Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Pirinççi, “Afrin harekatını farklı isimlerle de olsa bundan sonraki aşamalarda Menbiç ve Fırat’ın doğusuna gerçekleştirilebileceğini öngörebiliriz” dedi.
Türkiye’nin Afrin’e başlatmış olduğu Zeytin Dalı Harekatını İhlas Haber Ajansı’na değerlendiren Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Pirinççi, “24 Temmuz 2016 tarihinde başlatmış olduğumuz Fırat Kalkanı Harekatı’nın bir devamıdır. Hatırlayacağınız üzere o dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle sınır hattının terör örgütlerinde temizlenmesi olarak nitelendirilmişti. O dönemde sadece herkes bunu DEAŞ’a yapılan bir operasyon olarak algılamıştı. Ancak PKK’nın da kontrol altında tuttuğu toprakların varlığı bilinen bir gerçekti. Sadece bunun için uygun konjonktür bekleniyordu. Artık dayanılmaz noktaya geldiğinde de gerekli hazırlıklar yapılarak, gerek diplomatik, gerek kamu diplomasisi anlamında askeri hazırlıklarla beraber bu operasyon başladı. Bu operasyonun öncelikli olarak Afrin’in PKK’lı teröristlerden temizlenmesi olarak ifade ediyoruz. Ancak bunun hem kısa ve orta vadeli daha önemlisi uzun vadeli sonuçlarının olacağını öngörmeliyiz. Suriye sahasında dengeler her an değişebiliyor. Bu Afrin harekatının farklı isimlerle de olsa bundan sonraki aşamalarda Menbiç, hatta Fırat’ın doğusuna doğru bir harekatın olabileceğini öngörebiliriz” diye konuştu.
“ABD’nin Suriye tutumu bu operasyonun başlamasında etkili oldu”
ABD’nin tutumundan kaynaklı Zeytin Dalı Operasyonu başlamasının etkin olduğunu dile getiren Pirinççi, “Çünkü ABD her ne kadar müttefik olarak Türkiye’ye ‘kaygılarınızı anlıyoruz, merak etmeyin bu sadece DEAŞ ile mücadele” dese de Rakka’nın DEAŞ’tan alınmasından sonra binlerce tır silahı PKK/PYD’ye göndermeye ve en üst düzeyde bir ordu kurması şeklinde planları olduğunu ifade etmeye başladı. Dolayısıyla aslında ABD’nin Suriye üzerinde uygulamaya çalıştığı planlara yönelik bir hamledir. Türkiye’nin bölgede uzun vadeli istikrar için yapmış olduğu bir hamle diyebiliriz” dedi.
“Rusya ve İran Amerika’nın tutumuna karşı”
Operasyonun Rusya açısından önemini anlatan Pirinççi, “Rusya açısından bakacak olursak, Rusya PYD ile ilişkileri olan hatta PYD’ye Moskova’da ofis açmış bir devlettir. Suriye noktasında uzlaşmadığımız onlarca nokta var ama uzlaştığımız noktalardan bir tanesi ABD’nin Suriye’deki uygulamış olduğu politikalardır. Hatta İran’ı da eklersek 3 ülke de ABD’nin PKK üzerinden Suriye kuzeyinde bir etki alanı oluşturmasına karşıdır” şeklinde konuştu.
“PKK yandaşlarının kara propagandaları gerçeği yansıtmıyor”
Sosyal medya üzerinden PKK’nın ‘sivilleri öldürüyorlar’ kara propagandalarının gerçeği yansıtmadığının altını çizen Pirinççi, “ PKK’nın en sık kullandığı şey propagandadır. Özellikle kadınlara yönelik özel birimler oluşturması, YPG erkeklerden, YPJ kadınlardan oluşurdu birliklerdi. PKK’nın kendisini böyle pazarlaması zaten batı kamuoyunda satın alınan bir şeydir. Bir de buna Türkiye karşıtlığı eklendiğinde çok kolaylıkla pazarlanabiliyordu. Bu gün gelinen noktada şunu fark ediyorum Afrin operasyonu noktasında kamu diplomasisinde etkin bir şekilde çalıştığını görüyorum. Kamu diplomasisi iki açıdan önemlidir. Birincisi ülke içindir. Türkiye’de huzursuzluk çıkarmak isteyen başta FETÖ ve PKK kanalları olmak üzere çok sık şekilde bu söylemler kullanılmaya devam edecektir. Ama sahadaki basın mensuplarının olay yerinden kamuoyunu bilgilendirmesi ülke içindeki bu kara propagandanın önlenmesi açısından bir gerçeklik oluşturdu. Sosyal medyanın şöyle bir özellik var. Kara propaganda yaparsınız ama bunun yalanlaması da mümkündür. PKK yanlısı hesapların son 2 gündür paylaştığı görüntüler geçmişte yaşanan olayların yeni olmuş gibi gösteriyorlar. PKK /PYD sivillerin zarar gördüğünü göstermek için Afrin’den sivillerin çıkışına izin vermediği bu insanları canlı kalkan olarak kullandığı görülüyor. Kendi militanlarına sivil kıyafetler giydirerek sivil ölümlerinin yaşandığını söyleyeme başladılar” dedi.