2. el otoda ‘kilometre düşürme’ dolandırıcılığına dikkat

Auto King Genel Müdürü Barbaros Özkök, 2. el araçlarda artan bakım talebi, yedek parça tedarikindeki sorunlar ve araç alırken karşılaşılan kilometre düşürme dolandırıcılığına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

2. el araç piyasasında fiyatların yükselmesinin araçların değerini bir önceki yıla göre artırdığını ve otomobillerin bir yatırım aracı haline geldiğini aktaran Özkök, “Bu nedenle araçların periyodik bakımları ile üzerinde değer kaybı yaratabilecek birtakım estetik kusurların giderilmesi talebi artış göstermiştir. Binek otomobillerde Avrupa araç yaş ortalaması 10 yıl iken, ülkemizde araç yaş ortalaması 13 yıldır. Dolayısıyla 2. el araç fiyatlarının artması ve aracın değerinin korunması da zamanında yapılan bakımlardan geçmektedir.” ifadelerini kullandı.

Dövizdeki düşüşün yedek parça tedarikindeki problemleri kısmen çözdüğünü belirten Özkök, “Dövizin yüksek olduğu dönemlerde yedek parça tedarikçileri, yeni ürünü aynı fiyata alamayacakları ve elindeki ürünü de bu nedenlerle hangi fiyat ile satacaklarını bilemiyorlardı. Döviz kurlarındaki durağanlık devam ettikçe yedek parça tedariki konusunda herhangi bir problem olmayacağını düşünüyoruz.” dedi.

“Kilometreyi, riskli olmasına rağmen makul bir seviyeye bile bile çekebilirler”

Barbaros Özkök, 2. el araç alımlarında son dönemde sıklıkla karşılaşılan kilometre geri çekme dolandırıcılığına da değindi.

Bu araçların ortalama 3 ila 5 yıl arasında el değiştirdiğini aktaran Özkök, dolandırıcıların, aracın kilometresini, düşük kilometreli olan eş değer model ve kilometredeki başka bir araç fiyatına satma isteğiyle riskli olmasına rağmen makul bir seviyeye bile bile çekebildiğini söyledi.

“Ülkemizde satılan araçların ne yazık ki yüzde 0,4’ü kilometresi düşürülerek satılmaktadır”

Auto King Genel Müdürü Özkök, kilometresi düşürülmüş bir aracın, son muayene geçerlilik tarihindeki kilometreden daha düşük çıkması halinde muayeneden de geçemeyeceğini ancak bu durumda düşürecek kişinin, aracın son muayene kilometresini dikkate alarak düşürme işlemini dikkat çekmeyecek bir seviyeye çekebileceğini söyledi.

Satın alınan bir aracın kilometresinin düşürüldüğünü kullanıcının anlamasının mümkün olmadığını vurgulayan Özkök, “Ülkemizde satılan araçların ne yazık ki yüzde 0,4’ü kilometresi düşürülerek satılmaktadır. Bir araçta kilometrenin düşürülmesi ancak konusunda uzman ve TSE 13805 yetki belgeli ekspertiz noktalarında tespit yaptırılarak anlaşılabilir. Auto King olarak bizler, araç üzerinde başta kaporta, boya gibi değişen bilgilerinden yola çıkarak aracın kilometre ve kilometreye oranla iç aksam ve plastiklerdeki aşınma seviye kontrolleri ve kıyaslaması ve iz sürme tekniğini kullanılıyoruz. Ekspertiz hizmetinde aracın OBD beynine girilerek kilometre sorgusu yapılması, sadece yöntemlerden biridir.” diye konuştu.

Son kullanıcının aracın kilometresinin düşürülmesini anlamasının mümkün olmadığını belirten Özkök, “2. el araç alan kullanıcı, eğer ki TSE 13805 belgeli bir ekspertiz hizmet noktasında ekspertiz yaptırmamış ise hakkını araması ne yazık ki çok zor. Ticaret Bakanlığının tüketicinin mağduriyetini korumaya yönelik olarak başlattığı çalışmalar neticesinde araç alım satım ve ekspertiz hizmet noktalarına satış ve ekspertiz sonrasında garanti ve birtakım yükümlülükler getirilmiştir.” dedi.

“2. el elektrikli otomobillerin bakım onarımı için zincir servisler çalışma yapıyor”

Barbaros Özkök, Türkiye’de de 2. el piyasası oluşmaya başlayan elektrikli otomobillerle ilgili zincir özel servislerde hizmet yeterlilikleri konusunda yaklaşık 2 yıldan bu yana çalışmalara başlandığını bildirdi.

Özkök, “Bilindiği üzere, elektrikli araçların günümüz benzin ve dizel yakıtlı araçlara göre en ayırıcı özelliği bataryalarıdır. 2. el elektrikli araç alım satımında ise kaporta boya ve değişen haricinde araç değerini belirleyecek en önemli konu, araç batarya ömrünün ne kadar kaldığı olacaktır. Bu kapsamda araçların şarj istasyon ağları da yaygınlaşmıştır.” diye konuştu.

Bugün itibarıyla Türkiye’deki elektrikli araç sayısının yaklaşık 5 bin civarında olduğunu, önümüzdeki 3 yıldan sonra pazarın çok daha hızlı büyüyeceğini düşündüklerini ifade eden Özkök, elektrikli araç bakım onarımlarının ilk etapta konusunda uzmanlaşmış, elektrikli araç bakım ve donanım yapısına hakim, bu işin eğitimini almış ve özel sertifikasyonlu personel çalıştırabilen kurumsal ve yetkili özel servis zincirleri sayesinde olacağını söyledi.

Auto King olarak, 2 yıldan bu yana 10 servise elektrikli araç şarj istasyonu kurulumu yaptıklarını, Türkiye’deki tüm elektrikli araçların bakım onarım hizmetlerini yapabilir durumda, teknik altyapı ve donanıma sahip servis merkezlerine sahip olduklarını anlatan Özkök, şunları kaydetti:

“Elektrikli araçlarda oluşabilecek hasarların da onarımlarının ilk etapta elektrikli araç bakım onarımlarını yapabilecek yeterlilikteki yetkili ve özel servislerde yapılabileceğini düşünüyoruz. Fosil yakıtlı araçlar başta olmak üzere ilerleyen dönemde özellikle elektrik ve hibrit her marka model aracın hasar, bakım onarım ve kozmetik bakımlarının yapılmasına uygun teknolojik donanım ve bilgi birikime sahip olmakla beraber, bu konudaki yeterliliğimizi artırmak içim sürekli AR-GE çalışmalarımız sürüyor.”