Doğada yetişen mantarlar konusunda doğru bilinen yanlışlar

Yayınlama: 08.01.2024
34
A+
A-

Uzmanlar, doğada yetişen mantarlara ilişkin doğru bilinen yanlışlar ve zehirlenme riski konusunda vatandaşları uyarıyor.

Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi kasım ve aralıkta ortalamanın üzerinde yağış alan İzmir ve çevresindeki ormanlık alanlarda, birçok mantar türü ortaya çıktı.

Özellikle hafta sonları sosyal medya üzerinden bir araya gelen gruplar, doğada mantar aramaya çıkıyor.

Uzmanlar, zehirli mantarlar konusunda doğaseverleri uyarıyor.






“Türkiye’nin Mantarları” ve “Makro Mantarlar” kitaplarıyla tanınan mantar bilimci (mikolog) Jilber Barutçiyan, AA muhabirine, bu sene sonbahardaki hava şartlarının mantarların verimini artırdığını söyledi.

Türkiye’nin mantar konusunda çok zengin bir coğrafya olduğunu vurgulayan Barutçiyan, kulaktan dolma bilgilerle mantar toplayanların risklere dikkat etmesi gerektiğini dile getirdi.

Son dönemde İzmir çevresinde halk arasında “çıntar” olarak bilinen mantar türünün çokça tüketildiğini ifade eden Barutçiyan, “Çıntar, raf ömrü çok kısa olan bir mantar. Çok çabuk bozulan bir mantar. Mantarlar da diğer besin maddeleri gibi bozuk oldukları zaman zehirlenmelere yol açıyor. Ölümcül olmasa bile, gıda zehirlenmelerine yol açıyorlar. Bilinçsiz toplanıyor mantarlarımız, bunun için de maalesef zehirlenmelerle karşılaşabiliyoruz.” dedi.

Halk arasında dolaşan, mantarlar konusundaki genellemelerin tümünün yanlış olduğunu aktaran Barutçiyan, şöyle konuştu:

“Mantar toplayanlar arasında ‘Köylüler biliyor.’ gibi bir söylem de var. Zehirlenmelerin yüzde 90’ı kırsaldan geliyor. Bilseler herhalde kendi kendilerini zehirlemezler. Maalesef yenen, zehirli ya da öldürücü türleri birbirinden ayırt etmek için hiçbir geçerli metot, teknik, püf noktası, kısa yol diye bir şey yok. Mantarı bilimsel bir netlikle tanımlayıp güncel bir kaynaktan yenebilirliğini kontrol etmiyorsanız, kulaktan dolma bilgilerle mantarı tüketiyorsanız maalesef zehirlenme ihtimaliniz çok yüksek.”

“Mantardan protein alamazsınız”

Mantarın bir protein deposu olduğunun düşünüldüğünü, bunun da yanlış bilgi olduğunu kaydeden Barutçiyan, şunları söyledi:

“Mantarların sadece kıvamları ete benzediği için tarih boyunca protein deposu olarak görülmüşler. Mantarların içinde tabii ki az miktarda da olsa protein var. Fakat bu proteinler insan vücudu tarafından özümsenmeyen türler. Yani ‘Et yerine mantar yiyorum.’ derseniz sadece kendinizi kandırırsınız. Protein alamazsınız. Mantarlar sadece bazı vitaminler ve bazı mineraller açısından çok zengin bir besin kaynağı ama onun dışında pek bir besleyici özellikleri yok.”

“Uzman gözetiminde toplayın”

İzmir’de doğada yetişen mantarlar konusunda araştırmalar yapan ve mantar toplama atölyeleri düzenleyen Sevim Şahin de 20 yıldır akademisyenlerle bilimsel çalışmalara katıldığını anlattı.

Dünyada 60 bin civarında mantar türünün tanımlandığını belirten Şahin, Türkiye’de de çok sayıda türün bulunduğunu dile getirdi.

İzmir’in bu yıl çok yağış aldığını ve son 5 senedir görülmeyen ya da çok az görülen mantarların çıkmaya başladığını kaydeden Şahin, şöyle konuştu:

“Yağışların artması ve mantarların bu kadar çok olması, özellikle son dönemlerde sosyal medyada da mantar gruplarının artmasıyla birlikte dağ taş insan doldu neredeyse. İnsanlar, gerek ekonomik açıdan gerekse doğada spor yapmak için mantar toplamaya gidiyor ancak bu zehirlenmelere yol açabiliyor. En büyük sorun, insanların mantarları, tanımadan, bilmeden ‘Komşum söyledi.’, ‘Köylü tanıyor.’, ‘Biz kızartıp yedik.’, ‘Yumurta kırıp yiyin.’ gibi tavsiyelere uyarak yemeleri. En önemli şey mantarları yüzde 100 tanımadan tüketmemek. Mantarları toplarken mutlaka bir uzman gözetiminde toplamak gerekiyor. Hobi amaçlı fotoğraf çekebiliriz, onları gözlemleyebiliriz ancak tüketmeyi düşünüyorsak mutlaka bir uzmandan yardım almak gerekiyor.”

“Çok zehirli mantarlar çok güzel kokulu ve çok lezzetli olabilir”

Şahin, halk arasında birçok yanlış bilginin dolaştığını anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Halkımız genelde şu şekilde düşünüyor, ‘Zehirli mantarı sütle kaynatırsak zehri gider.’, ‘Kurutulursa zehri gider.’, ‘Mantarı sümüklü böcek yediyse ya da kurtlar yediyse o mantar zehirli değildir.’, ‘Mantarı gümüş kaşıkla kaynatırsak ve kaşık kararırsa zehirli ancak kaşık kararmazsa zehirsiz.’, ‘Zehirli mantar ile zehirli olmayan mantar yan yana yetişmez.’ gibi birçok doğru bilinen yanlışlara sahipler. Bu anlamda bunlar tabii ki mantar zehirlenmeleri riskini artırır. Mantarın şakası yok. Çok zehirli mantarlar çok güzel kokulu ve çok lezzetli olabilir. Çok zehirli mantarlar, salyangozlar ve diğer canlılar tarafından sevilerek tüketilir. Onlar için toksit değil ancak bizim için öldürücü olabilir. Mantarın kurutularak, ayranla yenerek, sütle kaynatılarak zehri giderilmez.”



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş