Hiçbir obezite cerrahi yönteminin yüzde yüz başarılı olmadığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Aytaç Sayın, ameliyattan sonra belirli destekleri alması, belirli hayat ve beslenme alışkanlığı oluşturması ve bu beslenme alışkanlıkları doğrultusunda hayatlarını idame etmeleri çok önemlidir.
Obezite cerrahisi geçirmiş olmak sadece obezite tedavisinin bir bölümü olduğunu ifade eden uzmanlar, hiçbir zaman obezite tedavisi olmak obezite tedavisini tamamlandığı anlamına gelmediğini söyledi.
Yapılan cerrahi operasyon obezite ile ilgili tüm sorunların çözüldüğü, hastanın bir daha obezite ile ilgili bir sorun yaşamayacağını göstermediğini belirten VM Medical Park Bursa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Aytaç Sayın, “Hiçbir obezite cerrahisi yöntemi yüzde 100 başarılı değildir. Ameliyat ne kadar başarı şansı artar ise, ameliyatın başarı şansı ne kadar yükselir ise obezite cerrahisinden sonra hastada vitamin, mineral ve destek elemanı eksikliği görülme ihtimali artar. Yani yapılan ameliyatın ciddiyeti artıkça, yapılan ameliyatın bağırsak üzerine manipülasyonu, mide üzerine manipülasyonu arttıkça obezite cerrahisinin uzun dönemde sonuçları daha ciddi ve iyi olur. Ancak bu dönemde yaşanacak sorunlar da hastaların alması gereken vitamin, mineral destekleri de artar. Hastaların düzenli olarak ameliyattan sonra belirli destekleri alması, belirli bir yaşam alışkanlığı oluşturması, belirli, bir beslenme alışkanlığı oluşturması ve bu beslenme alışkanlıkları doğrultusunda hayatlarını idame etmeleri ve devam etmeleri gerekir. Bu başarı şansını çok daha arttıran bir unsurdur” dedi.
Ameliyattan sonra hastanın erken dönemde belirli bir kilo vermesinden sonra tekrar kilo alması revizyon cerrahisi gerektirdiğini belirten Sayın, “Yani ameliyatın bozularak başka bir ameliyata tipine dönüştürülmesi ya da bırakılan bağırsak uzunlukları üzerinde tekrar değişikliklere gidilmesi gerekir ki bunlar aslında çokta yapılması istenmeyen, çokta yapmak istemediğimiz ameliyatlardır. Hastalar, uzun vadede başarılı olmak, uzun vadede zayıf kalmak ve hayatlarını bu şekilde devam etmek istelerse muhakkak ameliyat sonrası dönemde hekimleriyle, diyetisyenleriyle ve ilişkide bulundukları sağlık merkezleriyle düzenli olarak irtibatta olmaları gerekiyor. Hastaların uzun vadede çok iyi ve zayıf olarak idame ettirebilmeleri için gerekli olan yeme alışkanlıklarını kazandıracak önerileri almaları ve bunları bire bir harfiyen uygulayıp bir yaşam alışkanlığı haline getirmeleri gerekir” diye konuştu.
Obezite cerrahisi sonrası temel olarak beslenmede dikkat edilen noktaları sıralayan Sayın şöyle devam etti;
“Hastalara yeteri miktarda protein ve vitamin ile desteklemelerini muhakkak öneririz. Hastaların yoğun yağ ve yoğun karbonhidrat tüketimlerini azaltmalı ve yağ, karbonhidrattan nispeten uzaklaşmalarını önermekteyiz. Hastalar bu şekilde bir yaşam alışkanlığı kazınırlarsa ileri ki dönemde çok daha başarılı olmaları hiçten bile değildir. Mevsimsel değişiklikler ise obezite cerrahisi ve beslenme ile ilgili sonuçlarını değiştirmez. Artık güzünüzde beslenmede vitamine, mineralle ya da proteine ulaşımda mevsimsel farklılıklar kalmadı. Artık her dönem vitamini, mineralli, meyveyi, proteini eşit oranda bulabildiğimiz için mevsimsel değişikliklere artık rahatlıkla göz ardı edebiliriz.”