Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın haberine göre, Gazze Şeridi’nin batısındaki Şatı Mülteci Kampı’ndaki bir eve düzenlenen hava saldırısı sonucu ölenler ve yaralananlar oldu.
İsrail savaş uçakları, Nusayrat Mülteci Kampı’ndaki el-Ferec Mescidi çevresine, Han Yunus’un doğusundaki Beni Sehile, Zeytun mahallelerine, İtalyan gökdeleni yakınındaki bir eve, Kudüs Hastanesi yakınındaki el-Helis Apartmanı’na yönelik saldırılar düzenledi.
Öte yandan bölgedeki kaynaklardan alınan bilgilere göre, Gazze’deki Han Yunus kentinin güneyindeki Kizan en-Neccar bölgesinde “Büyük Ailesi”ne ait ev hava saldırısında bombalandı. Saldırıda 6 kişi hayatını kaybetti.
Yine Aksa Televizyon kanalı, Gazze’deki el-Cela caddesi üzerindeki Hıttin Camii’nin İsrail savaş uçakları tarafından bombalandığını duyurdu.
Gazze Şeridi’nin Mısır sınırı yakınındaki Rafah kentinde, Ebu Suud Ailesi’nin evi İsrail uçakları tarafından bombalandı. Ölü ve yaralıların olduğu belirtildi.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarında ölenlerin sayısının 2 bin 704’ü çocuk, 1584’ü kadın, 364’ü yaşlı olmak üzere 6 bin 546’ya, yaralıların sayısının da 17 bin 439’a yükseldiğini belirtti.
“İşgal güçleri, son saatlerde Gazze’de 44 katliam gerçekleştirdi.” diyen Kudra, İsrail saldırılarının Gazze Şeridi’nin güney bölgelerinde yoğunlaşmasının dikkat çekici olduğunu vurguladı.
Kudra, ayrıca enkaz altında yaklaşık 900’ü çocuk 1600 kişinin olduğu yönünde ihbar aldıklarını aktardı.
Gazze’deki İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise “İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliye Kampı’ndaki iki evi bombalaması sonucu şehitler ve yaralılar var.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada can kaybı ve yaralı sayısına ilişkin bilgi verilmedi.
Görgü tanıkları da Gazze’deki sivil savunma ve sağlık ekiplerinin İsrail’in bombaladığı bölgede ölen ve yaralananları hastanelere naklettiğini aktardı.
DSÖ, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların başladığı 7 Ekim’den 24 Ekim’e kadar İsrail’in sağlık hizmetlerine yönelik saldırılarına ilişkin yeni bir rapor yayımladı.
Rapora göre, işgal altındaki Filistin topraklarındaki sağlık hizmetlerine toplam 171 saldırı gerçekleştirildi.
Saldırılarda 16’sı görev başında olan sağlık çalışanı dahil 493 kişi hayatını kaybetti ve 387 kişi yaralandı.
İsrail’in saldırılarının 96’sı işgal altındaki Doğu Kudüs ile Batı Şeria’da, 75’i ise abluka altındaki Gazze Şeridi’nde gerçekleşti.
Bölgede sağlık sistemindeki durumunun vahametine işaret eden Kudra, şunları söyledi:
“Saldırılarda, sağlık sisteminin hedef alınması, 57 kurumun zarar görmesine, 73 sağlık personelinin hayatını kaybetmesine ve 25 ambulansın hasar almasına neden oldu. Bu durum sağlık sisteminin hizmet dışı kalmasına yol açtı. Gazze’deki sağlık sistemi hizmet dışı ve tamamen çökmüş durumda.”
Kudra, İsrail’in sağlık kurumlarını doğrudan hedef aldığını, tahliye edilmemesi durumunda tüm hastaneleri bombalamakla tehdit ettiğini, düzenlediği saldırılar ya da yakıt olmayışı nedeniyle 12 hastane ile 32 birinci basamak sağlık merkezinin hizmet dışı kaldığını aktardı.
İsrail ordusu ve İç İstihbarat Servisi Şin-Bet’ın (Şabak) ortak açıklamasında, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus bölgesinde, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları komutanlarından olduğu belirtilen Mubaşir’e yönelik suikast düzenlendiği ifade edildi.
Açıklamada, İsrail askeri istihbaratından alınan bilgiye göre Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf’a yakın olduğu kaydedilen Mubaşir’in öldüğü aktarıldı.
İsrail güçlerinin ortak açıklamasında, Mubaşir’in “önceden Hamas’ın deniz kuvvetlerinde çalıştığı, silah üretiminde görev aldığı ve İsrail askerlerine düzenlenen birçok saldırıdan sorumlu olduğu” ifade edildi.
Hamas, konuya ilişkin henüz açıklamada bulunmadı.
Gazze’deki hükümetin Basın Ofisi Başkanı Selame Maruf, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail savaş uçaklarının, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından birkaç saat önce un tedariki yapılan tek fırın Megazi’yi hedef aldığını ifade etti.
Saldırıda 10 kişinin öldüğünü ve yaralılar olduğunu aktaran Maruf, hava saldırısında tamamen yok olan fırının yerinde büyük bir çukur açıldığını, ayrıca kampın merkezini çevreleyen çok sayıda evin de yıkıldığını belirtti.
Filistinli yetkili, Megazi fırınının, mülteci kampındakilerin yanı sıra yerlerinden zorla edilen on binlerce kişiye ekmek sağladığını vurguladı.
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’nın çeşitli bölgelere sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda Cenin’de 4, Kalkaliya’da 1 ve Kalandiya’da 1 olmak üzere toplam 6 Filistinlinin hayatını kaybettiği aktarıldı.
Açıklamada, Cenin kentine düzenlediği saldırıda ölenler arasında 15 yaşında bir çocuğun da bulunduğu belirtildi.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’nın farklı bölgelerine düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 104 olduğu aktarıldı.
İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria’da aralarında Hamas yöneticilerinin de bulunduğu en az 80 Filistinliyi gözaltına aldı.
Filistin Esirler Cemiyetinin konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin, Batı Şeria’da aralarında (Hamas’tan) yöneticilerin de olduğu en az 80 Filistinliyi gözaltına aldığı ve 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da gözaltına alınanların sayısının 1350’ye çıktığı ifade edildi.
Kassam Tugayları’ndan yapılan yazılı açıklamada, “İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki sivillere yönelik katliamlarına karşılık Hayfa kentini R160 tipi füzeyle hedef aldık.” ifadeleri kullanıldı.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise Gazze Şeridi’nden kuzeye doğru fırlatılan bir füzenin tespit edildiği ve Hayfa kenti yakınlarında sirenlerin çaldığı kaydedildi.
Açıklamada, Gazze’den atılan bir füzenin havada infilak ettiği aktarıldı
Ordu açıklamasında, Lübnan topraklarından silahlı kişilerin orduya ait bir tankı tanksavarla hedef aldığı, olayda herhangi bir zayiatın olmadığı belirtilirken, Lübnan’dan açılan ateşe karşılık verildiği bilgisi paylaşıldı.
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, AA muhabirinin “ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze’de sivilleri korumak için çatışmaya ‘insani ara’ verilmesi gerektiğini söyledi. Siz bu teklif hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusunu yanıtladı.
İsrail’in bölgeye insani yardım, su, gıda ve ilaç sağladığını iddia eden Cohen, “Biz hiçbir zaman insanları hedef almadık.” dedi.
Erkek, kadın ve çocukların hedef alınmadığını savunan Cohen, “Sadece Hamas teröristlerini hedef alıyoruz.” diye konuştu.
Cohen, İsrail’in uluslararası hukuka göre hareket ettiğini ileri sürdü.
İsrail Enerji Bakanı Israel Katz, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarına karışanlara “idam cezası verilmesi” için özel bir askeri mahkeme kurulması çağrısında bulundu.
Katz, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Hamas’ın 7 Ekim saldırılarına atıfta bulunarak “Hamaslılara, Nazilerin ve onların ortaklarının suçlarına ilişkin yasaları uygulayacak özel bir askeri mahkeme kurulması ve öldüren, boğazlayan, tecavüz edenlere ölüm cezası uygulanması amacıyla Adalet Bakanı Yariv Levin’e çağrı yaptım.” ifadesini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı açıklamalardan dolayı kendisiyle görüşmesini iptal ettiğini aktaran Cohen, “Guterres, BM’nin en önemli ülkeleri olan ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa’yı temsil etmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise “BM ve bölgemizde konumlu BM yetkilileriyle ilişkilerimizi gözden geçireceğiz.” diye konuştu.
Guterres’in ifadelerini “teröre destek vermek” olarak değerlendiren Erdan, İsrail’deki BM yetkililerinin de tarafsız davranmadığını iddia etti.
BM Genel Sekreteri Guterres, BM Güvenlik Konseyi’nde düzenlenen üst düzey İsrail-Filistin oturumundaki konuşmasında Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’de gerçekleştirdiği saldırıları kınayarak, sözlerini şu şekilde sürdürmüştü:
“Ancak Hamas saldırılarının durduk yere ortaya çıkmadığının da bilincinde olmalıyız. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz tutuluyor. Topraklarının adım adım yerleşim yerleri tarafından ele geçirilmesine ve şiddete şahit oluyor. Ekonomileri yıkılmış, insanlar yerlerinden edilmiş ve evleri yerle bir edilmiş durumda. Siyasi çözüme olan inançları yok olmaya başladı.”
Hizbullah, Lübnan’ın güneyindeki sınır bölgesinde İsrail ordusu ile yaşanan çatışmalar hakkında yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, “görev sırasında” 2 Hizbullah mensubunun hayatını kaybettiği belirtilirken, söz konusu ölüme neden olan çatışmalara ilişkin ise bilgi verilmedi.
Lübnan-İsrail sınırında 8 Ekim’den bu yana devam eden çatışmalarda ölen Hizbullah mensuplarının sayısı 41’e yükseldi.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail ordu radyosuna yaptığı açıklamada, 7 Ekim’den bu yana devam eden savaş sebebiyle yıllık bütçede değişikliğe gidileceğini söyledi.
Smotrich, “Ülkenin bu seneki bütçesi, artık geçerli değil. İsrail’deki gelişmeler doğrultusunda değiştirilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Savaşın İsrail’e doğrudan maliyetinin günlük 1 milyar şekel olduğunu kaydeden Smotrich, dolaylı maliyeti konusunda “net bir değerlendirme olmadığını” ifade etti.
İsrail Maliye Bakanı, “Yedek askeri güçlerin kitlesel hareketliliği ve Filistin’den büyük ölçüde roket saldırısı yapılmasıyla ekonominin kısmen felç olan etkisi üzerindeki maliyetine ilişkin henüz değerlendirmemiz yok.” dedi.
İsrail’de 2023 için 484 milyar şekel (132 milyar dolar) kabul edilen yıllık bütçenin, 2024’te ise 514 milyar şekel (140 milyar dolar) olması öngörülmüştü.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun bombardımanı sürdürürken bir taraftan da gerçeği yansıtmayan iddialar yaydığını ifade etti.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee’nin dün sosyal medyada paylaştığı Refah Sınır Kapısı’nda yarım milyon litrelik yakıt depolandığı ve abluka altındaki Gazze’de yakıt krizi olmadığı şeklindeki iddiasını yalanlayan Maruf, şunları kaydetti:
“Bu yalan, ordu sözcüsünün dar ufuklu olduğu ve kabul edilebilecek iddiaları ortaya atma konusunda kapasitesinin düşük olduğunu gösteriyor. Paylaşımdaki fotoğrafta yer alan depolarda, öncesinden akaryakıt istasyonları tarafından ücreti ödenmiş ve saldırıların ilk gününde ayrılmış sınırlı miktarda yakıt var.”
Maruf, İsrail’in saldırıları sebebiyle söz konusu yakıta ulaşmanın mümkün olmadığını vurguladı.
Gazze’deki Petrol İstasyonları Sahipleri Derneğinin daha önce düzenlediği basın toplantısında, bölgeye gaz ve yakıt girişinin sağlanması için uluslararası topluma çağrı yapıldığına işaret eden Maruf, “Basın toplantısında, Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafındaki depolarda sınırlı miktarda yakıt olduğu ancak İsrail saldırıları sebebiyle buna ulaşılamadığı belirtilmişti.” ifadesini kullandı.
İsrail saldırılarından dolayı sağlık merkezlerinin yakıtsız kaldığını belirten Filistinli yetkili, yakıt girişinin engellenmesi sebebiyle bölgede bir felaket yaşandığını ifade etti.