Japonya ve Avustralya, Çin’in nüfuzunu artırdığı Hint-Pasifk’te ikili güvenlik ilişkilerinin derinleştirilmesi ve enerji tedariki istikrarını hedefliyor.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, ülkesinin batısındaki Perth kentinde hafta sonu Japon Başbakan Kişida Fumio’yu misafir edecek.
Perth zirvesiyle, Albanese’nin başbakanlığı üstlendiği mayıstan beri iki Pasifik lideri son 5 ayda 3. kez görüşmüş olacak.
Birbirlerini “yarı-müttefik” şeklinde tanımlayan Tokyo ve Canberra hükümetleri, bu zirveyle birçok sahada iş birliğini derinleştirmek için çabalayacak.
Zirve için Albanese’nin Batı Avustralya’daki Perth kentini seçmesi ise tesadüf değil zira kent, bölge güvenliği ve ekonomisi açısından stratejik.
Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QSD) “Quad” Liderler Zirvesi için mayısta Tokyo’yu ziyaret eden Albanese, ilk uluslararası toplantısına burada katıldı.
Albanese, suikasta kurban giden eski Japon Başbakan Abe Şinzo için eylülde düzenlenen Tokyo’daki devlet törenine de iştirak etti.
“Cenaze diplomasisi” vesilesiyle Japon Başbakan Kişida, ülkesini ziyaret eden çoğu liderle olduğu gibi Albanese ile de görüştü.
Tören sonrası bir ay dolmadan Japon Başbakan, iade-i ziyaret gerçekleştirmiş olacak. 2018 sonrası ilk kez bir Japon Başbakan, Avustralya’yı ziyaret edecek.
Japon kabine kaynakları, son dönemde yürütülen yoğun mekik diplomasisinin “Japonya-Avustralya ilişkilerinin ne derece önemli hale geldiğinin göstergesi” olduğunu belirtti.
Kişida, yüz yüze görüşmede güvenlik, enerji ve gıda dahil ikili ilişkileri ele alacaklarını kaydederek, “Güvenlik ve ekonomi stratejilerini ilerletmek için iş birliği yapacağız.” dedi.
Japonya Kabine Baş Sekreteri Matsuno Hirokazu, “özel stratejik partner” şeklinde nitelediği Avustralya ile ülkesinin temel değerleri paylaştığını söyledi.
Albanese de Japon mevkidaşı ile barışçıl, istikrarlı ve refah dolu Hint-Pasifik vizyonuna yönelik iş birliğini ele alacaklarını dile getirdi.
“Japonya, Avustralya’nın yakın ve güvenilir dostu.” diyen Albanese, partnerliğin, iki ülkenin stratejik ve ekonomik menfaatlerini esas aldığını vurguladı.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları sonrası, Çin’in Güney Çin Denizi ve Doğu Çin Denizi’nde statükoyu zorla değiştirmeye teşebbüs edeceği endişeleri nedeniyle liderlerin ilk gündem maddesi güvenlik olacak. Zirvede “Serbest ve Açık bir Hint-Pasifik” vizyonu kapsamlı ortak deklarasyon imzalanması bekleniyor.
Ortak deklarasyonun, karşılıklı savunma ve ekonomi güvenliğine yönelik iş birliği konularını vurgulayıcı bir dil içermesi hedefleniyor.
2007’de iki ülke başbakanlarının, “ortak stratejik menfaatler” başlığıyla imzaladığı o dönemki deklarasyonda Çin’e yönelik vurgu yapılmaması dikkati çekmişti.
Deklarasyonun 15 yıl sonra güncellenerek bölgede tatbikat ve yığınaklarla nüfuzunu artıran Çin’e karşı açık bir ikili iş birliği mesajı vermesi umuluyor.
Ocak ayında iki ülke, askeri personelin karşılıklı olarak kendi topraklarında eğitimini sağlayacak savunma paktını imzaladı. Pakt, iki ülke meclislerinin onayını bekliyor.
Meclislerin onay verilmesiyle pakt, 1960 ABD-Japonya Kuvvetler Statüsü Anlaşması sonrası Japon topraklarında ABD dışında bir ülkenin askeri varlığının yolunu açacak.
Japon hükümetinin, başlıca Anglofon demokrasisi ülkeleri kapsayan istihbarat paylaşım ağı “Beş Göz” kapsamında da birlikte çalışma fırsatı arayacağı kaydediliyor.
Hint Okyanusu’na nazır “Fleet Base West” isimli Avustralya’nın en büyük donanma üssü de Perth kentinde. Dolayısıyla kent, bölgeye yönelik tehditlere karşı stratejik önemde.
Kişida ve Albanese’nin zirvede Hindistan ve ABD’nin de yer aldığı “Quad” kapsamlı iş birliğini daha da güçlendirmesinin yollarını araması bekleniyor.
Maden endüstrisinin bölgesel merkezi görülen Perth, demir, kömür ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretimiyle dikkati çekiyor.
Bunun yanı sıra Perth kenti, Avustralya’nın Japonya’ya toplam ihracatının yüzde 42’sini gerçekleştiriyor.
Japonya’nın kritik madenler açısından bağımlı bulunduğu Batı Avustralya’daki bu maden kaynakları Hint Okyanusu’ndan dünyaya açılıyor. İki ülkenin, Hint Okyanusu’ndaki seyrüsefer serbestisinde yaşanabilecek sorunlardan yakından ve negatif etkileneceği vurgulanıyor.
Ukrayna krizinin küresel piyasaları sarstığı bir dönemde Tokyo ve Canberra hükümetleri, istikrarlı enerji tedariki arayışı hedefliyor. Liderler, görüşmede sıfır karbon, amonyum ve hidrojen alanları dahil iklim değişikliğine karşı iş birliği fırsatlarını ele almayı planlıyor.
Albanese, son açıklamalarında “Hidrojen gibi yeni enerji kaynakları dahil, Japonya’ya güvenilir ve istikrarlı enerji sağlayıcısı olacağız.” ifadesini kullanmıştı.
Japon Nikkei kuruluşuna yazan Avustralya’daki “Perth USAsia Center” uzmanlarından Gemma King, son dönem “mekik diplomasisinin” kapsamlı bölgesel iş birliği inşa etme taahhüdünü gösterdiğini söyledi.
“Kişida’yı ağırlamak için Perth stratejik bir seçim.” diyen King, Albanese’nin, Kişida’yı, (maden) kaynaklar sektörünün ötesinde birçok fırsatla buluşturacağını söyledi.
Japan Times’a (JT) konuşan Australian Strategic Policy Institute Uzmanı Thomas Wilkins, ortak deklarasyonun, her iki ülkenin Hint-Pasifik’te kurala dayalı bir bölgesel düzene bağlılığını vurgulayacağını belirtti.
Wilkins, “Uzun zamandır güncellenecekti.” diye nitelediği 2007’deki deklarasyonun, yeni haliyle Çin’in Pasifik ada ülkelerindeki nüfuzu ve Tayvan’a karşı duruşu gibi endişelerin altını çizeceğini söyledi.
Yine JT’ye demeç veren Australian National University Japan Institute Uzmanı Lauren Richardson, iki ülkenin, bölgesel tehditlere ve bunlara nasıl karşı koyulacağına yönelik karşı benzer algı ve bakış açılarına sahip olduklarını belirtti.
Richardson, “Hint-Pasifik’te barış ve istikrar şimdiye kadar olduğundan daha fazla kırılgan görünüyor. (İki ülke) hem kendi başlarına hem de ABD ile beraberce, meydan okuma ya da ezber bozan aktörlere karşı bölgesel düzeni korumak için daha fazla çalışması gerektiğinin farkında.” ifadelerini kullandı.
Japonya’nın Avustralya nezdindeki Büyükelçisi Yamagami Şingo, yaptığı açıklamada, zirvenin özel stratejik ortaklığı hızlandıracağını belirterek, “Perth, Avustralya ile Hint-Pasifik için jeopolitik, Japonya-Avustralya ilişkileri için ekonomik bağlantı noktasında ideal bir yer.” mesajını vermişti.
Japonya’nın Avustralya nezdindeki Büyükelçisi Yamagami Şingo, ülkesiyle Avustralya’nın imzalayacağı yeni deklarasyonla, Çin’e yönelik istihbarat paylaşımında iş birliği yapılacağını söyledi.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, ülkesinin batısındaki Perth kentinde hafta sonu Japon mevkidaşı Kişida Fumio’yu ağırlayacak. İki liderin yeni güvenlik deklarasyonu imzalaması bekleniyor.
Japon Başbakan Kişida’nın Avustralya ziyareti öncesi, Büyükelçi Yamagami, İngiliz gazetesi Guardian’a verdiği röportajda ikili ilişkiler ile bölgesel duruma değindi.
Ülkesiyle Avustralya’nın imzalayacağı yeni deklarasyonla, Çin’e yönelik istihbarat paylaşımında iş birliği yapılacağını kaydeden Yamagami, bu deklarasyonun “stratejik değerlendirmeler ve kapsamlı karşılıklı alışverişlerin artırılması adımlarını” içereceğini söyledi.
İki ülke başbakanlarının 2007’de “ortak stratejik menfaatler” başlığıyla imzaladığı deklarasyonun güncellenmeye ihtiyaç duyduğuna dikkati çeken Yamagami, o yıldan beri güvenlik ortamının büyük ölçüde değiştiğini belirtti. Yamagami, “Çin’in askeri bütçesine bakılırsa, duyurulan resmi bütçeye bile bakılsa, dört katından fazla artış gösterdi.” ifadesini kullandı
Ziyaretin önemini vurgulayan Yamagami, “Bu ziyaretin ve başbakanların imzalayacağı bu ortak deklarasyonun, gelişmiş istihbarat iş birliğine ‘vazgeçilmez katalizör’ etkisi sağlayacağından eminim.” açıklamasında bulundu.
Japon Hava Öz Savunma Kuvvetleri pilotlarının geçen yıl, Çin uçaklarına karşı 722 kez havalandığını, Kuzey Kore’nin ise bu yıl 27 kez füze denemesi gerçekleştirdiğini kaydeden Yamagami, “Japonya, Güney Çin Denizi ve Tayvan Boğazı’ndaki duruma bakarsanız, güvenlik durumunun gittikçe daha zorlayıcı hale geldiği inkar edilemez. Bu yüzden caydırıcılığı artırmak amacıyla geliştirilmiş öz savunma iş birliği deklarasyonu gerekli.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının, Japonya ve Avustralya’nın caydırıcılığını artırmak için diğer bir sebep olduğunu kaydeden Yamagami, “Benzer bir durumun Tayvan Boğazı’nda da meydana gelmeyeceğinden emin olunması gerektiğini” vurguladı.
Agresif ya da muharip olmadıklarını ve kötüye giden güvenlik durumuna karşılık verdiklerini aktaran Yamagami, iki ülkenin Güney Çin Denizi, Tayvan Boğazı dahil tüm Hint-Pasifik’te meydana gelenlere yönelik ön sezilerde “tamamıyla senkronize” olduğunu savundu.
Avustralya’nın 2023’te Hiroşima’da düzenlenecek G7 Zirvesi’ne davet edilmesinin bölgedeki gerilimler karşısında “doğal” karşılanacağını belirten Yamagami, “Bu Başbakan’ın (Kişida) çağrısı ve (Avustralya) davet edilirse şaşırmam.” yorumunda bulundu.