Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çok sert Ayasofya ve fetih çıkışı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından Hadımköy‘de restore edilen Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi’ni açtı. Erdoğan İstanbul’un fethini “işgal” olarak tanımlayanlara sert tepki gösterirken, “İstanbul’un fethinin 567’nci yıldönümü coşkusu yaşadık. Son günlerde bazı kendini bilmezler çıkıp, fethi işgal olarak tanımlamaya çalışıyorlar. Bunlar cahili cühela. Fetih açmaktır, gönülleri kazanmaktır. Bunlar bunu bilmezler” ifadelerini kullandı.  ”Şu anda Atina’da bizim bir tane camimiz yok” diyen Erdoğan, ”Ayasofya dini bir husumetle yerle yeksan edilmek yerine daha da güzelleştirilerek fetih hakkı olarak Müslümanların hizmetine sunulmuştur” dedi.

‘BURAM BURAM TARİH KOKAN BİR ESER ORTAYA ÇIKTI’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;

Ortaya hem buram buram tarih kokan hem de vatandaşlarımıza şifa vesilesi olacak bir eser ortaya çıktı. Prof. Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş gariplerin babası olarak tanınır. Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş, gençliğimizde şahsen tanıdığımız, desteğini ve teşvikini gördüğümüz bir büyüğümüzdür…Hadımköy Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş hastanesinin hayırlı olmasını diliyorum. Yaklaşık 1 asır boyunca bu eser asker hastanesi olarak hizmet vermiştir. Artık bu bölge yerleşim yeri haline dönüştüğü için bu binayı restore ederek, şehrimizin hizmetine sunmak istedik. Ortaya gerçekten buram buram tarih kokan, hem de vatandaşlarımıza şifa kaynağı olacak bir eser ortaya çıktı.

‘BABAMLA YAN YANA GİDERLERDİ’

Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş, şahsen tanıdığımız bir büyüğümüzdür. Balkan Harbi, 1. Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi kahramanının. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini tamamladıktan sonra hayatını gariplerin sıhhatine adamıştır. Babam rahmetli, beni imam hatip okuluna girmeden önce Niyazi Amca’ya teslim etti. Yine bizim köyümüzden İsmail Niyazi Bey’in okul arkadaşı, Fatih’teki yurtlarda derslerini çalışırlar, babam da yanlarına giderdi. İmam hatip okuluna giderken beni Niyazi Amca’ya götürdü, ‘Oğlumu size teslim ediyorum’ dedi. Böylece imam hatip okuluyla tanışmış olduk.

İsmail Niyazi Kurtulmuş, nöbetçi olduğu zaman, Fatih’teki yurtta geceleri bizim yatakhaneyi dolaşır bizim yorganlarımızı tek tek elden geçirirler bu şekilde bizim oradaki babalığı da ayrıca görmüş olduk. Vefatından sonra her perşembe evinin kapısına gelen pek çok kimse kendisine dua etmiştir. Merhumun ideali tüm insanlığı iyilik, güzellik, sevgi, dostluk, kardeşlik çerçevesinde birleştirmekti. İlim Yayma Cemiyeti’nin kurulmasında çok büyük katkıları vardır. Anadolu’daki yoksul ailelerinin çocuklarının eğitimlerine devam edebilmeleri için ayrı bir hassasiyete sahipti. İmam hatip okullarına ayrı sevgi beslerdi.

İSTANBUL’UN FETHİ’NE “İŞGAL” DİYENLERE TEPKİ

İstanbul’un fethinin 567’nci yıldönümü coşkusu yaşadık. Son günlerde bazı kendini bilmezler çıkıp, fethi işgal olarak tanımlamaya çalışıyorlar. Bunlar cahili cühela. Fetih açmaktır, gönülleri kazanmaktır. Bunlar bunu bilmezler. Ecdadımız bir yıl öncesinden başlayarak Anadolu’nun, Trakya’nın dört bir yanını önce ilmik ilmiş işlemiştir. Ahlakları, bilgileri, birikimleri, çalışkanlıklarıyla hazır hale getirilen fetih bir formaliteden ibaret kalmıştır. İstanbul’u fetheden Sultan Mehmed Han bir düşman gibi değil, beklenen bir kurtarıcı gibi karşılanmıştır. Ecdadımız insanlık için hayırlı olan ne varsa sahip çıkmıştır. Ayasofya yerle yeksan edilmek yerine daha da güzelleştirilerek Müslümanların hizmetine sunulmuştur. Bizim bir asır önce terk etmek zorunda kaldığımız yerlerdeki camilerimiz ve eserlerimiz yok edilmiştir. Atina’da tek bir camimiz yoktu, yerle yeksan edilmiştir. Sadece bu tabloya bakarak ecdadın gönlünün yüceliğini görebiliyoruz. Gerçi biz de bu emanetleri yaşatma konusunda çok başarılı olamadık.

BÖLGE HALKINA ŞİFA DAĞITACAK

Türkiye’nin son 18 yılında her alanda olduğu gibi tarihimizle, kültürümüze sahip çıkma konusunda devrim yaptık. Hükümete geldiğimizde sadece 460 eserin restorasyonunu gördük. Biz 18 yılda 5 bin 60 eseri restore ederek insanlık hizmetine soktuk. Sınırlarımız dışındaki eserlerimiz konusunda aynı hassasiyeti sergiledik. Osmanlı ve Türk coğrafyasında toplam 120 eseri restore ettik. 12 milyon belgeyi dijital ortama taşıdık. İstanbul’da kendi haline terk edilmiş pek çok eseri Cumhurbaşkanlığı bünyesine katarak hem restore ettik, hem kullanılır hale getirdik. İnşallah bu eser, hem ecdanın hatırasını yaşatarak, hem bölge halkına şifa dağıtarak asırlar boyunca ayakta kalmaya devam edecektir. İstanbul halkına sunulan bu hizmetin ifasında yer alacak tüm sağlık personeline başarılar diliyorum.”

45 GÜNDE YAPILMAZ DİYENLERE CEVAP OLDU

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarından satır başları;

Burada bulunmamız sadece bir hastane açılışının değil, tarihimize, kültür mirasımıza sahip çıkışın, vefanın bir nişanesidir. Hadımköy Askeri Hastanesi, Sultan Abdülhamit Han tarafından başlatılan imar hareketinin o zamanki İstanbul taşrasına bir yansımasıdır. 1891 yılında hizmete sokulan Hamidiye Hastanesi, hummalı bir çalışmayla, yeniden ayağa kaldırılmış ve milletimizin hizmetine sunulmuştur. Bu görevi omuzlayanların başarısı, ‘Hadımköy Harabesinin 45 günde restore edilemeyeceğini’ iddia edenlere de bir cevap teşkil etmektedir. Şimdi böyle bir görevi ifa etmenin mutluluğu içindeyiz. Ecdada olan muhabbetini de bildiğimiz için Hadımköy’deki bu hastaneye Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş isminin vermenin uygun olacağını düşündük.