İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, dün makamında İnegöl mobilyasındaki son durum ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ayhan, “Ayakta kalmamız için tasarım odaklı ürünler yapmamız gerekir” dedi
Ayhan, makamında yaptığı değerlendirmede, yeni tasarımların sürekli bir adım öne götürdüğünü belirtti.
AYAKTA KALMAK İÇİN TASARIMA ODAKLANMAK GEREKİR
Tüm İslam âleminin Ramazan’ını tebrik ederek konuşmasına başlayan İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, “2014 yerel seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve en son genel seçimler olmak üzere Türkiye bir seçim atmosferinden geçti. Dolayısıyla Türkiye’de üretim yapan her sektörde bir gerileme oldu. Bizim sanayimizdeki en önemli etkenlerden biri de komşu ülkelerde yaşanan iç savaşların ve hükümet krizlerinin, ekonomik krizlerin olmasıdır. Komşu ülkelerin bir an önce kendilerini toparlamaları, akan kanın durması ve ekonomilerin düzelmesi hem Türk üreticisinin hem de İnegöl mobilyacısının öncelikli istekleridir. Irak’ta IŞİD olayları bu işin tuzu biberi olmuştur. IŞİD’in oradaki iç savaşı, hükümete karşı yapmış olduğu hareket İnegöllü mobilyacıları da derinden yaraladı. Bunlar da aşılacaktır. Ramazan’ın getirdiği bir rehavet de var. Müşterilerimiz ve perakende tüketiciler Ramazan’ın son haftalarında daha fazla çarşılara ineceklerdir. Bayramdan sonra da sektör yavaş yavaş normale dönecek ve işler tekrar eski halini alacaktır. İnşallah böyle olur. Artık sektörümüz eskisi gibi ufak atölyelerden kurulu değil, yüzlerce çalışanı olan firmalarımız var. Ufak firmalarımızın da artık tek başına çalışan sayısı çok azaldı. Genel giderlerimiz fazla. Sigorta primlerimiz, vergi yükümüz, elektriğimiz… Mobilya üretmek eskisi kadar kolay değil. Bunların satışı da maalesef Türkiye’de üreticisi çok olduğu için vadeler fazla açılıyor. Vadeler fazla açılınca üreticimiz de bu konuda nakit giderlerini karşılamak için sıkıntı çekiyor. Ürettiğimiz ürünün değerini bilmemiz, değerinde satmamız gerekir. Kârlı ürünler satmamız gerekir, kaliteli ürünler yapmamız gerekir. Ayakta kalmamız için tasarım odaklı ürünler yapmamız gerekir. İnegöl mobilyacısının bugüne kadar en büyük avantajı her zaman farklı ürünler yapması, piyasaya yeni ürünler sunmasıdır. Bu İnegöl’ün çekim gücünü oluşturan en büyük faktördür. Bu cazibeyi kaybetmeden, kalitemizden taviz vermeden istikrarlı bir şekilde ayağımızı da yorganımıza göre uzatarak aşırı borçlanma yapmadan işimizi yapacağız. Sektörde her zaman dalgalanmalar oluyor. Hükümet krizleri olabilir, zaman zaman komşu ülkelerde yaşanan krizler olabilir. Bunların hesabını iyi yapmak gerekir. Bunları yaptığımız sürece ayakta kalırız” dedi.
ÇEKİM GÜCÜ
Mobiliyum AVM’nin İnegöl’e etkisinin sorulması üzerine konuşan Ayhan, “Mobiliyum AVM’nin İnegöl’e artıları olacağını düşünüyorum. Hatta artıları da olmaya başladı. Orası reklam yapan bir kooperatif. Ulusalda ve yurtdışında devamlı reklamları çıkıyor. Ertuğrulgazi Caddesi’nden de zaman zaman aldığımız bilgilere göre bugüne kadar durgun dediğimiz piyasaya rağmen gelen müşteri sayılarının daha nitelikli olduğunu ve arttığını ifade ediyorlar. Mobiliyum AVM, önümüzdeki yıllarda daha fazla müşteri çeken bir çekim gücü olacak. İnegöl’e gelen yalnız orada takılı kalmayacak, her yeri gezecek. Yol boyunu gezecek, Ertuğrulgazi Caddesini, Osmanbey Caddesi’ni hatta diğer sokaklardaki mağazalarımızı da gezecektir. Müşteri her zaman iyisini, ucuzunu almak ister” şeklinde konuştu.
ELİMİZDEN KAYARSA SONRA ÇOK ARARIZ
İnegöl’ün büyük bir pazar, büyük bir fuar alanı gibi olduğunu aktaran Ayhan, “Bunu gelen nihai tüketici değerlendirecektir. Toptancılarımız da zaten direk hedef noktalara gelerek alışveriş yaptığı firmaları ziyaret eder, fuarları ziyaret eder. Müşterilerimiz, 2 tane fuarımızın tarihleri oturduğundan dolayı genellikle o tarihlerde gelerek hem alışveriş yaptıkları firmaları ziyaret ediyorlar hem alacak verecek hesabı yapıyorlar. Fuarlar bir vesile oluyor. Önümüzde bir Kasım Fuarı var. İnşallah hayırlı olur, iyi geçer. Fuara girecek firmalarımızın şimdiden yeni, tasarım odaklı, kaliteli ürünler yapmalarını ve kataloglarını hazırlamalarını tavsiye ediyorum. Fuara girmeyen firmaların da bu hazırlıkları yapmaları gerekir çünkü İnegöl’e gelen ziyaretçi yalnız fuarda kalmıyor, her yeri geziyor. Fuar bir reklam bütçesi ayırıyor fakat bunun bütün İnegöl’e faydası oluyor. Bu fuarların da maalesef kıymetini İnegöl olarak tam bilemedik, elimizden kayıp giderse o zaman kıymetini anlarız. Yılda 2 kez düzenlenen fuara ortalama 25-30 bin ziyaretçi geliyor. Bunlar buraya bir fuar vesilesiyle geliyor, bunları değerlendirmek lazım. Fuara girmeyelim, fuar olmasın mantığı İnegöl için çok tehlikeli bir düşünce. Firmalarımız fuarlarda da yer almalı, mağazalarda da teşhir amaçlı ürünlerini sunmalılar. Fuar bize bir vesile oluyor. Ziyaretçilerin toplu bir şekilde 10 günlük bir dilim içerisinde bir fuarda 10-15 bin, 2 fuarda 25-30 bin ziyaretçinin gelmesi bir de bunların çoğunun profesyonel ziyaretçi olması bizler için bir nimettir. Bunun kıymetini bilip fuarlarımızın hakkını vermemiz lazım. Elimizden kayıp giderse sonra çok ararız” ifadelerini kullandı.