Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi.
Cumhurbaşkanı kararıyla 10 Mart’ta imzaladığı Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin suhuletle tamamlandığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta milletimiz rekor bir katılımla iradesine ve geleceğine sahip çıktı. Gerek Mecliste gerekse Cumhurbaşkanı Seçimi’nde elde ettiğimiz tarihi başarıyla son 21 yıldaki 17’nci seçim zaferimize imza atmış olduk. 2014’ten beri şanla şerefle yürüttüğümüz Cumhurbaşkanlığı görevini aziz milletimizin takdiriyle 5 sene daha sürdürme imkanına kavuştuk. Yine büyük bir demokrasi zaferi ile bizleri buluşturan, iki bayram arasında milletimize iki demokrasi bayramı yaşatan Rabb’imize hamdediyoruz.”
Seçim sonuçlarının ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her iki seçimde de tercihini sandığa demokratik yollarla yansıtan tüm vatandaşlarımı buradan bir kez daha tebrik ediyorum. 28 Mayıs itibarıyla Türk demokrasisini dünyada referans alınan, gıptayla takip edilen bir konuma yükselten her bir insanımıza müteşekkiriz. Şahsımıza olan teveccühlerini her iki seçimde de çok güçlü bir şekilde gösteren yaklaşık 28 milyon kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum. ‘Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür.’ gerçeğine yeniden şahitlik etmemize vesile olan dünyanın dört bir yanındaki dost ve kardeşlerimize de şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Bu süreçte Türkiye’nin sadece yakın çevresinde değil, Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Balkanlar’a, Orta Doğu’dan Türk ve İslam alemine kadar yüzlerce ülkede umudun, direnişin, şefkatin, merhametin, müstevlilerin karşısında dik bir duruşun adı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Seçimin siyasi olarak kazananları elbette bellidir ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır. ‘Allah, Türkiye’ye zeval vermesin.’ diye ellerini semaya açan 100 milyonlar kazanmıştır. ‘Dünya beşten büyüktür.’ çağrımızın yüreklerine inşirah düşürdüğü milyarlarca mazlum ve mağdur kazanmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Altını çizerek ifade etmek isterim ki her seçim döneminde ellerini ovuşturan kriz heveslileri dışında, bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen fitne tüccarları dışında, elinde binlerce insanımızın kanı olan terör baronları dışında, velhasıl birliğimize, dirliğimize, asırlık hedeflerimize ve hayallerimize kasteden odaklar dışında seçimlerin kaybedeni yoktur.” diye konuştu.
Seçimlerin gelip geçmesinin, demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Asıl mesele milletimizin, devletimizin, ülkemizin birliği, bütünlüğü, refahı ve geleceğidir. Asıl mesele Türkiye’nin asırlara sari yolculuğunu devam ettirebilmesidir. Asıl mesele ülkemizde biraz çekişmeli geçen siyasi rekabetin siyasi husumete dönüşmesine fırsat verilmemesidir. Seçimler bunu sağladığı, buna vesile olduğu, bunu güçlendirdiği müddetçe fonksiyonunu ifa ediyor demektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sandıklar kapandıktan sonra hep birlikte eğer önümüze bakabiliyorsak, Allah’ın izniyle millet olarak bileğimizi kimse bükemez. Geride bıraktığımız son 21 yılda bunu 17 kez başardık. Mücadele ettik, yarıştık, neticede sandıktan çıkan iradeye teslim olduk. ‘Nerede kalmıştık?’ diyerek her seçimden sonra işimize, gücümüze, esas gündemimize geri döndük.” ifadesini kullandı.
Tüm vatandaşlardan son seçimlere bu bakış açısıyla bakmalarını isteyen Erdoğan, “Unutmayın biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz yurt dışındaki kardeşlerimizle birlikte 100 milyonluk büyük bir aileyiz. Biz asırlardır nice badireler atlatmış, acıları bal eylemiş, istiklal ve istikbalimiz uğrunda canımızdan aziz bildiklerini feda etmiş bir milletiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da omuz omuza, gönül gönüle vererek hep beraber inşa edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yüksek Seçim Kurulunun kesin seçim sonuçlarını açıklamasının ardından TBMM’de mazbata alıp yemin ettiğini ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yurt içinden ve yurt dışından 5 bini aşkın misafirin katılımıyla Göreve Başlama Töreni gerçekleştirildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı:
“Aslında törenimizi sergi salonumuz yerine çok daha büyük bir katılımla açık alanda gerçekleştirmeyi arzu ediyorduk ancak hava şartları nedeniyle bundan sarfınazar etmek mecburiyetinde kaldık. Törenimize özellikle yurt dışından katılım düzeyinin ve sayısının fevkalade yüksek olması ülkemiz adına bizleri hem gururlandırdı hem mütehassis etti. Dünyanın 80’e yakın ülkesinden 20 devlet başkanı, 5 cumhurbaşkanı yardımcısı, 12 meclis başkanı, 14 başbakan, 7 başbakan yardımcısı, 20 bakan ve 6 uluslararası kuruluş temsilcisi ile 7 eski devlet ve hükümet başkanı seviyesinde üst düzey zevatı başkentimizde ağırladık.
Ayrıca ülkemizde yerleşik büyükelçiler ve son temsilcileri de törenimize çok büyük ilgi gösterdi. Yabancı konuklarımızın yanı sıra aralarında 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ile birlikte Meclis başkanlarımızın, bakanlarımızın, milletvekillerimizin, Cumhur İttifakı’nda beraber olduğumuz siyasi partilerin genel başkanlarının, iş, spor, sanat, medya ve bilim camiamızın öncü isimlerinin, dini liderlerin de bulunduğu pek çok kıymetli insanımızı törenimiz vesilesi ile burada misafir ettik. Töreni müteakiben yurt dışından gelen dostlarımızla akşam yemeğinde bir araya gelerek hasbihal etme imkanı bulduk. Bu vesileyle bir kez daha başta gardaşlarım olmak üzere törenimize iştirak eden tüm devlet ve hükümet başkanlarına teşekkür ediyorum.”
Mutlu günlerde olduğu gibi zor zamanlarda da desteklerini daima hissettiren Türkiye’nin gerçek dostlarına ülke ve millet adına minnettarlığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Binlerce kilometre öteden gelerek gösterdikleri bu kadirşinaslıklarını hiçbir zaman unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Venezuela Devlet Başkanı’nın bu merasime katılmış olması gerçekten bizleri mütehassis etmiştir. Aynı şekilde sevincimizi paylaşmak amacıyla yurt içinden törene katılan tüm vatandaşlarıma da tekrar şükranlarımı sunuyorum. Törende sergilenen birlik ve beraberlik tablosunu ülkemiz bakımından büyük bir kazanç olarak görüyorum. Türkiye’nin tüm güzelliklerini sosyal dokusunun bütün renklerini o gün orada hep beraber müşahede ettik.”
Türkiye’nin zenginliği olan farklılıkların korunmasının, Türkiye’nin aydınlık yarınları açısından olmazsa olmaz şartlardan olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bugüne kadar ülkemizin beşeri hazinesinin değerini ve önemini bilen bir yönetim olarak inşallah bundan sonra da aynı tavrımızı sürdüreceğiz. Dünyanın dört bir köşesinden gelen yabancı misafirlerimizin iştirakinin ise büyük ve güçlü Türkiye’nin yeni bir tezahürü olduğuna inanıyorum. Adeta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu andıran o manzaranın görmesini bilenler için pek çok anlamı vardır.” diye konuştu.
Erdoğan, hükümetleri döneminde Türkiye’nin etki alanının ulaştığı yerlerin de ortaya çıktığının altını çizerek, “Siyaset gibi diplomasiyi de eski dar kalıp okuyanların Türk dış politikasıyla ilgili iddialarının temelsiz olduğu anlaşılmıştır. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğuna 780 bin kilometrekareden çok daha geniş bir ülke olduğuna bir kez daha şahitlik ettik. Siyasi görüş fark etmeksizin 85 milyonun tamamının bundan onur ve gurur duymasını temenni ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Mesajların tüm bileşenleriyle muhalefet tarafından da iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Muhalefetin hatalarından ders alarak, özellikle vatanımızın bekası, milletimizin istikbaline dair konularda artık daha hassas davranmasını, daha Türkiye eksenli bir yaklaşım benimsemelerini ümit ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak yaptığımız Türkiye ortak paydasında buluşma davetimize toplumumuzun tüm kesimlerinden müspet cevap bekliyoruz. Biz sonuçtan bağımsız olarak 85 milyon vatandaşıyla birlikte Türkiye’nin tamamını kucaklamaya devam edeceğiz. Nasıl bugüne kadar hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışlamadan hizmet etmişsek inşallah bundan sonra da adaletten sapmayacak, kuşatıcı bir tavırla Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.
Her yeni başlangıç, yeni bir umut, yeni bir heyecan, yepyeni bir atılım demektir. Biz de törenimizin akşamında yeni kabinemizi açıklamak suretiyle Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyerek hep birlikte yola revan olduk. Bizim anlayışımızda kesinti veya kopukluk değil devamlılık esastır. Maziden atiye kurduğumuz köprünün belirleyici unsuru muhafazakar devrimciliktir. Bir taraftan kendimizi, kadrolarımızı ve politikalarımızı yenilerken, diğer taraftan da özümüze hep bağlı kaldık.”
“Ruh kökümüzden asla kopmadık.” değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, seçmenleriyle birlikte iradesini farklı şekilde kullanan insanların da sesine kulak verdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
“Başkaları gibi yankı odalarına özellikle hapsolmak yerine siyaseti milletimiz için ve milletimizle birlikte yaptık. Bulunduğumuz görevlerin hepsini bir bayrak yarışı olarak gördük. Her gelen arkadaşımız selefinin yaptığı hizmetlere yenilerini eklemenin mücadelesini verdi. Teslim aldığı bayrağı daha da yücelterek alnı ak, başı dik bir şekilde halefine devretti. 21 yılda yazdığımız başarı hikayesinde dirayetli liderliğin yanı sıra tüm yol ve dava arkadaşlarımızın da emeği, çabası ortak aklı ve alın teri vardır. İnşallah bizler de emaneti hakkıyla taşıyacak, bizden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceğiz.”
Erdoğan, 28. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev alacak milletvekillerine teşekkür ederek, önceki kabinede yer alan bakanların, Kovid-19 sürecindeki zorlukların aşılmasında ve 6 Şubat depremleri sonrasında sergiledikleri insanüstü çabaların her türlü takdirin üzerinde olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne biz ne de milletimiz, bu arkadaşlarımızın ülkemize yaptığı hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır. Eski kabine üyelerimizin tecrübeleri ve vizyonlarıyla Meclisimizde tebarüz edeceklerine yürekten inanıyorum. Biz de kendileriyle yakın istişare ve işbirliği içinde olmaya devam edeceğiz. Eski arkadaşlarımızın ve yeni arkadaşlarımızın heyecanıyla inşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını gerçekleştireceğiz.
Evleri türlü düzensizlik ve kargaşa içerisindeyken memlekete nizam verme iddiasında olanları ciddiye almayarak biz işimize bakacağız. Türkiye Yüzyılı, evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi hiç şüphesiz çok çalışmayı, daha fazla icraat ve eser üretmeyi gerektirir. Kabine üyelerimiz, gerek tecrübeleri gerek ehliyetleri gerekse uzmanlık alanları itibarıyla Türkiye Yüzyılı’nın mimarları arasında yer alacak vasıflara iradesiyle sahiptir. Öte yandan yeni kabinemizin işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Bu zorluk, sadece aşmamız gereken meselelerle yakalamamız gereken hedeflerle sınırlı değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asıl zorluğun devralınan mirasın daha da büyütülmesiyle ilgili olduğunu belirterek, “Türkiye, her konuda dünden daha ileri gitmeye, daha hızlı olmaya ve daha çok çalışmaya mecburdur. İnşallah canla başla çalışarak ülkemizi hedefleriyle buluşturacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yılı bulan siyasi hayatının alametifarikasının “hizmet ve eser siyaseti” olduğunu belirterek, bugüne kadar ülkeye ve millete aşkla hizmet etmeye çalıştıklarını, seçim dönemlerinde “bol keseden boş vaat dağıtanlar” gibi olmadıklarını söyledi.
Millete ne söz verdilerse meydanlarda neyi vadettilerse göreve gelince hepsini yerine getirmeye gayret ettiklerini vurgulayan Erdoğan, “Bizim farklılığımız burası. Ahdine, kavline ve sözüne sadık bir yönetim olarak, tam 17 kez milletimizin takdirini kazandık. Bizim için en büyük kazanç budur. Bizim asıl gücümüz, milletimize güven aşılamamız, itimat telkin etmemizdir.” diye konuştu.
Erdoğan, yeni dönemde de halka verdikleri tüm sözlerin takipçisi olacaklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
“İki kelimeye çok dikkat edin. Biz, bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız. Bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz, Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz. Burada bir şeyi daha söylüyorum. O da şu, Aile ve Gençlik Bankası’nın kurulmasından toplumun temel direği olan ailenin, sapkın akımlara karşı korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce gündeme getirdiğimiz anayasa değişikliği teklifimizi, Meclis’in takdirine yeniden sunacağız.”
Karadeniz gazıyla başladıkları, Gabar petrolüyle ileriye taşıdıkları, Akkuyu Nükleer Santrali ile yeni bir boyuta evrilen enerji hamlelerini devam ettireceklerini bildiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Sağlıkta şehir hastanelerinin sembolü olduğu sağlık yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Eğitimi son 21 yıldır olduğu gibi yine listemizin en başında tutacağız. Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz. Öncelikle bunu başaracağız. Adalet hizmetlerinin çok hızlı, etkin ve kaliteli bir şekilde sağlanmasına yönelik reformlarımızı artıracağız. Terör örgütlerine, zehir tacirlerine, her türlü suç çetesine karşı verdiğimiz amansız mücadeleyi kararlılıkla yürüteceğiz. Cudi’de yine biz olacağız. Gabar’da yine biz olacağız. Tendürek’te yine biz olacağız. Bestler Deresi’nde yine biz olacağız. Buraları, bu teröristlere asla bırakmayacağız.
Sosyal politikalarda, engelli, yaşlı, yetim, şehit yakını ve gazilerimizin daha güçlü bir şekilde yanında olacağız. Gıda güvenliğimizi ve tarımsal üretimimizi artıracak farklı projeleri devreye alacağız. Ülkemizin iftihar vesilesi olan savunma sanayii atılımlarımıza inşallah yenilerini ekleyeceğiz. Sanayi ve teknoloji alanında Türkiye’nin otomobili gibi katma değeri yüksek inovatif ürün yelpazemizi daha da çeşitlendireceğiz. Ticarette yeni pazarlara açılarak, ülkemizin rekabet gücünü artırarak, ihracatımızı çok yukarılara taşıyacağız. Ulaştırmada ülkemizi yollar, tüneller, hızlı tren hatları, havalimanlarıyla ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz.”
Turizmde potansiyeli en üst düzeyde harekete geçirirken, kültürel alanda yeni bir hamle başaracaklarını aktaran Erdoğan, aydınlık yarınların teminatı olarak gördükleri gençleri, eğitim ve spordan iş hayatına kadar her konuda destekleyeceklerini söyledi.
Erdoğan, çevre ve şehircilikte millet bahçeleri ve kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye’nin çehresini değiştirerek adımları atacaklarını kaydederek, şu bilgileri verdi:
“İnşallah perşembe günü bir bölüm millet bahçelerinin açılışını Adıyaman merkezli olarak, buradan da katılmak suretiyle bu açılış törenlerini gerçekleştireceğiz. Etkilerini giderek daha fazla gördüğümüz iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha kararlı çalışmalar yürüteceğiz. Depremin yaralarının sarılması, bu dönemdeki ana gündem maddemizdir. 319 bini ilk bir sene içinde olmak üzere toplam 650 bin deprem konutu yaparak, depremzedelerimizi yeni yuvalarıyla buluşturacağız. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel açıdan eskisinden daha canlı hale getireceğiz. Özellikle yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve büyümeden taviz vermeden, Türk ekonomisini daha da güçlendireceğiz.
Enflasyon kaynaklı hayat pahalılığı ve fahiş fiyat sorununu tüm boyutlarıyla milletimizin gündeminden çıkartmakta kararlıyız. Son dönemde açıklanan verileri bu çabalarımızda elimizi güçlendiren öncü sinyaller olarak değerlendiriyoruz. Hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimlerinin istikrardan yana sonuçlanması, ekonomimize olan güveni artırmıştır. Seçim ayı olan mayıs ayında ekonomik güven endeksi yüzde 1,4 artarak 103,7’ye, tüketici güven endeksi yüzde 4 artarak 91,1’e yükseldi. Reel kesim güven endeksi ise 105,1 olarak gerçekleşti. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan imalat sanayii satın alma yöneticileri endeksi de eşit değer olan 50’nin üzerine çıkarak 51,5 oldu.”
Enflasyon oranının mayıs ayında yüzde 40’ın altına gerileyerek yüzde 39,6 olarak gerçekleştiğini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enflasyonu nasıl daha önce tek haneli rakamlara indirdiysek, inşallah aynısını yine başaracağız. Savaştan ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçarak, ülkemize sığınan kardeşlerimizin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde, dualarını da alarak ana vatanlarına dönüşlerini de teşvik edeceğiz. Her ne surette olursa olsun Türkiye’ye, buranın altını çiziyorum, Boraltan Köprüsü faciası gibi on yıllar boyunca izi silinmeyecek yeni utançlar yaşatmayacağız. Bu meseleyi tarihimize, kültürümüze ve inanç değerlerimize yakışır biçimde suhuletle çözüme kavuşturacağız. Girişimci, insani ve aktif dış politika çizgimizi sürdürerek, küresel ölçekte barış ve istikrarın tesisine katkı sağlayacağız. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla uluslararası sistemdeki çarpıklıkların giderilmesi için gayretlerimizi yoğunlaştıracağız.
Milletimizle birlikte tüm dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu adım adım hayata geçireceğiz. Yeni dönemin ilk kabine toplantısında, tüm bu hususları etraflıca değerlendirdik ve tüm bakan arkadaşlarıma özellikle bir hafta içindeki bu hazırlıkları sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Nitekim bir hafta sonra tekrar bir brifingi hazırlayacaklar ve yine brife edilmek üzere kendilerini dinleyeceğim. Çünkü bizim bu arada atacağımız adımlar bizim için çok çok önemli. Seçim döneminin muhasebesini yapma yanında, önümüzdeki dönemde atılacak adımları da belirledik. Tabii ki seçim döneminin muhasebesini bakan arkadaşlarımdan ziyade MYK ve Merkez Karar Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımla ayrıca yapacağım. Onlardan da gelecek bilgilerle birlikte inşallah geleceğe hazırlanmaya devam edeceğiz.”
Erdoğan, Samsun, Amasya ve Kastamonu’da meydana gelen yoğun yağış ve sel baskınları nedeniyle hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek, vefat edenlere Allah’tan rahmet diledi.
AFAD ve ilgili kurumların, zarar gören yolların onarılmasından diğer sıkıntıların giderilmesine kadar her türlü çalışmayı sürdürdüğünü bildiren Erdoğan, “KOSGEB tarafından devreye aldığımız acil destek kredisi ile afetzede iş yerlerimizin yanında oluyoruz.” dedi.
Yeni hasat döneminin bir çok ilde başladığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk gelen veriler 2023 yılının bereketli bir yıl olacağına işaret ediyor. Biz de çiftçilerimize gereken desteği her alanda verdik, veriyoruz. Geçen ay başında yaş çay alım fiyatlarımızı açıklayarak üreticilerimizi sevindirmiştik. Bugün de Toprak Mahsulleri Ofisinin 2023 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını belirledik. Fiyatları tespit ederken çiftçimizin üretime devam etmesinin yanında maliyetler, iç ve dış piyasa gelişmeleriyle ilgili gıda güvenliği için ihtiyaç olan stokların oluşturulmasını dikkate aldık. Toprak Mahsulleri Ofisimizin alım fiyatlarını ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak kararlaştırdık. Bu fiyatlara ilave olarak bakanlığımız tarafından çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tüm üreticilerimize buğday için ton başına 1000 lira, arpa için ton başına 500 lira hububat üretim primi destek olarak verilecektir. Bu rakamlarla üreticilerimizin eline ton başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir.”
Yeni hasat döneminin ve açıklanan alım fiyatlarının çiftçilere millete ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bir güzel haberimiz de emeklilerimize olacak. Emeklilerimizin maaşlarını ve bayram ikramiyelerini inşallah Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz. Asgari Ücret Tespit Komisyonumuzda çalışmalara başlıyoruz. Son olarak Kurban Bayramı ile ilgili özellikle turizm sektörümüzü hareketlendireceğine inandığım bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Bu sene Kurban Bayramımızı 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında idrak edeceğiz. İstişarelerimiz neticesinde 26 ve 27 Haziran günlerini de idari izin kapsamına almayı kararlaştırdık. Hafta sonlarıyla birlikte vatandaşlarımız toplam 9 gün bayram tatili yapma imkanı bulacaktır.”