İstanbul’daki öğrenci yurdu depremzedelere “yuva” oldu

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 11 ili etkileyen depremlerden etkilenen vatandaşların, talepleri üzerine afet bölgelerinden kara, hava ve demir yoluyla İstanbul’a tahliyeleri devam ediyor.

Depremde evleri enkaza dönüşen, ağır hasar gören ya da çeşitli sebeplerle çadır veya konteynerde yaşamını idame ettiremeyecek vatandaşlar, yurtlarda misafir ediliyor.

Sancaktepe’deki Mahmut Celaleddin Ökten Öğrenci Yurdu da 14 Şubat itibarıyla depremzedelere kapılarını açtı. Yurda yönlendirilen afetzedeler, jandarma tarafından yapılan adres teyidi ve kayıt işlemlerinin ardından uygun odalara yerleştiriliyor. Afetzedeler, güvenlik gerekçesiyle parmak izi kontrolüyle yurda giriş-çıkış yapabiliyor.

Yaklaşık 1250 depremzedenin konakladığı yurtta, 3 ve 4 kişilik iki farklı oda tipi yer alıyor. Her bir odanın içinde tuvalet ve banyo ile misafirlerin kişisel eşyalarını koyabilecekleri gardırop ve yiyeceklerini muhafaza edebilecekleri mini bir buzdolabı bulunuyor.

Yurtta, 07.00-12.00 ile 17.00-22.00 saatleri arasında iki öğün yemek veriliyor. Sancaktepe Belediyesi de yurdun bahçesine kurduğu çadırda gün boyunca sıcak çorba ve çay ile sandviç, simit, poğaça ve kek gibi çeşitli yiyecekler ikram ediyor.

Psikososyal destek ve 7/24 sağlık hizmeti veriliyor

Konaklama ve beslenmenin yanı sıra depremzedelerin temel ihtiyaçları da karşılanıyor. Misafirler, yurdun içine kurulan Sosyal Market’ten kıyafetten hijyen malzemelerine kadar her türlü ihtiyacını temin edebiliyor.

Bir odası poliklinik olarak hazırlanan yurtta 7/24 sağlık hizmeti sunulurken ihtiyacı olan vatandaşlar dışarı çıkmadan buradan ilaçlarını alabiliyor. Misafirler, yurdun kadın ve erkek kuaförlerinde kişisel bakımlarını yaptırabiliyor.

Depremzede çocuklar ve erişkinlere yönelik psikososyal desteğin yanı sıra Türkiye Diyanet Vakfı Sancaktepe Şubesince manevi destek de veriliyor.

Günlük rutinlerine dönerek bir nebze de olsa depremin yarattığı travmadan uzaklaşmak isteyen afetzedeler, İŞKUR tarafından açılan stantta iş başvurusunda bulunabiliyor.

Okul öncesi çocuklar yurttaki kreşte eğitimlerini sürdürüyor

Yurda ailesiyle birlikte yerleşen çocuklara eğitim imkanı da sağlanıyor. Bu kapsamda yurda yakın okullara kaydı yapılan 305 öğrenci eğitimlerine devam ediyor. Öğrenciler servislerle okullarına taşınıyor.

Okul öncesi eğitime ihtiyacı olan 4-5 yaş grubundaki çocukların da unutulmadığı yurdun içinde açılan anaokulunda, öğretmenler çocuklara eğitim veriyor. Daha küçük yaş grubundaki minikler de kendileri için oluşturulan oyun odasında çeşitli oyunlar oynuyor, resim yapıyor.

Yurtta kalan gençler ise Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Merkezi tarafından kurulan etkinlik alanlarında sosyalleşiyor. Gençler, burada yaşıtlarıyla mangala ve satranç oynayarak vakit geçiriyor.

“Misafirlerimizin bütün ihtiyaçlarının karşılayabilecekleri bir ortam oluşturduk”

Sancaktepe Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Muhammet Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, elim deprem felaketinin yaralarını sarmak için kamu kurumlarının harekete geçtiğini ve yurtların depremzedelere açılması kararı alındıktan sonra misafirlerin konaklaması için yurtları hazır hale getirdiklerini söyledi.

Büyükçekmece Öğrenci Yurdu’nun kısa sürede dolması üzerine Mahmut Celaleddin Ökten Öğrenci Yurdu’nda misafirleri kabul etmeye başladıklarını dile getiren Kılıç, “Yurtların açılacağı talimatını alır almaz, hemen hazırlıklara başladık. Misafirlerimizin burada 7/24 bütün ihtiyaçlarının karşılayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştık. Kabule başladığımız ilk günden itibaren yemek hizmeti, temizlik malzemeleri noktasında, kişisel bakımdan tutun öngörebildiğimiz bütün ihtiyaçlar için alanlar oluşturduk. Misafirlerimizin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün organizasyonuyla yurtta kalan depremzede öğrencilerin ilk günden itibaren okula başlamalarını sağladıklarını, bunun çocukların deprem travmasını atmaları için önemli bir adım olduğunu belirtti.

Şu anda yurtta yaklaşık 1250 depremzede olduğunu, sayının yeni gelenlerle birlikte artacağını aktaran Kılıç, odalara yerleştirmede aileleri ayırmamaya özen gösterdikleri, tek gelen vatandaşları da 2-3 kişi olacak şekilde aynı odada misafir ettiklerini kaydetti.

Bu felaketin el birliğiyle atlatılacağını ifade eden Kılıç, “Bütün çalışma arkadaşlarımızla gönüllü olarak bu afetten direkt etkilenen misafirlerimizin yüzünü güldürmeye, onların gönlünü almaya çalışıyoruz. Bu tramvayı atlatmaları için gece gündüz elimizden ne geliyorsa yapıyoruz.” dedi.

“Evimizde gibiyiz, o rahatlık var”

Eşi ve 3 çocuğuyla yurtta konaklayan Hatay Antakyalı depremzede Abbas Güraslan, depremin çok şiddetli olduğunu, büyük bir korku yaşadıklarını, bu kadar büyük bir hasar yaratmasını beklemediklerini, havanın aydınlanmasıyla korkunç bir manzarayla karşılaştıklarını söyledi.

Evinin depremde hasar gördüğünü, eşyalarının içeride kaldığını, bunun üzerine AFAD aracılığıyla İstanbul’daki yurda geldiklerini anlatan Güraslan, “Devletimiz sağ olsun, bize yardımcı oldular. Her ihtiyacımızı karşıladılar. Yemeğimizi yiyoruz, odamız sıcak, banyomuz var. Çocuklarımızın kıyafetlerini verdiler. Herhangi bir ihtiyacımız kalmadı çok şükür. Evimizde gibiyiz, o rahatlık var.” ifadelerini kullandı.

Güraslan, okul çağında olan iki çocuğuna eğitim imkanı sağlandığını, okul kıyafetleri ve eğitimleri için gerekli araç gereçlerin de temin edildiğini belirtti.

Kahramanmaraş Elbistan’tan gelen ortopedik engelli Bayram Akdam, evlerinin dağlık bölgede olduğunu, depremde hasar görmediğini ancak devam eden artçı sarsıntılardan korktukları için orada kalamadıklarını kaydetti.

Devletin tüm imkanlarıyla gereken desteği sağladığına dikkati çeken Akdam, “Çok rahatlıkla çocuklarımız oynayabiliyor, koşabiliyor. Hiçbir sıkıntımız yok. Yemek, içmek, her şey sağlanıyor. Allah, devletimizi başımızdan eksik etmesin. Sosyal Market var, isteyen istediğini alabiliyor. Allah razı olsun. Diyecek bir şey bulamıyorum. Çok memnun kaldık. Rahattayız, güvendeyiz.” diye konuştu.

“Bütün ihtiyaçlarımız gideriliyor ancak bu kadar olur”

Kanser hastası eşiyle Osmaniye’den gelen Hasibe Can, depremde evinin duvarlarının çatladığını, 3-4 gün arabada kaldıktan sonra önce Ankara’da eşinin ablasına gittiklerini, çocuklarının orada kaldığını, ardından da eşinin tedavisi için İstanbul’a geldiklerini söyledi.

Yetkililerin kendisini yurda yerleştirdiğini, çocuklarını da yanına almak istediğini aktaran Can, “Bütün imkanlar güzel, her şey mükemmel ilerliyor. Her şey için çok teşekkür ediyoruz. Her türlü imkan sağlanıyor. Bütün ihtiyaçlarımız gideriliyor ancak bu kadar olur.” ifadelerini kullandı.

Hatay Antakyalı üçüz annesi Yasemin Erkal ise depreme çocuklarıyla yakalandığını, duvarların yıkılmaya başladığı sırada üç çocuğunu evden zorlukla çıkardığını, sonrasında evin çöktüğünü, bu anları hatırlamak istemediğini dile getirdi.

O gece eşinin İstanbul’da olduğunu, deprem haberini alınca Hatay’a dönüp kendilerini alarak İstanbul’a getirdiğini anlatan Erkal, yurtta konaklama imkanı sunulacağını öğrenince bir süre burada kalmaya karar verdiklerini belirtti.

Erkal, “Allah’a şükür böyle bir yer karşımıza çıktı. Çok memnunuz, çok ilgileniyorlar. Allah razı olsun herkesten. Bütün imkanları bize sundular. Okul olsun, kıyafet olsun, temizlik olsun, her şeyi sundular. Buraya geldiğimizde perişandık. Çocuklar hastaydı. Doktor da var burada, her şey var.” açıklamasını yaptı.

“Burada her şeyimiz dört dörtlük”

Malatyalı afetzede Arzu Sevim de deprem olduğu sırada astım hastası oğluna buhar verdiğini, büyük bir sarsıntı yaşandığını, kendilerini zor dışarı attıklarını, evlerinin ağır hasar aldığını söyledi.

Eşi ve oğluyla yurtta kaldığını kaydeden Sevim, şunları aktardı:

“Allah devletimizden razı olsun. Burada her şeyimiz dört dörtlük. Yemeğimiz olsun, yatacak yerimiz olsun. Çünkü biz sokaklarda kaldık, dışarıda aç susuz kaldık. Burada her türlü imkanı bize veriyorlar. Oğlumun psikolojisi çok bozuldu. ‘Ben kesinlikle okula gitmem.’ diyordu. Burada okula gitme imkanı var, oynaması için alanlar var.”