Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun iddialarına ilişkin, “Uyuşturucuyla bu mücadeleyi veren emniyet teşkilatıma bu tür bir hakarette bulunamazsınız, bu tür bir iftirada bulunamazsınız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “15 Temmuz darbe girişiminden bugüne kadar 38 bin emniyet mensubunu ihraç ederek teşkilatı FETÖ gölgesinden tamamen arındırdık.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Polis Akademisi Polis Amirleri Eğitimi Merkezi 6. Dönem Mezuniyet Töreni’nde konuştu.
Polis Amirleri Eğitim Merkezi’nde, 6. Dönem olarak eğitimlerini tamamlayan 70’i misafir öğrenci 681 komiser yardımcısını tebrik eden Erdoğan, dereceye giren komiser yardımcılarını da kutladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yakın dönemde yaşadığı en büyük felaketlerden birinin müsebbibi Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ihanet çetesinin, en çok zarar verdiği kurumlardan birinin de emniyet teşkilatı olduğunu belirtti.
Bu amaçla Polis Akademisi’ni, 2015’te yeniden yapılandırdıklarını anımsatan Erdoğan, “Böylece FETÖ’sünden PKK’sına kadar tüm örgütlerin hedefi olan emniyet teşkilatımızın insan kaynağı tedarik ve eğitim sistemini sadece devlete ve millete hizmet edecek şekilde bir yapıya kavuşturduk. Bu adımın hemen ardından yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminden bugüne kadar da 38 bin emniyet mensubunu ihraç ederek, teşkilatı FETÖ gölgesinden tamamen arındırdık.” diye konuştu.
Erdoğan, aradan geçen 7 yılda, Akademi bünyesinde yetiştirilen 18 bin 398 komiser yardımcısı, 116 bin 269 polis memuru ve 28 bin 742 çarşı-mahalle bekçisiyle emniyet teşkilatını daha da güçlendirdiklerini anlattı.
Akademiden mezun olan 13 bin 684 yüksek lisans ve 60 doktora öğrencisiyle teşkilatın insan gücünü akademik olarak da tahkim ettiklerini aktaran Erdoğan, kesintisiz devam eden hizmet içi eğitimlerle, polislerin çağın ihtiyaçlarına, teknolojik donanıma, teknik yöntemlerine uygun bilgi ve becerilere sahip olmasını sağladıklarını anlattı.
Erdoğan, Türkiye’nin, her alanda olduğu gibi emniyet teşkilatında da kendi insan gücü ihtiyacını karşılamanın ötesinde, gönül coğrafyasındaki kardeşlerine de model olduğunu, onların eğitim öğretimlerine de katkı veren bir konumda bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Nitekim tıpkı bugün olduğu gibi, Polis Akademimizin eğitimlerinden uluslararası iş birliklerine kadar geniş bir alanda bu yaklaşımın tezahürlerini görmek mümkündür. Geçmişte kasıtlı olarak faaliyetleri kısırlaştırılan polis eğitim sistemimizi, Polis Akademisi çatısı altında yeniden inşa ettikten sonra suçla ve suçluyla mücadelede katettiğimiz mesafe doğru gittiğimizin işaretidir. Polis Akademimizin önümüzdeki dönemde başarısını ve uluslararası alandaki gücünü daha da artırarak kendi alanında dünyanın referans kurumu haline geleceğine inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonunun öncelikli hedeflerinden birinin de ülkede huzurun kökleştirilmesi olduğunu, bunun için de insan hak ve özgürlükleriyle can ve mal güvenliğinin her türlü fiili ve potansiyel tehdide karşı güvence altına alınmasına önem verdiklerini söyledi.
Türkiye Yüzyılı’nın, şefkat ve merhamet yüzyılı olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bunun teminatı sizlersiniz. Şehir ve kara yolu güvenliği gibi klasik hizmetleri zaten en iyi şekilde sürdürüyoruz. Konvansiyonel güvenlik sistemimizi nitelikli insan gücüyle, yeni uzmanlık birimleriyle, teknik kapasitesiyle daha da geliştiriyoruz. Asıl üzerinde yoğunlaştığımız alanlardan biri, gençlerimizin terör ve uyuşturucu gibi belalara karşı korunmasıdır. Bizim ne terör örgütlerine ne uyuşturucu baronlarına ne sapkın ideolojik akımlara kaptıracağımız tek bir evladımız vardır. Siyasetin içinde olup da hükümetimizi, iktidarımızı cari açığını özellikle uyuşturucu kaynaklarından temin ettiği gelirle ettiği gelirle kapatacağını söyleyen zavallılara bir sözüm var, onu yarın söyleyeceğim.
Zira şu anda iktidarımızın uyuşturucuyla mücadele etmekten başka herhangi bir şeyi olmadığı gibi o tür kaynaklardan esinlenerek ülkeyi büyütmek gibi bir derdi de yoktur. Biz haramı iyi biliriz, helali iyi biliriz, haram size kalsın ey siyasiler. Bunu da böyle bilin. Sizlerin bu gurur gününde girmeyi hiç istemediğim bir hususta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının güvenlik güçlerimize dün attığı bu iftirayı cevaplandırmayı Cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumun bir gereği gördüğüm için değinmek mecburiyetinde kalıyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin geçmişte, en iğrenç, en alçak iftiralarla ülkenin seçilmiş başbakanını darağacına gönderecek kadar pespayeleşen tek parti devri zihniyetinin hezeyanlarına maruz kaldığını” belirterek, “Şu anda siz kalkıp da Güneydoğu’da, Doğu’nun değişik yerlerinde uyuşturucu köklerini toplamak suretiyle bu mücadeleyi veren emniyet teşkilatıma bu tür bir hakarette ve bu tür bir iftirada bulunamazsınız. Bu tür uyuşturucu köklerini toplayan teşkilat işte karşımda. Böyle bir teşkilatı, siz nasıl olur da ‘Türkiye cari açığını uyuşturucu satmak suretiyle kapatıyor.’ dersiniz. Bu ne insafsızlıktır? Bu ne vicdansızlıktır?” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, yarın partisinin TBMM’deki grup toplantısında bu konuya ilişkin çok daha farklı bir konuşma yapacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Çünkü bu hazmedilir bir şey değil. Haramı, helali gayet iyi bilen bir iktidarı bu şekilde lekeleyemezsin, onu sen aynaya bak kendinde ara. Polisiyle, jandarmasıyla, sahil güvenliğiyle, emniyet güçlerimizin canları pahasına yürüttüğü uyuşturucuyla mücadeleyi hiçe sayarak, yalanlar ve iftiralar üzerinden benzer bir oyunun peşindedir. Halbuki biz, Batı ülkelerinin baş edemedikleri için resmen serbest bıraktıkları uyuşturucuyla mücadelede dünyaya örnek olacak bir başarıya sahibiz. Uyuşturucu satıcılarına öylesine göz açtırmıyoruz ki cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin üçte birinden fazlasını oluşturan 117 bini bu suçtan demir parmaklıklar arkasındadır. Sokaklardaki uyuşturucu satıcılarına karşı en küçük bir müsamahamız olmadığını bizzat İçişleri Bakanımız en çarpıcı ifadelerle defalarca söylemiştir.
Geçmişte uzun yıllar boyunca Güney Asya’da üretilen uyuşturucunun Avrupa’ya sevk merkezi ve pazarı olan Türkiye, artık bu kirli kanalları önemli ölçüde tıkamıştır. Hem yakalanan uyuşturucu miktarı hem cezaevine atılan uyuşturucu satıcısı bakımından rekor başarılara sahibiz. Bu hakikate rağmen hem güvenlik güçlerimizi hem de ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanını, onun atadığı İçişleri Bakanını ilzam ederek kendine siyasi alan açtıklarını sananlar, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektedir. Meclis kürsüsünde, uyuşturucu satıcılarından ve organ tacirlerinden vergi alarak ülke ekonomisini kurtaracağını hem de defalarca tekrarlayarak, ciddi ciddi anlatan bu zatın hezeyanlarına artık şaşırmayı bile bıraktık. Genel başkanı böyle yapan partinin milletvekilleri boş durur mu? Onlar da Yalova’da mahkeme basıp hakimlere hakaret ederek, bu milletin değil, ya teröristlerin ya hırsızların safında olduklarını göstermişlerdir.”
Güvenlik güçlerinin, milletin huzuru ve özellikle uyuşturucuyla mücadeledeki fedakarlığının, böylesine ucuz siyaset oyunlarına meze yapılmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin irfanına havale ettiğimiz, bu tür iftiralara aldırmadan, gençlerimizi her türlü tehdide karşı korumak için elimizdeki imkanları sonuna kadar kullanmaya devam edeceğiz. Böyle bir konuyla huzurunuzda bulunmaktan gerçekten üzüntü duyuyorum ama bu tür saldırılar karşısında susmak da dilsiz şeytan olmayı gerektirir. Biz dilsiz şeytan da olmayacağız.” dedi.
Türkiye’de huzuru kökleştirme çabalarından bir diğer önceliklerinin de insanı sadece fiziki değil, aynı zamanda dijital zorbalıklara karşı da güvenlik altına almak olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnternetin ve buna bağlı mecraların çoğalması, hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra siber suçlara ve yeni suçlu tiplerine de yol veriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan şöyle devam etti:
“Giderek asimetrik bir tehdit kaynağı haline gelen dijital terör, insanımızın huzuru ve haysiyeti ile devletimizin güvenliğini de hedef alıyor. Hiçbir sınırın ve etik kuralın olmadığı sosyal medya mecralarından yayılan sahte, yalan ve iftiralarla her gün binlerce kişi linç ediliyor, hedef gösteriliyor. Milyonların hayatı kararıyor. Evinde, iş yerinde, sokakta koruduğumuz insanımızı dijital dünyanın dehlizlerinde tek başına çaresiz bırakamayız. Türkiye, dünyada en fazla dezenformasyona maruz kalan ülkedir. FETÖ’den bölücü terör örgütüne, Türkiye düşmanı pek çok karanlık odak, bu mecraları ülkemizi karıştırmak, insanımızı birbirine kışkırtmak, sosyal kaos oluşturmak için istismar etmektedir.
Terörün hedefleri açısından Kızılay’da bomba patlatmakla yalanı bir silah olarak kullanmak arasında hiçbir fark yoktur. Türkiye gibi benzer tehditlerle yüzleşen gelişmiş ülkelerin siber suçlara ve terör propagandasına karşı çeşitli adımlar attığını görüyoruz. Kısa süre önce Meclisimizin takdiriyle hayata geçen yasal düzenlemenin, ülkemizin dijital teröre karşı hukuk ve demokrasi zemininde yürüttüğü mücadeleyi daha da kolaylaştıracağına eminim. İnsanımızın, demokrasimizin ve devletimizin güvenliği noktasında gereken her türlü adımı atmakta en küçük bir tereddüt göstermeyeceğiz. Afet ve göç yönetimi gibi bu alanlarda sahip olduğumuz birikimi, ülkemizi ve milletimizi gelecekteki muhtemel tehlikelere karşı daha iyi korumak için geliştirmeye devam edeceğiz.”
Türkiye’nin afet ve göç yönetiminde insani, ahlaki, hızlı ve etkili yöntemlerle dünyaya örnek hale gelmiş bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu birikimi, daha ileriye taşımak için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.
Türkiye’nin fiziki ve dijital güvenlik şemsiyesini, insan gücü ve teknoloji desteğiyle mümkün olduğu kadar genişlettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu amaçla sınırlarımızın güvenliğini teröristler yanında her türlü hukuk dışı sızma girişimlerine karşı da tahkim ediyoruz.” dedi.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Polisimizle jandarmamızla sahil güvenliğimizle 780 bin kilometrekare vatan toprağıyla mavi vatan denizlerimizin her karışında insanlarının huzurla yaşadığı bir ülke vasfımızı sürekli güçlendiriyoruz, güçlendireceğiz. Potansiyel tehditleri belirlemek ve vakitlice tedbir almak için risk analizine yönelik çalışmaları artırıyoruz. Güvenlik Acil Durum Merkezi GAMER’i bu amaçla yapay zeka destekli sistemlerle güçlendiriyoruz. Plaka ve yüz tanıma gibi modern sistemlerden de yararlanarak bu ülkede hiçbir suçlunun sokağa adım atamayacağı bir sistemi ülke geneline yaygınlaştırıyoruz. ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı’ anlayışıyla veri güvenliği konusunda yerli ve milli çözümler üretiyoruz. Kimlik belgelerinden pasaportların yenilenmesine, dijital arşivden çeşitli elektronik devlet uygulamalarına kadar, attığımız her adımla insanımıza verdiğimiz hizmetin kalitesini sürekli yükseltiyoruz. Elbette her iş gibi güvenlikte de asıl olan insandır. Onun ihtiyaçları ve beklentileridir. Bu hizmetleri sunan kamu görevlilerinin vasıflarıdır. Bu bakımdan Polis Akademimizin bünyesinde yürütülen çalışmaları çok ama çok önemli görüyorum. Amacımız, milletimizin her bir ferdine vatandaşı olmakla gurur duyduğu bir ülkede yaşadığını hissettirmektir. Bunu da emniyet teşkilatımızın, siz kıymetli mensuplarının desteğiyle gerçekleştireceğiz.”
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” derken, aynı zamanda bu ülkenin her bir ferdini devletinin birinci sınıf vatandaşı haline getirme sözünü verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hak ve özgürlüklerin kullanımından refahın tabana yayılmasına, ülkemizin dünyadaki itibarının yükseltilmesine kadar geniş bir alanı kapsayan bu sözü yerine getirecek adımları atmak tabii ki kolay olmadı.” dedi.
Erdoğan şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz 20 yılda, ülkemize kazandırdığımız her eserin, her hizmetin, her reformun, her sessiz devrimin önüne çıkarılan engelleri, kurulan tuzakları hatırlayın. Vesayetin, faili meçhul cinayetlerden terör örgütlerinin önünü açmaya, kalkınma projelerini sabote etmeye kadar ülkeye yaptığı ihanetleri hatırlayın. Gabar’ı güvenlik güçlerimiz çökertti, Cudi’yi aynı şekilde güvenlik güçlerimiz çökertti. Tendürek’te aynı şekilde sizler vardınız, Bestler Deresi’nde aynı şekilde güvenlik güçlerimiz vardı. Hiç girilmeyen inlere tüm güvenlik güçlerimiz girdiler mi, girdiler? Bundan sonra da girecekler mi? Allah’ın izniyle girecekler, oralar da çökecek. Buralarla omuz omuza olanlarla Ankara’dan İstanbul’a yürüyenlerin bu ülkeye faydası olmaz. Onların derdi başka, bizim derdimiz başka. Sınırlarımıza yığılan terör örgütleri üzerinden ülkemizi kaosa, kana, ateşe boğma girişimlerini hatırlayın. DEAŞ’la sahada göğüs göğse çarpışan, tek NATO müttefiki olmamıza rağmen ülkemize atılan ahlaksız iftiraları hatırlayın. Uluslararası alanda sergilenen sinsi tecritlerle savunma sanayinden ekonomiye her konuda Türkiye’ye diz çöktürme çabalarını hatırlayın. Biz tüm bunlarla mücadele ederek ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. Bunu sizlerle beraber, sizlere güvenerek birlikte yaptık. Bedelini ödemediğiniz hiçbir eser, hiçbir hizmet, hiçbir kazanım, hiçbir ileri adım göremezsiniz. Geçtiğimiz 20 yılda, ülkemizde kurduğumuz bu güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısı sayesinde, bugün Türkiye Yüzyılı vizyonunu konuşabiliyoruz. İşte cumartesi günü açılışını coşkuyla yaptığımız, ülkemizin ilk yerli ve milli otomobili Togg’u Cumhuriyetimizin yeni asrının kıvılcımı olarak değerlendiriyoruz.”
Ekonomide sağlayacakları ilerlemelerle, savunma sanayi başta olmak üzere çeşitli alanlardaki kalkınma projelerini hayata geçirmeyi sürdürerek yollarına devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, “İHA’larla, SİHA’larla, Akıncılarla, HÜRKUŞ’larla, Gökbeylerle yolumuza devam edeceğiz. Milli ve yerli olarak devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Erdoğan şunları kaydetti:
“Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını bu şekilde karşılarken gençlerimize 2053 vizyonunu güvenle inşa edecekleri bir Türkiye bırakmak için de daha çok çalışacağız. Bu bizim görevimiz. Ama unutmayın, siz burada önemli bir görevi üstleniyorsunuz ve vesayet güçlerine en ufak bir fırsat vermeyeceksiniz. Türkiye nasıl koalisyonlar devrini geride bıraktıysa terör örgütlerinin kanlı tehditlerini sınırları dışına ittiyse asırlık gecikmeyle de olsa altyapı eksiklerini tamamladığıysa siyasi ve ekonomik istiklaline sahip çıktıysa devlet ve millet olarak öz güvenini güçlendirdiğiyse Cumhuriyetini bir asır yaşatma başarısını gösterdiyse Allah’ın izni ve 85 milyonun desteğiyle Türkiye Yüzyılı da adım adım gerçeğe dönüşecektir.”
Mezun olan polis amirlerine yeni görevlerine başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra dereceye girenlere de diplomalarını verdi. Erdoğan, ayrıca 14 ülkeden gelerek eğitim gören kursiyerlere de diplomalarını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar’ın başkenti Doha’da, Suriye’nin Tel Abyad ve Afrin bölgelerinde, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de görev yapan polis teşkilatı mensuplarıyla video konferans görüşmesi gerçekleştirdi.
Buralardaki personelden bilgi alan Erdoğan, onlara başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan’la gerçekleştirilen görüşmede, ilk kez büyükelçilik görevinde bulunan, Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu’na başarılar diledi.
Budapeşte’nin kendileri için çok anlamlı olduğunu dile getiren Erdoğan, “Başbakan çok değerli bir dostum, arkadaşım ve her yerde bizimle birlikte birçok adımları var. Türk Devletlerinde de bizimle beraber çalışmalarını sürdürüyor. Sayın Orban’a selam ve sizlere başarılar diliyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun.” diye konuştu.
Bağlantıların ardından mezun polis amirleri için göreve uğurlama duası yapıldı.