Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünde yaban hayatı alanında çalışmalar da yapan Güngöroğlu, AA muhabirine, son zamanlarda şehre inen ayıların sayısının artmasının insanları tedirgin ettiğini belirtti.
Güngöroğlu, ayıların Türkiye’deki en büyük cüsseli yırtıcı hayvanlardan olduğunu ve ekosistemin önemli parçalarını oluşturduğunu kaydetti.
Besin zincirinde hepçil grubunda yer alan ayıların koku alma duyularının çok gelişmiş ve hareket alanlarının geniş olduğuna vurgu yapan Güngöroğlu, şöyle devam etti:
“Besin bulmak için koku duyularını çok iyi kullanırlar. Ayılar orman içerisinde beslenme alanlarında yetersiz besin kaynaklarına sahip olurlarsa kokuyu takip ederek insanların yaşadığı kentsel alanlara doğru da hareket etmeye çalışırlar. Bu yüzden kent merkezlerine inerek hem kendisi için hem de yavruları için besin kaynaklarını bulma ihtiyacını giderirler. Geçtiğimiz günlerde Karabük şehir merkezinde görülen ayı ailesi, benzer durumda besin bulmak için kente indiler çünkü orman içerisindeki ayı popülasyonları nedeniyle habitat düzeninde bir rekabet oluştu. Daha geniş alanlara yayılma durumları çıktı.”
Güngöroğlu, Karabük şehir merkezinin ormanlarla iç içe olduğunu dile getirerek, “Doğrudan ormandan şehre inebilecek kısa bir mesafeye sahip. Şehrin çevresinde yiyecek artıkları ile besin kaynakları da var. Kokuyu takip ederek gelebiliyorlar. Şehrin içerisine geldiklerinde insanlarla mutlaka karşılaşıyorlar.” diye konuştu.
Ayıların yerleşim yerlerine inmesinin önlenmesine ilişkin önerilerde bulunan Güngöroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayıların ormanda tutulması, yaban hayatının yönetilmesi ve ayı yönetim planının çıkarılması gerekiyor. Ayıların beslenmeleri için gerekli olan tohumlu bitkiler, yağlı bitkiler, hoşlandıkları besin kaynakları, bitki türleri, mantarların olduğu alanların bozulmaması gerekiyor ki besin kaynaklarını buradan tedarik etsinler. Ayıların insanlarla karşı karşıya kalmamaları gerekiyor. Ayıların orman alanlarındaki yaşam kalite düzeyleri bozulursa yeni beslenme alanları aramak zorunda kalırlar. Karabük’te kent merkeziyle orman arasında uzun mesafeli tarım alanları olsaydı ayılar büyük ihtimalle şehir merkezine uğramayacaklardı.”
Güngöroğlu, ayıların yazdan sonra 2-3 ay hiperfaji (aşırı beslenme) denilen döneme girdiğini anlatarak “Ayılar; eylül, ekim ve kasım aylarında ‘kış uykusu’ dediğimiz döneme geçmeden önce aşırı beslenme ihtiyacı duyarlar. Bu dönemde günde 8 bin kaloriye yakın beslenmeleri gerekir. Bunu bulamazlarsa geniş alanlara hareket ederek besin kaynağını takip etmek zorunda kalırlar.” ifadelerini kullandı.
Hiperfaji döneminde ayıların insanlarla karşılaşmamaları için doğal yaşam alanlarına takviye gıdaların bırakılması gerektiğini belirten Güngöroğlu, şunları kaydetti:
“Ayı vurma cezası 50 bin lira. Ayılarla karşılaştığınızda ateşli silahlar kullanmak, tehlikeli sonuçlar oluşturabilir. Mantar dönemi başlıyor. İnsanların mantar toplamak için ormanlık alanlara dağıldığını görüyoruz. Bu dönem, ayıların kış uykusuna geçmeden önceki beslenme dönemleri. Ayılar da mantarları seviyor, insanlar da toplamayı seviyor. Karşılaşma ihtimalleri çok yüksek olacak. O yüzden de vatandaşların ayılarla karşı karşıya kalmamak için mantar toplamaya tek başlarına gitmemeleri, gürültü çıkarmaları, ayıların bu gürültüyü fark etmesini sağlamaları gerekiyor.”
Karabük’ün Yenice ilçesinde 14 Ekim’de Ören-Bağbaşı köyü yolunda koşan ayı cep telefonuyla görüntülenmiş, 16 Ekim’de ise kent merkezinde Hürriyet Mahallesi Balıkpazarı mevkisindeki alt geçitte 2’si yavru 3 ayı ile Bayır Mahallesi Kemal Güneş Caddesi’ndeki bir iş hanına giren ayı yavrusu, cep telefonu kamerası ve güvenlik kameralarınca kaydedilmişti.