Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tarım Kredi marketlerinin sayısını 3 bine çıkaracağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos 1922-2022 Büyük Zafer’in 100. Yılı Etkinlikleri Kütahya Toplu Açılış Töreni’nde konuştu. Coşkulu kalabalığa seslenen Erdoğan, geçtiğimiz günlerde birçok ürünün fiyatında indirime giden Tarım Kredi marketlerinin sayısının 3 bine çıkarılacağını duyurdu.

Yayınlama: 29.08.2022
218
A+
A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kütahya’da 30 Ağustos Büyük Zafer’in 100. Yılı Etkinlikleri ve Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. Burada bir konuşma gerçekleştiren Erdoğan, çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu.

Geçtiğimiz günlerde 30’dan fazla ürünün fiyatında indirime giden Tarım Kredi Kooperatifleriyle ilgili de konuşan Erdoğan, “Tarım Kredi Kooperatifleriyle vatandaşa ürünleri ucuza satmaya başladık, bu artarak devam edecek. 1300 marketi süratle 3000’e çıkartacağız ve vatandaşım Tarım Kredi’den ucuz ürün almaya devam edecek. Türkiye küresel fırtınadan en az kayıpla çıkacaktır. Yılbaşından sonra uyguladığımız politikaların olumlu yansımalarını daha iyi göreceğiz. Yaşadığımız onca hadiseye rağmen hedefleri adım adım hayata geçirdik, eksikleri de süratle tamamlıyoruz. 2053 vizyonumuzu oluşturuyoruz. 2071 idealimiz gelecek, içinde bulunduğumuz asrı Türkiye Yüzyılı haline getirmekte kararlıyız.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:






“2023 taarruzuna hazır mıyız? Maşallah. Sizlerle en son 2019’da yüz yüze kucaklaşmıştık. Araya salgın girdi, 3,5 yıla aradan sonra sizlerle bir aradayız. Dumlupınar Zaferimizin 100. yılı sebebiyle sizlerle hasret gidermek, tamamlanan eser ve hizmetlerin açılışını yapmak istedik. Geçtiğimiz Perşembe günü Ahlat’ta Cuma günü de Sayın Bahçeli’yle Malazgirt’teydik. Milli mücadeleyle asırlardır bitip tükenmeyen kin, bizi bu topraklardan söküp atmak isteyenlere Anadolu’nun vatanımız olduğunu bir kez daha gösterdik. Birinci Dünya Savaşı’nda dört bir yanda 7 düvele karşı savaşan Çanakkale’den Kutül Amare’ye kadar zaferler kazanan Osmanlı Sevr ile dermansız bırakılmıştır.

İstiklal mücadelesini Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde milletimiz varını yoğunu ortaya koyarak Kocatepe ve Dumlupınar’da yeni bir zaferin girizgahını yapmıştır. Oldukça zor ve zahmetli sürecin ardından ordumuz yine bir Cuma günü 25 Ağustos’ta son hazırlıklarını tamamlamıştır. Birliklerin tertiplendiği yerde o gece ezanlar okundu. Namazlar kılındı. Dualar edildi. Son sıcak yemekler yendi ve ertesi sabah gün ağarırken hücum emri verildi. Kocatepe’den başlayıp İzmir’e kadar süren taarruz Türk ordusunun uzun aradan sonra yaptığı ilk büyük saldırı harekatıydı. Düşmanın makinelisi, arabası, topu, uçağı çoktu. Ama bizim askerimizin iman dolu yüreği bu eksiklerin hepsini fazlasıyla telafi ediyordu. Yunan ordusu çekilirken 200 binlik askerinin yüzde 65’ini Kütahya ve Afyon’da zaiyat olarak bırakmıştır. Bu millet o imanlı yürekleriyle imansızları İzmir’den denize dökmüştür. Aynı sayıya sahip Türk ordusunun savaştaki kaybı sadece yüzde 6,5 civarındadır. Büyük taarruz ve ardındaki çatışmalar en başarılı topyekun savaş örneği olarak geçmiştir. Sevr’i milletimiz bu topraklarda yırtarak suratlarına çarpmıştır. Türk’ün esir edilemeyeceğini bu kıyamla tüm dünyaya ilan ettik. Milletimiz ebedi vatanına sahip çıkmakta kararlı olduğunu bir kez daha dosta düşmana göstermiştir.

Ana kademesiyle, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla 2023’e hazır mıyız? Kapı kapı yeni bir fethe hazır mıyız? Büyük taarruz öncesi de tıpkı bugün olduğu gibi askeri güçten mali kaynaklara kadar bu işin olmayacağını söyleyenler vardı. Mücadelenin sadece silahla, parayla değil asıl imanla, inançla kazanıldığını herkes gördü.

Büyük taarruz öncesi 100 bin kişilik kuvveti cephenin gerisine ulaştırma başarısı bile başlı başına dünya harp tarihine geçecek taktiktir. Allah Allah nidalarıyla 2 gün içinde Afyon’daki tüm cepheleri yerle bir etmiştir. Akşama doğru yükselen sala sesleri, Afyon şehrinin kurtuluşunun müjdesini veriyordu. 30 Ağustos günü aynı durum Kütahya’da yaşanmıştır. Yunan ordusu 4 gün içinde komutanlarının esir düşmesiyle tamamen dağılmış, bozguna uğramıştır. Yunan ordusunun Eskişehir’in kuzeyine doğru kaçan birlikleri kovalamayı sürdürmüştür. 9 Eylül’de nihai amaca ulaşılmıştır.

İşte bu Ağustos gününün 100. yılı vesilesiyle baş komutan Mustafa Kemal Paşa’yı, Fevzi Çakmak Paşa, İsmet Paşa’yı subayından erine her bir kahraman askerimizi rahmetle, şükranla yad ediyorum. Milletimizin son iki asrı kayıplar ve yeniden ayağa kalkmalarla geçmiştir. 6 asırlık cihan devleti Osmanlı’yı tarihin tozlu raflarına uğurlarken de hep inancımızı kavi umudumuzu diri tuttuk. Bugün aynı sembolü ben Kütahya’da görüyorum. Bu sayede her badireyi atlattık, oyunları bozduk. Sabreden kimse zafere ulaşır. Milli Mücadele’yi kazanan milletimiz cumhuriyetin kuruluşunun ardından hayal ettiği müreffeh Türkiye’ye ulaşmak için epeyce beklemek zorunda kalmıştır.

İkinci dünya savaşı sonrası bizden zor şartlarda kalkınma mücadelesine girenler kısa sürede yol alırken biz her 10 yılda yaşadığımız darbelerle sürekli patinaj yaptık. Bu kendi eksiklerimizden kaynaklanan bir durum değildi. Türkiye’nin geri kalması için kurulan mekanizmalar o kadar güçlüydü ki, iyi niyetli hamleler yetmiyordu. Özal, Erbakan’ın gösterdiği yerli ve milli duruşu takdirle anıyoruz. Hükümete geldiğimizde 2 asırdır altyapısı ihmal edilmiş, ekonomisi güdük bırakılmış, siyasi askeri gücü törpülenmiş Türkiye aldık. Türkiye’nin asırlık altyapı eksiklerini 20 yılda tamamlayacak hamle başlattık.

Gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyanın dengeleri altüst olurken biz hedeflerimize doğru yürüyüşümüze ara vermedik. Demokraside de her kesimden vatandaşımızın hak ve özgürlüklerini geliştirerek tüm çarpıklıkları ortadan kaldırdık. Terörle mücadele Türkiye’nin sorunlarında ilk sırada mıydı? Gabar’a, Cudi’ye Tendürek’e Bestler Deresi’ne girdik mi? Tüm terör inlerini bunların kafalarına geçirdik mi?

Bu mücadele elbette kolay gerçekleşmedi. Attığımız her adımda nice engellerle karşılaştık. Hamdolsun Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle hepsinin üstesinden geldik. Milletimize kazandırdığımız eser ve hizmetler yanında küresel ve bölgesel gelişmelerde Türkiye’yi stratejik ülke haline getirdik. Son dönemde milletimizin canını yakan bazı sıkıntılar var. Ama bu dünyanın da sorunu. Siz bakmayın AB’den ABD’sine kadar. Gelişmiş ülkelerin sorunları yokmuş gibi davrandıklarına. Onların başındaki kara bulutların felaket yağmurları bizimkiyle mukayese edilemez. Doğal gaz bulamıyorlar, AB’de marketlerin rafları boş.”

 

HABER MERKEZİ



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş