Yöredeki kadınların duygu ve düşüncelerini yansıtan motifleri ilmek ilmek işlediği kilimler, asırlardır evleri süslüyor.
Van Büyükşehir Belediyesi de açtığı kilim dokuma atölyeleri ve kurslarla, kentin en önemli kültür miraslarından kilim dokuma sanatını kadınların eliyle gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor.
Bu kapsamda belediyenin açtığı 3 atölyede kilim dokumayı öğrenen onlarca kadın hem kilim dokuma sanatını yaşatıyor hem de gelir elde ediyor.
Kadınların, kök boyalarla renklendirilen yün ipleri kullanarak dokuduğu, “aşkı, sevgiyi, öfkeyi, gücü, sağlığı ve bereketi temsil ettiği” söylenen birbirinden farklı desenlerdeki kilimler, birçok ilin yanı sıra yurt dışına da gönderiliyor.
Haftanın 7 günü atölyelere gelen kadınların ücretsiz verilen malzemelerle hazırladığı el emeği göz nuru kilimler, daha önce ABD, Katar ve İsviçre’deki fuarlarda sergilendi. Kilimler, Danimarka, İsveç, Almanya ve Avusturya’nın da aralarında bulunduğu bazı ülkelere sipariş üzerine gönderildi.
Van Büyükşehir Belediyesi El Sanatları ve Kilim Atölyeleri sorumlusu İsa Sarıhan, AA muhabirine, 2001’den bu yana devam eden kurslarda kilim kültürünün nesilden nesile aktarılmasına aracılık ettiklerini söyledi.
Bir kilimin tezgahtan çıkma süresinin ebadına göre değiştiğini ifade eden Sarıhan, 1 metrekarenin el becerisine bağlı olarak 20 günde dokunabildiğini belirtti.
Kursa gelen kadınların kilim dokumayı öğrenmenin yanında hem sosyalleştiklerini hem de ailelerine ekonomik katkıda bulunduklarını anlatan Sarıhan, “3 kilim atölyemiz ve toplamda 60 kursiyerimiz var. Talep durumuna göre daha fazla atölye açabiliriz. Kadınları mesaiye tabi tutmuyoruz, haftanın 7 günü istedikleri gün, istedikleri zaman gelebiliyorlar. Kadınlar bazen çocuklarıyla geliyor ve kilim dokumak daha keyifli hale geliyor.” diye konuştu.
Sarıhan, dokuma kültürünün devamı için çaba sarf ettiklerini dile getirerek şöyle devam etti:
“Van’da bu işi yapan nadir yerlerden biriyiz. El emeği oldukça kıymetli ve bir o kadar zor. Kilim kültürünün devam etmesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bütün malzemeleri ücretsiz veriyoruz. İnsanlar kültürleriyle yaşar, bu nedenle kilim kültürünün kaybolmasını istemiyoruz. Gençlerin dokumacılık alanında kendilerini geliştirmelerini hedefliyoruz.
Burada çok büyük imkanlar var. Kursiyerlerimiz eğitimlerini tamamladıktan sonra bitirme belgelerini alıyor. Bu belgeler sayesinde kadınlarımız kurs açabiliyor. Son yıllarda kursu başarıyla tamamlayıp kendi kursunu açan birçok kursiyerimiz var.”
Yurt dışından ve birçok ilden sipariş aldıklarına dikkati çeken Sarıhan, tezgahtan çıkan kilimleri hazırladıktan sonra istenen yerlere gönderdiklerini aktardı.
Usta öğretici Fatma Adıyaman da 15 yaşında mahalledeki atölyeye giderek kilim dokumayı öğrendiğini, daha sonra sertifika alıp iş sahibi olduğunu kaydetti.
Dokuduklarının tanıtımını sadece Türkiye’deki değil, dünyanın birçok noktasında düzenlenen fuarlarda yaptıklarını anlatan Adıyaman, “Kilimlerimiz ABD, İsviçre ve Katar’da sergilendi. Dokuma kültürünü sadece ülkemiz sınırlarında değil dünyaya duyurmak istiyoruz. Kültürümüzü yaşatmak boynumuzun borcu. Burada kadınlarımıza hem kültürümüzü öğretiyoruz hem de meslek sahibi olmalarını sağlıyoruz. Ben de mesleğimi kurslara giderek kazandım.” ifadelerini kullandı.