Türkiye’nin son 15 yılda sağlık sektörüne yaptığı yatırımları, uluslararası çapta başarılar elde eden doktorları ve tıp alanındaki teknolojik gelişmelere hızlı adaptasyonu sayesinde dünyada tercih edilen ülkeler arasına girdi. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre bu yılın ilk çeyreğinde 143 bin 266 yabancı hasta Türkiye’de sağlık hizmeti alırken, 187 milyon 955 bin dolar sağlık turizmi geliri elde edildi.
Türkiye’nin sağlık sisteminde son 15 yılda gösterdiği başarı, yabancı hasta sayısında da dikkat çeken oranda artışa neden oldu. Türk doktorlarının özellikle kanser tedavisi ve organ nakli gibi uzmanlık gerektiren alanlardaki başarısı, yabancı hasta sayısındaki ciddi artışın nedeni olarak gösteriliyor. Biri Rus diğeri Kosova vatandaşı iki hasta, Türkiye’yi gelişmiş sağlık sistemi ve doktorlara duydukları güven nedeniyle tercih ettiklerini söyledi.
Sağlık turizminde atılan adımlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Koronavirüsle örnek mücadelemiz sağlık turizminde Türkiye’nin önünde yeni bir fırsat penceresi açmıştır. Türkiye’yi üç kıtanın sağlık merkezi yapmakta kararlıyız.” demişti.
RUSYA’DA YANLIŞ TEDAVİ UYGULANDIĞI İÇİN TÜRKİYE’Yİ TERCİH ETTİLER
Rusya’da yanlış tedavi uygulandığı için ölümden dönen 4 yaşındaki Tolmachev Arteom, ambulans uçakla getirildiği Türkiye’de hayata tutundu. Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler’de ‘Embriyonik yumuşak doku rabdomyosarkom’ teşhisi konulan ve tedavisine başlanılan minik Tolmachev Arteom’un annesi Tolmacheva Olesya, “Rusya’da bize yardımcı olamadılar. Çünkü bu tür tedaviler gelişmiş bir teknoloji istiyor. Oğluma yanlış teşhis koymuşlar ve yanlış tedavi uygulamışlar. Oğlumun yaşayamayacağını söylediklerinde çok üzüldük ve farklı bir ülkede tedavi için araştırmalara başladık” diye konuştu.
İSRAİL’İ REDDETTİLER
İspanya, İsrail, Türkiye ve Almanya’ya başvuru yaptıklarını Türkiye ve İsrail’den kendilerine dönüş olduğunu söyleyen anne Tolmacheva Olesya, “İki ülke arasında seçim yapmak zorunda kaldık. Biz İsrail’i değil Türkiye’yi tercih ettik. Türkiye’den bize dönüş daha hızlı oldu. Türkiye bizim için daha mantıklı geldi çünkü Türkiye Rusya’da kalitesi ve fiyatlarından dolayı çok tercih edilen bir ülke. Türkiye’ye oğlum çok ağır durumda gelmişti. Şu an çok güzel ve verimli bir tedavi alıyoruz” şeklinde konuştu.
ŞİFAYI TÜRKİYE’DE BULDU
Kosova’da iki yıl önce lösemi teşhisi konulan ve kemik iliği nakli için Türkiye’ye getirilen 6 yaşındaki Lorena Veseli de başarılı bir operasyon sonrası iyileşme sürecine geçti. Bağcılar Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde tedavisi devam eden minik Lorena’nın annesi Fitore Veseli, kızının Kosova’daki doktorunun tavsiyesi üzerine Türkiye’ye geldiklerini söyledi. Kızının iki yıldır bu rahatsızlığı yaşadığını söyleyen anne Veseli, “Şu an kızımın durumu çok daha iyi, sadece ufak tefek tedavilerimiz kaldı. Hem Kosova’daki doktorumuzun önerisi hem de kendi araştırmalarımız sonucu kızımın tedavisinin Türkiye’de yapılmasının daha iyi sonuçlar vereceğine karar kıldık. Türkiye’deki doktorlardan ve hastanelerde çok memnun kaldık. Türkiye’ye geldiğimizden beri kızımıza çok iyi bakıyorlar. Hem doktorlar hem de hemşireler çok ilgili” dedi.
Minik Lorena ise Türk hekimlerinin ülkesindeki doktorlardan çok daha iyi olduğunu ve kendisini iyileştirdikleri için onları çok sevdiğini dile getirdi.
DOKTORLARIMIZIN KALİTESİ AVANTAJ SAĞLADI
Türkiye’nin dünya sağlık turizmi arenasında ciddi avantajlara sahip olduğunu söyleyen Medical Park ve Liv Hospital Hastanelerini bünyesinde barındıran MLP Care Uluslararası Hasta Merkezi Direktörü Murat Ercan, “2000’li yılların başında yabancı hastalar Türkiye’yi çok fazla tanımıyorlardı ama geliştirdiğimiz stratejik ortaklıklar ve doktorlarımızın kalitesi büyük avantajlar sağladı. Yabancı hastalar, ülkemize hastalıklarının son evrelerinde tedavi olmak üzere geliyorlardı. Fakat şu an geldiğimiz durum değişti. Türkiye’nin sağlık turizmi, sokakta görmüş olduğunuz saç ekiminden ibaret değil. Körfez ülkeleri artık hastalarını Avrupa’ya ya da Amerika’ya göndermek yerine Türkiye’ye sevk etmeyi tercih ediyor. Bu durum Türkiye’nin başarısını gösteren en büyük kriterdir” diye konuştu.