İkinci el tencereyle başladığı reçel imalatında ihracatçı oldu

İzmir’in Ödemiş ilçesinde muhasebeci olarak çalıştığı iş yerinden oğlunu üniversite sınavına hazırlamak için istifa eden Bedirhan Uslu, bir süre evde yaprak dolması yapıp satarak geçimini sağladı.

Evinde reçel imal etmeye de başlayan Uslu, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) desteğiyle 2019’da imalathane açıp, esnaf kefalet kredisi ile işlerini büyüttü.

Uslu, 3 yılın sonunda Fransa’dan 15 ton reçel siparişi aldı.

“Çok ağladım ama yılmadım”

Bedirhan Uslu, AA muhabirine, işe girmenin ve sektörde tutunmanın hiç kolay olmadığını ifade etti.

Pazardan 50 liraya aldığı malzemelerle reçel numuneleri hazırladığını, götürdüğü ilk yerin kendisini merdiven altı işletmesi çalışanı gibi karşıladığını aktaran Uslu, şöyle devam etti:

“Çok ağladım, kendimi çok kötü hissettim ama yılmadım. Başka bir kahvaltı salonuna gittim. Beğendiler ve 2 gün sonra dönüş yaptılar. 100 litre reçel siparişi verdiler. Sevinçten ağlaya ağlaya Ödemiş’e döndüm. Siparişi aldım balkona bir sanayi ocağı kurduk. Tencere alacağız ama tencereler çok pahalı. Kalın tabanlı çelik tencerede pişirilmesi gerekiyor. Düğüncülerin kiraladığı tencereler var, oraya gittim tencere kiralamaya. Kiralama pahalı olur diye bana tencereyi (100 lira karşılığında) verdiler ve başladım. Üç ay önce 50 lirayla başladığım iş 30 bin lira ciroya döndü.”

Bunun ardından KOSGEB’den aldığı destekle reçel imalathanesi açtığını dile getiren Uslu, “Bu sayede Aydın ve İzmir Büyükşehir Belediyelerine bağlı marketler ile Çiğli Belediyesinin kahvaltı salonlarına reçel satmaya başladım. Susurluk’ta bazı marketlere de reçellerimi veriyorum, Tire Süt Kooperatifinin de fason reçel üreticilerinden biriyim.” ifadelerini kullandı.

“Kadınların paraya ihtiyacı olduğunda çok zorlandığını biliyorum”

Kadınlara istihdam sağlamak istediğini ve fabrika kurmak için de girişimlerde bulunduğunu aktaran Uslu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Evlerinde üretim yapan 4 kişilik bir ekibim var. Onlar evde doğruyorlar, parçalıyorlar. Onlardan alıyorum buradaki arkadaşlarım pişiriyorlar, kavanozluyor, vakumluyor ve paketliyorlar. Tamamen kadın personelim var. Bir kadının paraya ihtiyacı olduğunda çok zorlandığını biliyorum. Hep beraber yürütüyoruz işimizi. Sadece kadın eliyle işimizi yapıyoruz. Fabrika kurmak için Milli Emlak’a müracaatımı yaptım gerekli işlemler yapılıyor. Şu an 4 sigortalı personelim var. İnanıyorum ki kuracağım fabrikada 100 sigortalı personelim olacak.”

Uslu, 100 liraya satın aldığı tencereyi de kuracağı fabrikada özel bir köşeye asmayı hayal ettiğini söyledi.

Fransa’ya ihracat

Uslu, en başından beri yurt dışına açılmayı düşündüğünü ve 3 yılın sonunda bu hedefine ulaştığını belirterek, şöyle konuştu:

“Fransa’da bir firmayla iletişime geçtim, gönderdiğim numune üzerine sipariş verdiler. Fransa’ya toplam 15 ton reçel gönderdim. Yurt dışına dünyaya reçellerimizi tanıtacağız. Türk damak tadını dünyaya tanıtacağız. İnsanların, Türkiye’de nasıl reçel üretildiğini, meyvenin ne kadar bol olduğunu ve her türlü meyve ile reçel yapıldığını bilmesini istiyorum.”

Toplamda 22 çeşit reçel ürettiklerini anlatan Uslu, “Reçellerimizin en büyük özelliği yüzde yüz şekerle yapılması. Anne reçeli gibi. Yüzde 100 pancar şekeriyle yapılıyor. Meyve oranı çok yüksek. Meyvenin önüne şeker geçmez. Evde çocuklarımıza yedirdiğimiz gibi bir reçel.” dedi.

İmalathanede çalışan Havva Niyet de böyle bir iş imkanı bulduğu için çok mutlu olduğunu ve imalathanede aile gibi olduklarını söyledi.