İzmir’de Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan 270 sanığın yargılandığı davada Eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Hakbilen’in emir astsubayı İsmet Durgun adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, İzmir’de 270 sanığın yargılandığı davada bazı sanıklar savunma yaptı. Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsündeki duruşma salonunda, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen’in emir astsubaylığını yapan tutuklu sanık İsmet Durgun, savunma yaptı.
Sanık Hakbilen’in 12 Temmuz’da izne ayrılmasının ardından kendisinin de eşiyle Urla’daki askeri kampa giderek izin kullandığını iddia eden sanık Durgun, Hakbilen’in talimatıyla darbe girişiminin içerisinde bulunduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını savundu. Durgun, darbe girişiminin yaşandığı gece televizyondan İstanbul’daki olayları görünce oğlu ve kızıyla görüştüğünü, daha sonra Hakbilen ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından Ege Ordusu Komutanlığına gitmek için askeri kamptan ayrıldığını anlattı. Saat gece 01.00 gibi komutanlığa gittiğini, Hakbilen’in ise saat 02.30 sıralarında makam odasına geldiğini anlatan sanık Durgun, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep’in, bazı komutanlarla brifing salonunda toplantı yapan sanık Hakbilen’e, toplantıyı sonlandırarak, herkesin göreve dönmesi emri verdiğini söyledi.
“Tanklar geliyor, bunun hesabını vereceksiniz”
Durgun, “Hakbilen, Orgeneral Recep’e, ’Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir generaliyim, sıkıyönetim komutanıyım’ tarzında sözler söyledi. Orgeneral Recep de ’Sana kim emir verdi?’ diye sorunca, Hakbilen de ’Genelkurmay emir verdi’ cevabını verdi. Orgeneral Recep, oradaki koruma ekibine Memduh Paşa’nın gözaltına alınması emrini vermesinden sonra Hakbilen de koluna giren korumalara, ’Beni bırakın, büyük suç işliyorsunuz. Tanklar geliyor, bunun hesabını vereceksiniz.’ diye tehdit vari konuştu. Sabaha karşı polis ekipleri gelerek, Hakbilen’i gözaltına aldı. Ben de Hakbilen ile kendi odamı kilitledikten sonra anahtarları ilgili komutana verdim” dedi.
Durgun, olaylardan 6 gün sonra tutuklandığını, tutuklanmasaydı ağustos ayında emekli olacağını dile getirerek, olaylara karışmadığını, suç teşkil edecek herhangi bir faaliyette bulunmadığını savundu.
Durgun’un ardından tutuklu sanıklardan Narlıdere İstikam Okulu ve Eğitim Komutanlığında darbe girişiminde teğmen rütbesiyle görev yapan Levent Cantekin savunma yaptı. Sanık Cantekin, aynı lojmanda oturduğu tutuklu sanık binbaşı Kılıç’ın kendisini aramasıyla göreve geldiğini, ani müdahale mangasındaki silah ve mühimmatın bulunduğu deponun anahtarının kendisine teslim edildiğini ifade ederek, Kılıç’ın emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettiğini, Ege Ordusu Komutanlığından yaya olarak kaçtığı iddialarını kabul etmediğini, olaylardan korktuğu için arabasını bırakarak oradan ayrıldığını savundu.
Duruşmada öğleden sonra bölümünde tutuklu sanık, Kara Harp Okuluna bağlı Menteş Askeri Kampındaki öğrencilerden sorumlu eski Alay Komutanı Albay Enver Topal da savunma yaptı. Eski Kara Harp Okulu Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay İlhami Polat ile askeri hattan görüştüğünü ve kendisine askeri öğrencilerin Ankara’ya intikal ettirilmesi emrini verdiğini iddia eden Topal, “Normalde rütbe olarak benden kıdemsiz olan İlhami albay, o akşam Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İzzet Çetingöz’ün talimatı ile askeri öğrencilerin İzmir Adnan Menderes Havalimanından uçakla Ankara intikal ettirileceğini, öğrencilerin de silahlı ve mühimmatlı olacağını söyledi” dedi.
Emir astsubayına ’yurt dışı yasaklı’ tahliye
Topal, “İntikal için araçlar da hazırlık yapıyordu. Tabur Komutanı Yarbay Akif Açıkgöz’ü konvoy komutanı olarak, binbaşı Uğur Y’yi ise konvoyun sonunda görevlendirdim. Binbaşı Uğur Y, ’Giderken polis ya da jandarma bize ateş ederse ne yapacağız’ diye sorunca, ’Nereden çıktı bu, niye böyle bir şey olsun, neden ateş etsinler ki bizim intikalimize’ dedim. ’Bir şey olursa’ diye konvoya bir de ambulans istedik. Öğrenci başına da 20-30 mühimmat verdik. Akif yarbaya da öğrencilerin silahına mühimmat takılmayacağı emrimi de ilettim” şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık eski Kara Harp Okulu Tabur Komutanı Akif Açıkgöz ise komutanlarından aldığı emirler doğrultusunda hareket ettiğini ifade etti.
Mahkeme heyeti, öğleden önceki oturumda savunma yapan tutuklu sanık, eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen’in emir astsubayı İsmet Durgun’un yurt dışı çıkış yasağı uygulanarak adli kontrol şartıyla tahliye edilmesini, ayrıca diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırarak duruşmayı perşembe gününe erteledi.