Cibutili 66 yaşındaki Aye, yutkunma zorluğu şikayetiyle ülkesinde doktora başvurdu. Yapılan tetkiklerde Aye’ye yemek borusu kanseri teşhisi konuldu. Doktorunun Cibuti’de ameliyat edilemeyeceğini söylemesi üzerine Aye, Türkiye’de tedavi görmeye karar verdi.
Aye, Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesinde geçirdiği videotorakoskopi ve laparoskopik özofagus ameliyatı sonucu sağlığına kavuştu.
Hastanenin cerrahi onkoloji uzmanı Op. Dr. Serdar Sarıdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkesindeki tıbbi imkanların yetersizliği nedeniyle doktorunun Avrupa ya da Türkiye’de tedavi görmesini önerdiği hastanın, Türkiye’de ameliyat olmaya karar verdiğini söyledi.
Türkiye’ye Haziran 2023’te gelen Aye’ye ışın ve ilaç tedavisiyle birlikte radyoterapi ve kemoterapi uygulandığını, tümörün küçülmesiyle hastanın ameliyata hazır hale geldiğini ifade eden Sarıdemir, hastanın göğüs kafesi boşluğunu açmadan cerrahi işlem uyguladıklarını aktardı.
Sarıdemir, ameliyatın çok başarılı geçtiğini belirterek, şunları anlattı:
“Ameliyat 5 saat sürdü, hastamız bir gece yoğun bakımda kaldıktan sonra, odasına geldi. Yatağına gelip gözünü ilk açtığında kebap istedi, ‘Turkish kebap’ dedi. Bu durum bizi de mutlu etti. Hasta gayet uyumluydu, ameliyat da güzel geçince güzel sonuç aldık. Hastamız gördüğünüz gibi gayet sağlıklı.”
Uygulanan ameliyatın Türkiye ve dünyada sayılı merkezlerde yapılabildiğini aktaran Sarıdemir, Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesinin de bunlardan biri olduğunu kaydetti.
Op. Dr. Sarıdemir, “Yaptığımız işlem, deneyimli cerrahlarla güzel sonuç veren bir işlem. Bu işlem önceden açık yapılıyordu, göğüs kafesi, boyun, karın açılıyordu. Hastanın 1,5 ay iyileşme süreci oluyordu, biz bu süreyi 10 güne düşürdük. Ameliyatı 5 kişilik ekiple gerçekleştirdik.” ifadesini kullandı.
Sağlık turizmi kapsamında gelen hasta sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan Sarıdemir, şunları söyledi:
“Sağlık Bakanlığının de girişimleriyle çok fazla sağlık turizmi hastası gelmeye başladı. Ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin kalitesi ve imkanlarının çeşitli olması dolayısıyla dünyanın her yerinden hasta almaya başladık. Avrupa’dan, Afrika’dan, Uzak Doğu’dan da hastalar geliyor. Türkiye bu konuda dünya markası olma yolunda ilerliyor. Gerek ameliyat gerek tedavi anlamında iyi bir konumdayız. Ülkemizin bu konuda daha da ilerlemesi için elimizden geleni yapmaya hazırız.”
Mohamed Mohamoud Aye de yutkunma zorluğu çektiği anda doktoruna gittiğini, kanser olduğunu öğrendiğini ve tedavi için Türkiye’yi seçtiğini söyledi.
Türkiye’yi çok sevdiğini ifade eden Aye, şunları aktardı:
“Fransa’yı da seçebilirdim ama tercihim Türkiye oldu. Cibuti’deki doktorlar hep ‘Tedavi için Türkiye’ye gidin.’ diyorlardı. Doktorum çok iyi, beni o tedavi ettiği için çok mutluyum. Türkiye’ye daha önce hiç gelmemiştim. Tedavimden çok memnun kaldım, Türkiye’ye artık her yıl gelmeyi planlıyorum. Her uyandığımda gökyüzünü görmek, yemek yiyebilmek çok güzel. Buradaki doktorlar ve hemşireler çok bilgili.”
Aye, ameliyatının ardından Türk yemeklerini tadabildiğini anlatarak, “Türk yemeklerini çok seviyorum, yemeklerin hepsi vitaminli. Kebabı çok seviyorum.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin “ikinci ülkesi” olduğunu vurgulayan Aye, kısa süre sonra ülkesine döneceğini söyledi.
Aye, “Çocuklarım, doktorlar ve hemşireler ile fotoğraf çektirip yollamamı istedi. Çocuklarım öncesinde ağlıyorlardı ama ameliyat bitince herkes çok mutlu oldu. Türkiye hakkında çok bilgim yoktu, sağlık açısından çok iyi olduğunu gördüm. Burada herkesi iyileştirebiliyorlar. Ülkemdeki çoğu kişi sağlık ve tatil amaçlı Türkiye’ye gelmek için ilgililer.” diye konuştu.