Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, dünyada yaşanan zulümlere karşı adil sistem ve anlayışa ihtiyaç olduğunu söyledi.
Bursa’da düzenlenen “Uluslararası Mecelle Sempozyumu”na katılan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Dünya düzeninin ABC’si, anahtarı adalettir. Hazreti Peygamber’in hayatı her safhasında adaleti müjdelemiş, bu kavramı mühimsediğini göstermiştir. Veda hutbesindeki, ’Arap’ın Arap olmayana, siyahın kırmızıya, kırmızının siyaha takvadan öte hiçbir üstünlüğü yoktur’ sözleri, adaletin, eşitliğin bir manifestosu mahiyetindedir. İşte bu topraklar, bu tarih, bu medeniyet, adaleti öylesine önceleyen bir inanç etrafında halelenmiş, yükselmiş ve ilerlemiştir. Ecdadımız asırlarca bu topraklarda bu medeniyeti geliştirmiş, hayatın her alanında ’insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışı hep hükümran olmuştur” diye konuştu.
“Osmanlı adaleti dünya ölçeğinde asırlarca bir mihenk özelliği taşımıştır”
Osmanlı adaletinin dünya ölçeğinde asırlarca bir mihenk özelliği taşıdığına dikkat çeken Gül, şunları söyledi:
“Bu adil idare sistemi sebebiyle Bizanslı Grandük Notaras, ’Başımızda kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz’ demiştir. Bu adil idare sistemi sebebiyledir ki İspanya Yahudileri uğradıkları zulümden kurtulmanın yolunu bir insanlık, bir adalet adası olan Osmanlı’ya sığınmakta bulmuşlardır. Osmanlı altı asır boyunca bütün mazlumlara, sığınmak isteyen herkes kucak açmıştır. Osmanlı, diline, dinine, etnik kökenine bakmadan bu yurda kim gelmek istemişse kapısını her zaman açmıştır. 6 asırdır hüküm sürdüğü hangi coğrafya olursa olsun o coğrafyada da kimsenin diline, dinine, etnik kökenine hiçbir şekilde baskı yapmamış, adil bir idare hüküm sürmüştür. Bugün Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de yaşanan hadiseleri gördüğümüzde, aslında Osmanlı adaletinin Filistin’de bir Yahudi’nin, bir Hıristiyan’ın, bir Müslüman’ın nasıl bir arada yaşama kültürünü geliştirdiği çok iyi gözler önüne serilmektedir. Yüzyıllar boyunca herkes kendi inancıyla bir arada yaşamanın özgürlüğünü, bu idare sistemi ile yerine getirmiştir. İşte bugün aslında dünyanın aradığı, ihtiyaç duyduğu tam da bu adil sistem arayışıdır. Geçtiğimiz hafta, sayın cumhurbaşkanımız, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda tam da bu noktaya işaret etti. BM Genel Kurulu’nda herkesin gözlerinin içine bakarak, ’Dünya beşten büyüktür ve bu sürdürülebilir bir sistem değildir’ diyerek, dünya hukuk sistemine ve dünya siyasi sistemi tarihine geçecek sözleri bir kez daha haykırmıştır.”
“Güçlülerin değil, haklıların egemen olduğu bir dünya için el birliğiyle mücadelemizi sürdüreceğiz”
“Dünyada yaşanan bütün zulümlere karşı adil bir sisteme ihtiyaç var” diyen Gül, “Bu adil anlayışın bayraktarlığını yapan ecdadımız ve onun bu anlayışını sürdüren Türkiye, inşallah bu sesi daha yüksek şekilde söylemeyi sürdürecektir. Arakan’da ve dünyanın pek çok yerinde, Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de akan Müslüman kanlarına seyirci kalan dünyanın artık adaletten, insanlıktan, süslü kelimelerden uzak bir şeyler söylemesinin, yapmasının vakti geldi de geçiyor. Biz bir kez daha güçlülerin değil, haklıların egemen olduğu bir dünya için el birliğiyle mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.