İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesine, Gazze kentinin batısına ve Han Yunus kentlerine hava saldırıları düzenledi.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 1055 kişinin yaşamını yitirdiği, 5 bin 184 kişinin yaralandığı kaydedildi.
Filistin Sağlık Bakan Yardımcısı Yusuf Ebu er-Riş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze’de bulunan hastanelerdeki tüm yatakların dolduğunu, ilaç ve tıbbi malzemelerin de tükenmek üzere olduğunu söyledi.
Ebu Riş, “İsrail’in Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü bombardımanda vurulanların yüzde 60’ı kadın ve çocuklardan oluşuyor.” dedi.
AA muhabirine konuşan Birleşmiş Milletler, Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) sözcüsü Adnan Abu Hasna, İsrail’in Gazze Şeridi’ne açılan tüm sınır kapılarını kapatmaya devam ettiğine işaret ederek insani yardım ulaştırılmasının imkansız hale getirildiğine dikkati çekti.
Abu Hasna, “Gazze Şeridi, su, sağlık malzemeleri ve gıda dahil insani yardımların ulaştırılması için güvenli koridorlar açılmazsa eşsiz bir insani faciaya şahit olacak.” dedi.
“İlerleyen saatlerde Gazze’de benzinin biteceğini ve hastanelerin hizmet dışı kalacağını” vurgulayan Abu Hasna, durumun bu şekilde devam etmesi halinde Gazze Şeridi’nde iki hafta içinde yiyecek bulunmayacağını söyledi.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), yapılan açıklamada, “Gazze’de 263 bin 934’ten fazla kişinin evlerini terk ettiğine inanılıyor.” ifadesi kullanıldı. BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansından (UNRWA) gelen bilgilere göre ise Gazze’de 175 binden fazla kişinin BM’ye ait 88 okula sığındığını duyuruldu.
UNWRA İletişim Direktörü Juliette Touma, Associated Press’e (AP) yaptığı açıklamada, “Çatışma zamanları da dahil sivillerin korunmasının önemi çok büyüktür.” ifadesini kullandı.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik sürdürdüğü hava saldırılarında 9 UNRWA çalışanının yaşamını yitirdiğini belirten Touma, bölgede sığınağa çevirdikleri 18 UNRWA okulu ve Gazze’deki merkezlerinin de İsrail bombardımanlarında hasar gördüğünü sözlerine ekledi.
İsrail ordusu sınır bölgesine yerleştirdiği çok sayıda obüsle Gazze’ye saldırılarını yoğunlaştırdı.
İsrail ordusunun bölgedeki yığınağı da giderek artıyor.
Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre, İsrail savaş uçaklarının yoğun bombardımanı sonucu İslam Üniversitesi yerleşkesindeki binalar yerle bir oldu.
Haberde, saldırılarla enkaza dönüşen bölgeye kimsenin giremediğine işaret edildi.
İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, “Gazze Şeridi sınırında ve Askalan’da 18 silahlı ile çatışma yaşandı.” dedi.
Gazze Şeridi’nden son iki günde herhangi bir sızma eylemi kaydedilmediğini aktaran Hagari, sınır yakınındaki beldelerin tahliyesinin tamamlandığını, bazı bölge sakinlerinin evlerinde kalmayı tercih ettiğini söyledi.
İsrail ordusundan gelen açıklamada, İsrail ordusuna bağlı 282. Tugay 334. Taburunun 9 Ekim Pazartesi günü, Gazze Şeridi’ndeki Hamas mevzilerine M270 uzun menzilli roket topçusu (MLRS) kullanarak saldırı düzenlediği belirtildi.
Saldırıya ilişkin ayrıntı paylaşılmayan açıklamada, “Saldırıda isabet oranı çok yüksek olan uzun menzilli füzeler kullanıldı.” ifadesine yer verildi.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail’in saldırılarında fosfor ve misket bombaları kullandığı işaret edilirken “İsrail Gazze’deki halkımıza karşı uluslararası yasaklı silahları kullanarak soykırım suçu işliyor.” ifadeleri yer aldı.
İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem Sözcüsü Kerim Cibran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın 2,23 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi’ne su, elektrik, yakıt ve gıda tedarikinin kesilmesi yönündeki açıklamasının tam bir savaş suçu olduğunu ifade etti.
Abluka ve bombardıman altındaki Gazze Şeridi’nin önceden de şimdi de desteğe ihtiyacı olduğunu dile getiren Cibran, şunları kaydetti:
“İsrail’in, Gazze’nin suyunu kesmesi, 2,23 milyondan fazla Filistinlinin suyunun kesildiği anlamına gelir. Aynı şey, elektrik kesintisi ve bunun hayati önem taşıyan cihazlar ile hastanelerin işleyişi üzerindeki etkisi için de geçerli. Dolayısıyla su, elektrik, yakıt ve gıda tedarikinin kesilmesi 2,23 milyon Filistinli için bir çeşit ölüm anlamına geliyor.”
Bombardıman ve katliam altındaki insanlara ivedilikle insani ve tıbbi yardım, su ve elektrik ulaştırılmamasının, İsrail’in resmi açıklamalarla uyguladığı öldürme, tasfiye ve barbarca cezalandırmaların bir başka şekli olduğunu vurgulayan Cibran, şunları söyledi:
“İsrailli yetkililer, su, elektrik ve yakıtın kesildiğini, Gazze Şeridi’ne herhangi bir yardımın ulaşmaması için sıkı ve teşekküllü bir abluka uygulandığını açıkça ifade etti. Bu, başlı başına bir savaş suçu.”
İsrail’in Gazze sınırı yakınında bulunan Sderot şehrinde Filistinli gruplarca çok sayıda roket atıldı.
Sirenlerin çalmasından sonra atılan roketler, İsrail’e ait “Demir Kubbe” savunma sistemince havada imha edildi.
İsrail makamlarından şu ana kadar atılan roketler nedeniyle can kaybı veya maddi hasar oluştuğuna dair bir bilgi paylaşılmadı.
Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail’de çocukların öldürüldüğüne dair Batı’daki bazı medya organlarında yer alan iddiaların tümüyle asılsız olduğu belirtildi.
Söz konusu iddiaların “Filistin halkına ve direnişine iftira atmak üzere İsrail’in uydurduğu hikayelerden ibaret olduğuna” işaret edilen açıklamada, “Bu iftiraların sonuncusu da çocukların kesilerek öldürüldüğü ve sivillerin hedef alındığı oldu.” denildi.
Herhangi bir araştırma yapılmadan İsrail hikayesini benimseme ve onun yanında yer almanın “medyanın çöküşü” olarak yorumlandığı açıklamada, bu tür iddialarla İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü “katliam suçlarının üstünün örtülmeye çalışıldığı” ifade edildi.
İsrail’e sızan Filistinli grupların bir süre kontrolünü ele geçirdiği ve bu gruplar ile İsrail güçleri arasında saatlerce süren çatışmalarda ağır hasar alan Sderot polis merkezinden geriye kalan yapı, iş makinalarıyla yıkılarak enkaz kaldırma çalışmaları başlatıldı.
İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, Washington yönetimi son 24 saatte Filistinlileri ve ABD vatandaşlığı taşıyanları Gazze Şeridi’nden tahliye etmek için diğer ülkelerle koordineli şekilde Mısır üzerinden bir insani koridor kurma hazırlıklarına başladı.
Söz konusu hazırlıklar, İsrail’in Gazze Şeridi’ne kara operasyonu başlatacağına dair tahminlerin arttığı bir dönemde geldi.
Haberde, Gazze Şeridi’nden tahliyesine izin verilecek Filistinlilerin kimler olduğu ya da Mısır’dan sonra nereye yerleşeceklerine ilişkin ayrıntılı bilgiye yer verilmedi.
AA muhabirine konuşan ancak isminin açıklanmasını istemeyen İsrailli Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ise Washington yönetiminin Gazze’deki sivillere güvenli koridor oluşturulması için İsrail ve Mısır ile görüşüldüğünü duyurmasına ilişkin soru üzerine, “Şu anda bu konuyla ilgili herhangi bir yorumumuz yok.” dedi.
Öte yandan, Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail güçleri, Kudüs’ün yanı sıra Batı Şeria’nın Tubas, Nablus, Eriha, Ramallah ve El Halil kentlerinde gözaltı operasyonları gerçekleştirdi.
İsrail güçleri, bu operasyonlarda 18’i El Halil’den olmak üzere 30 Filistinliyi gözaltına aldı.
Son rakamlarla birlikte İsrail-Filistin çatışmasının başladığı 7 Ekim’den bu yana Kudüs ve Batı Şeria’da İsrail güçlerince gözaltına alınan Filistinlilerin sayısı 150’ye ulaştı.
İsrail ordusunun 7 Ekim Cumartesi sabahından bu yana hedef gözetmeksizin ve şiddetini artırarak sürdürdüğü saldırılarda 8 gazeteci hayatını kaybetti.
Gazze’deki hükümet basın ofisinin açıklamasında, 8 gazetecinin saldırılar sırasında yaşamını yitirdiği, 10 gazetecinin yaralandığı, 2 gazetecinin de kayıp olduğu kaydedildi.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve Filistin Gazeteciler Sendikası (PJS), gazetecilerin ölümüyle sonuçlanan ve gazetecileri hedef alan saldırıları kınadı.
İki kuruluşun ortak açıklamasında, “Gazze Şeridi’nde Hamas ve İsrail arasında devam eden askeri operasyonlar sırasında 5 Filistinli gazeteci öldürüldü, birçoğu yaralandı ve diğerleri de kayıp. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve Filistinli Gazeteciler Sendikası (PJS), gazetecilerin öldürülmesini ve gazetecilere yönelik devam eden saldırıları kınamaktadır. IFJ ölümlerle ilgili derhal soruşturma başlatılması çağrısında bulunmaktadır.” denildi.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Şerif Mansur da, gazetecilerin kriz dönemlerinde önemli işler yapan siviller olduğunu ve savaşan taraflarca hedef alınmamaları gerektiğini vurguladı.
Mansur, “Dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan, bölgedeki muhabirlerin çatışmalar hakkında doğru bilgiyi sağlamasına güveniyor. Tüm siviller gibi gazeteciler de saygı görmeli ve korunmalıdır.” dedi.
Uluslararası Göç ve Mülteci Derneği (IMRA) Başkanı Prof. Dr. Emine Sare Aydın, “Filistinli Kardeşlerimizle buluşuyoruz, sonuna kadar yanlarındayız” sloganıyla düzenlenen toplantıda, İsrail ve Filistin arasında 5 günden beri süren çatışmanın, masum sivilleri hedef alan şiddetin ve insan onuruna yakışmayan muamelelerin kabul edilemeyeceğini söyledi.
Spiegel’in haberine göre, Alman Dışişleri Bakanlığının talimatıyla, Alman hava yolu şirketi Lufthansa’nın perşembe ve cuma günleri tahliye amaçlı İsrail’e 4 uçuş gerçekleştireceği ifade edildi.
Bakanlığın, İsrail’den ayrılmak isteyen Alman vatandaşları için günün her saati ulaşılabilen özel telefon hattı oluşturduğu kaydedildi.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva ise X sosyal medya hesabındaki paylaşımında, Brezilyalıların tahliyesi için ilk uçağın Tel Aviv’e indiğini söyledi.
İsrail’e pazar gününe kadar 5 uçağın daha gönderileceğini belirten Lula da Silva, “Federal hükümet, bölgedeki barış süreci için mümkün olan her şeyi yapmaya çalışıyor. Talep eden tüm Brezilyalıların ülkelerine geri gelmesini sağlayacağız.” ifadesini kullandı.
Arjantin Dışişleri Bakanı Santiago Cafiero da İsrail’deki Arjantinlilerin ülkeye getirilmesi için Savunma Bakanı ve Arjantin Hava Yolları ile durumu ele aldıklarını bildirdi.
Cafiero, turistik ve iş amaçlı birçok Arjantinlinin İsrail’de bulunduğunu kaydederek, bu kişilerin ülkeye geri dönüş işlemlerinin sağlanması için Tel Aviv Başkonsolosluğu ve büyükelçilik ile çalıştıklarını duyurdu.