Mardin’de ikamet eden Suriyeli çocuklara aşı yapılmaya devam ediliyor.
Sağlık Bakanlığı tarafından 15-28 Şubat 2017 tarihleri arasında düzenlenen aşı kampanyası kapsamında Mardin merkez Artuklu ilçesinde ikamet Suriyeli ailelerin çocukların hastalıklara karşı aşılanmasına başlandı. Yeniyol 1 Nolu Aile Sağlık Merkezi’nde yapılan açılışa törenine Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Aşı ile Önlenebilir Daire Başkanlığı’ndan Dr. Halit Ümit Özdemirer, İl Sağlık Müdürü Mehmet Derviş, Halk Sağlığı Müdürü Saffet Yavuz, İl Sağlık Müdürlüğü İzleme ve Değerlendirme Şube Müdürü İsa Aydoğan ve sağlık personelleri katıldı.
Göçmen sağlığı ve aşılamanın önemi vurgu yapan Halk Sağlığı Müdürü Saffet Yavuz, “Aşı uygulamalarının amacı, hassas yaş gruplarına aşı ile önlenebilir hastalıklara yakalanmadan önce ulaşıp onları bağışık hale getirerek, bu hastalıklara yakalanmalarını ve bu hastalıklardan doğabilecek sakatlık ve ölümleri önlemektir. Sağlık Bakanlığı bu amaç doğrultusunda Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) 1981 yılından beri yürütülmekte olup, bugün itibarıyla 13 hastalığa karşı aşı uygulanmaktadır. Bunlar verem, difteri, tetanoz, boğmaca, çocuk felci (polio), Hib menenjiti, zatürre, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, mikrobik sarılık (hepatit B, hepatit A) hastalığına karşı yapılan aşılardır” dedi.
Aşılama sayesinde birçok başarıların elde edildiğini kaydeden Yavuz, dünyada çiçek hastalığının aşı sayesinde yok edildiğini söyledi. Türkiye’de çocuk felci hastalığının 18 yıldır görülmediğini kaydeden Yavuz, “Anne ve yeni doğan bebekte görülen tetanoz hastalığı, difteri hastalığı artık görülmemektedir. Diğer aşı ile önlenebilir hastalıkların görülme sıklığı da başarılı aşılama çalışmaları sayesinde oldukça düşmüş durumdadır. Dünyada göçmenler ve mülteciler önemli sağlık sorunlarına neden olmaktadırlar. Bunların başında, aşı ile önlenebilir hastalıklarda artış olması ve bazı elimine edilmiş hastalıkların yeniden görülmesi gelmektedir. Özellikle 0-59 ay nüfus, aşı ile önlenebilir hastalıklardan başta polio (çocuk felci), kızamık, boğmaca ve difteri olmak üzere, şu anda rutin çocukluk çağı aşı takvimimizde bulunan tüm antijenlere karşı hassastırlar. Bu kişilerin ait oldukları ortamlarda, birinci basamak sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği olanağı en aza inmiştir. Bu nedenle, salgınlar yaşanabilmekte veya yaşanma olasılığı artmaktadır. Göçmen olarak geldikleri ülkelerde de, olası vakalara ve virüs dolaşımına sebep olmaktadırlar. Bu gerekçelerin tamamen ortadan kalkması veya en aza indirgenmesi için, bahsi geçen gruplar içerisinde aşı oranlarının yükseltilmesi ve rutin aşılama çalışmalarına sürdürülebilirlik kazandırılması gerekmektedir” diye konuştu.