peygamberimizin de görüşleri bu şekilde. Belki şu olabilir; yani biraz uyuyup, geç kalkıp sahur yemeği için hazırlanmak, abdestini alıp 2 rekât namaz kılmak, gece teheccüt namazını da eda etmiş gibi sevap kazanır. Sevap üstüne sevap alınır. Bundan dolayı durumu müsait olanlar, yapabilenler gece kalkıp namaz kılabilir. Bunların haricinde nafile ibadetler yapılabilir, Kuran okunabilir. Seher vakti dediğimiz zaman çok önemlidir. Bu önemli zamanı nafile ibadetlerle geçirmek çok önemlidir. O bakımdan yapılması çok çok güzeldir” dedi.

BİRKAÇ KİŞİYE İTİBAR ETMEK ÇOK DOĞRU DEĞİL

Oruç tutma saatinin bazı çevrelerce 1 saat fazladan tutulduğuna dair iddialara cevap veren Canbey, “Bazı çevrelerde 1 saat fazladan oruç tutulduğuna dair bazı durumlar var. Bazı akademisyenler var ve bu durumun üzerinde çok duruyorlar ama diyanette tek başına bir şey söyleyen bir kurum değil. Din İşleri Yüksek Kurulu var. 16-17 Kişiden oluşan, istişare ediyorlar. Yani İslam açısında Türkiye’de söylenen bir konuda yanlış varsa, yani kurum olarak yanlış yapılıyorsa kurum olarak herkes sesini yükseltiyor. Mısır’dan, Arabistan’dan, bizim medrese hocalarımızdan tepki gösterenler olabilir. Ama şu anda böyle bir tepki yok. Diyanetin hesapları doğrudur diye hep öyle teyit ediyorlar. Ama buna rağmen birkaç kişi çıkıyor. Birkaç kişiye itibar etmek çok doğru değil” şeklinde konuştu.