Sivil mimari örneklerinden geri kalanlar, kültür molozu olarak değerlendirilecek ve ayrıştırma merkezlerine taşınacak. Yapılar yeniden ihya edilirken bu malzemeler aynı yerde kullanılacak.
Afet Bölgesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, AA muhabirine, Hatay’daki tarihi eserlerin büyük bir kısmının, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle zarar gördüğünü söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının afetin ardından bir bilim komisyonu oluşturduğunu dile getiren Arslan, komisyonun kararıyla hem Antakya’daki hem de depremden etkilenen diğer şehirlerdeki tescilli kültür varlıklarının korunması ve nitelikli malzemenin hızla enkazdan çıkarılması amacıyla Afet Bölgesi Kazı Başkanlığı kurulduğunu anlattı.
Arslan, 9 üniversiteden sanat tarihçiler, arkeologlar, mimarlar ve inşaat mühendislerinin de aralarında olduğu 37 kişilik ekiple sahaya çıktıklarını ve çalışmalara başladıklarını belirterek, “Habib-i Neccar Cami, Ulu Cami, Rum Ortodoks Kilisesi gibi Antakya’nın sembolik yapıları başta olmak üzere bugüne kadar 138 yapı üzerindeki çalışmamızı tamamladık ve toplam 369 eseri enkazdan çıkardık.” diye konuştu.
Antakya’nın Kurtuluş Caddesi’nde sivil mimarlık örneklerinin öne çıktığına, bu yapıların kent dokusunu tamamladığına işaret eden Arslan, “Bu kent dokusu içerisinde yer alan, tescilli olmasa da hem mimari formları hem planları hem süslemeleriyle geleneksel dokuyu devam ettiren eserlere kültür molozu gözüyle bakıp onları tescilliymiş gibi koruma amacındayız.” ifadelerini kullandı.
Arslan, geleneksel dokuyu devam ettiren sivil mimarlık örneklerinin, Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgili birimlerince işaretlendiğini, normal enkaz gibi muamele görmemesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Hatay’daki enkaz kaldırma birimleriyle koordinasyona geçildiğini dile getirdi.
“Bu enkazın da aslında kültür varlığı niteliği taşıdığı bilinciyle hareket ederek Antakya’nın kadim kent dokusunu ve ruhunu korumayı planlamaktayız.” diyen Arslan, kültür molozu olarak nitelenen enkazın ayrıştırma merkezine ada, parsel numaraları alınarak götürüldüğünü söyledi.
Arslan, sürece ilişkin şu bilgileri verdi:
“Enkaz kaldırıldıktan sonra alandaki hem tescilli hem geleneksel dokudaki eserlerimizin enkaz kaldırma işlemine başlanacak. Tabii tamamen çökmüş, enkaz haline gelmiş olanlardan bahsediyoruz. Bakanlığın ilgili birimleri ve uzmanlar denetiminde bu enkaz kaldırılacak. Bakanlığın belirlediği ayrıştırma merkezine götürülecek. Burada ilgili uzmanlarca ayrıştırmaya tabi tutulacak. Özellikle süslemeli parçalar, kitabeler, çeşmeler, Antakya evlerinin geleneksel dokusunda yer alan pencereler, cephe düzenleri bilimsel ve sağlıklı bir şekilde ayıklandıktan sonra bu yapılar yeniden inşa ya da restore edilirken tekrar özgün yerlerinde kullanılmış olacak.”