Afganistan’da ekonomik sorunlardaki artış, yoksullukla mücadele eden halkın durumunun daha da kötüleşmesine neden oldu.
Birçok kişinin temel gıda maddelerinden yoksun olduğu ülkede, ekmek satın alacak imkanı olmayan yoksul halk, saatlerce önünde bekledikleri fırınlara gelen müşterilerden ekmek istiyor.
Sovyetler Birliği’nin 1979’da Afganistan‘a saldırısı, ardından Ruslara karşı mücadele eden Mücahid grupların birbirleriyle savaşmaları, sonraki yıllarda Taliban’a karşı verilen savaşın yanında 20 yıl süren ABD işgali ülkede ekonominin kötü gidişatına yol açtı.
Yaklaşık 40 yıllık istikrarsızlık nedeniyle Afganistan’da ekonomi dibe vururken, halk temel ihtiyaç maddelerini karşılamakta zorluk yaşıyor.
Taliban’ın 15 Ağustos’ta ülkede kontrolü ele geçirmesiyle güvenlik sorunları azalsa da ABD’nin Afganistan’ın uluslararası bankalardaki paralarına el koyması ve Taliban yönetiminin henüz uluslararası düzeyde resmen tanınmaması ekonomiyi olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.
Afganistan’da ekonomideki kötü gidişat, ülkedeki yoksul sayısını günden güne artırıyor.
Yoksul halk, müşterilerden birinin ekmek vermesi umuduyla soğuk havaya rağmen fırınların önünde saatlerce bekliyor.
AA muhabirine konuşan Şekiba Şükür, günde yaklaşık 3 saat fırının önünde beklediğini söyledi.
Şükür, “Kocam engelli, 11 kişilik aileme ben bakıyorum. Her akşam 11 tane ekmek için burada bekliyorum. Bazıları ekmek veriyor bazıları vermiyor. Çadırda yaşıyoruz. Akşamları yavan ekmek yiyor, sabahları ekmeksiz çay içiyoruz.” dedi.
Çocuklarının soğuk çadırda kendisinin getireceği ekmeği gözlediklerini dile getiren Şükür, “Evimizde hiçbir yiyecek yok. Kış da geliyor. Allah’tan başka bir umudumuz yok.” ifadelerini kullandı.
Bir okulda aşçılık yapan Feride Şahzade, aldığı maaşın geçimleri için yeterli olmadığını bu nedenle akşamları ekmek bulabilmek için fırının önünde beklediğini belirtti.
Şahzade, “Kabil’de yaşıyorum. 6 çocuğum var, kocam yok. Ekmek bulmak için fırının önünde bekliyorum. Eve tek ekmek getiren benim. Bir okulda aşçıyım aldığım maaş evimin kirası ve çocuklarımın masraflarını karşılamıyor. Mecbur olduğum için burada ekmek bekliyorum.” dedi.
Mava Niyazi, dilenci olmadıklarını, zorda kaldığı için fırının önünde beklediğini, birinin ekmek verip vermeyeceğinin de belli olmadığını söyledi.
Niyazi, “Burada bekleyen herkesin ekonomik sıkıntıları var. Biz dilenci değiliz. Taliban’ın yönetime gelmesiyle insanlar işsiz kaldı. İşi olanlar da maaş alamıyor. 4 aydan beri evimizin kirasını ödeyemedik. Buradan götürdüğüm kuru ekmeği çay veya su ile yiyoruz. Çocuklarımın yiyecek ve giyecekleri yok. Kuru ekmek ile geçinmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kabil’de fırıncı Metinullah Safiyi, fırın önünde ekmek dilenen insanların günden güne arttığını söyledi.
Safiyi, “Afganistan’da ekonomik durum çok kötü. Yoksul insanımız çok. Her gün fırının önünde oturup gelen müşterilere ‘Bir ekmek verin, bir ekmek verin.’ diye sesleniyorlar.” dedi.
Bazı günler ekmek dilenenlerin sayısının 15-20’ye çıktığını dile getiren Safiyi, şunları kaydetti:
“Kendim bu insanlara, günlük 50-60 ekmek veriyorum. Bu soğuk havada sadece bir lokma ekmek için saatlerce fırının önünde oturuyorlar. Maddi durumları çok kötü. Her gün böyle. Bu manzara Afganistan’ın durumunu yansıtıyor. Son 3 ayda bu kişilerin sayısı arttı. Daha önceleri bu kadar değildi.”