CHP, İYİ Parti, SP ve HDP’nin, anayasa profesörü İbrahim Kaboğlu öncülüğünde hazırladığı iddia edilen anayasa taslağında federatif sisteme kapı aralayacak yerel yönetim modeli de yer alıyor.
CHP, İYİ Parti, SP ve HDP’nin, Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu öncülüğünde hazırladığı iddia edilen Anayasataslağına ulaşıldı. Taslak metinde eşcinselliğin anayasal garanti altına alınmasından, federatif sisteme kapı aralayacak yerel yönetim modeline kadar çok çarpıcı ayrıntılar yer alıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ‘çoğulcu’ anlayışla yeniden yapılanması, zorunlu Din Kültürü dersinin ‘seçmeli kültür dersine’ çevrilmesi, ana dilde eğitim hakkı tanınması, birçok maddede geçen ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ ifadesi de taslakta dikkat çeken unsurlar oldu.
GİZLİLİK KAYIT ALTINA ALINDI
Yeni Şafak’ın ulaştığı bilgilere göre, CHP, İYİ Parti, SP ve HDP arasındaki Anayasa mesaisi 13 Ocak 2018’de yapıldı. 16 Şubat 2018’de ise toplantıların nasıl gerçekleştirileceğini ilişkin yol haritası hazırlanarak madde madde kayıt altına alındı. Yol haritasında toplantıların gizli olarak 2 haftada bir yapılması ve 3 ayda tamamlanması kararlaştırıldı.
ORTAK METİN KALEME ALINDI
Yapılan çalışmalarda belirlenen ortak ilkelerin 4 parti liderinin katıldığı bir toplantı ile örtülü veya açık olarak paylaşılması kararlaştırıldı. Bu yol haritası çerçevesinde yürüyen görüşmeler 7 Mayıs 2018’de sonlandı. Görüşmelerin ardından “Uzmanların katılımıyla CHP-HDP-İYİ Parti ve SP temsilcileri tarafından hazırlanan çerçeve metin” başlığı ile bir metin kaleme alındı.
İLK 3 MADDE BUHAR OLDU
Taslakta Anayasa’nın başlangıç metninde yer alan “Eşsiz kahraman Atatürk” gibi ifadelerin çıkarılması istendi. Taslakta “Başlangıç herhangi bir kişi kurum ya da değere meşruiyet kazandırmaktan uzak olmadır” ifadesi kullanıldı. Taslakta, mevcut Anayasa’da değiştirilemez denilen ilk 3 maddede yapılan değişiklikler dikkat çekiyor. İkinci maddede yer alan “Atatürk milliyetçiliğine bağlı” ifadesinin taslakta bulunmuyor. Üçüncü maddedeki “Devletin dili Türkçe’dir” yerine “Resmi dili Türkçe’dir” ifadesi önerilerek çok dilliliğe kapı aralanıyor.
YEREL MECLİSLER KURULSUN!
Taslaktaki en önemli tavsiyeler yerel yönetimlerle ilgili meddeler oldu. Taslakta ‘üniter yapının korunacağı’ iddia edilse de yerel yönetimlere federatif yönetimlerde olabilecek yetkiler istendi, ayrıca ‘yerel meclis’ anlamına gelebilecek konseyler kurulması önerildi. Taslakta “Merkezi yönetimin yetkileri daraltılmalı, yerel yönetimler güçlendirilmeli. Bölge ve belediye yönetimlerinde yetkiler siyasi partilerin ve bağımsızların aldıkları oy oranında temsil edildikleri konseylerde toplanmalıdır” ifadeleri yer aldı.
25 BÖLGEYE BÖLÜNELİM
İdari bölgesel yönetim başlığında sisteme daha da açıklık getirildi ve “… Bu bakımdan Türkiye’nin sayıları 2 ila 5 il arasında değişen idari birimleri kapsayacak şekilde 20-25 bölgeye ayrılarak yerinden yönetim birimleri oluşturulmalı” ifadelerine yer verildi. Ayrıca Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı belgesindeki bazı maddelere Türkiye tarafından koyulan şerhlerin kaldırılması istendi. Türkiye bu maddelere ‘federatif sisteme kapı araladığı’ gerekçesiyle şerh koymuştu. Ayrıca terör suçuna bulaşan başkanların görevden alınmalarının da Anayasa’ya madde koyularak önlenmesi gerektiği ifade ediliyor.
Ateistliğe atıf istediler
Taslakta inanç özgürlüğü adı altında yer alan bölümde ateistlik, agnostiklik, pasifistlik gibi inanç ve felsefi görüşlere Anayasa’da atıf istendi. Vatandaşlık tanımı maddesinde ise “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” ifadesinde de değişiklik önerildi. “Türk devleti” ifadesinin yerine “Türkiye devleti” ifadesi tavsiye edildi.
Çok dilli eğitim talebi
Taslakta Türkçe dışında dille eğitimin önünün açılması isteniyor. Metinde şu ifadeler kullanılıyor: “Ana dilde eğitim konusunda Anayasa, yasa koyucu belirli bir takdir alanı bırakmalı ve çift dil (resmi dil ve anadil) eğitime açıklık prensibi benimsenmelidir. Bu çerçevede anadilde eğitimi yasaklayan herhangi bir hükme yer verilmemelidir.”
Din dersi yerine ‘kültür’ dersi
Okullardaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersiyle ilgili madde de çok tartışıldı. Taslakta, “Din Kültürü ve Ahlak bilgisi dersinin öncelik bir kültür dersi olmasını sağlayacak içerik belirlenerek seçimlik bir ders olarak öğrencinin talebine bağlanmalıdır” İfadesi kullanıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili düzenleme talep edildi. Taslakta Diyanet’in tüm inançlara eşit davranan ‘çoğulcu’ ‘özerk’ bir kurum olması başkanın da TBMM tarafından seçilmesi önerildi.
Eşcinselliğe özel koruma
Taslaktaki bazı maddelerde İstanbul Sözleşmesi’nde de tartışma konusu olan “Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmalı” ifadesi dikkat çekiyor. Son olarak eşcinsellik de Anayasal güvence altına alınıyor ve şöyle deniyor: “Eşitlik ilkesi din, dil, inanç, etnik kimliği, cinsiyete (cinsel yönelim dahil) dayalı ayrımcılığı yasaklayacak şekilde düzenlenmelidir. Fiili eşitliğin sağlanmasına yönelik geçici tedbirler ayrımcılık olarak yorumlanamaz yönünde bir düzenlemeye yer verilmelidir.”
Herhangi bir çalışma yapmadık
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın açıklamalarıyla ilgili açıklama yaptı. Akşener şunları söyledi: “Ben tek bir şey söyleyeyim, biz HDP ile CHP ile Saadet Partisi ile herhangi bir anayasa çalışması yapmadık. Nokta. Genel Başkan olarak tekrar söyleyeyim, hiçbir arkadaşım bilgim içinde ya da dışında, bu kadar geniş söylüyorum… Buna sadece HDP değil, CHP, Saadet Partisi, başka var mıydı hatırlamıyorum isnatların arasında. Bir anayasa çalışması yapmadık ama daha ilginç bir şey vardı dün, AK Parti ile de anayasa çalışması yapıyormuşuz. Yani bir tarafta HDP’yle yapıyoruz, bir tarafta da AK Parti ile yapıyormuşuz. Dolayısıyla AK Parti ile de oturup bir anayasa çalışması yapmadık.”
Genel Başkan sıfatıyla konuştuğunu vurgulayan Akşener, şunları kaydetti: “Şimdi bir cümlenin içinde hem AK Parti hem HDP geçtiği zaman, hakikaten akıl sağlığına dikkat etmek lazım. Sayın Ömer Çelik, bu konuda AK Parti adına bir açıklama yaptı ama ben hepsiyle birlikte söylüyorum, İYİ Parti Genel Başkanı olarak söylüyorum, hiçbir siyasi oluşum, platform, şahıs, partiyle herhangi bir anayasa çalışmamız yoktur, nokta.”
KAYNAK; Yenişafak