Uzmanlar, Kurban Bayramı’nda artan et ve şeker tüketimine karşı uyarıyor. Besin tüketiminde aşırıya kaçılmasının birçok rahatsızlığı beraberinde getirebileceğini belirten uzmanlar; obezite, yüksek tansiyon, kalp-damar rahatsızlıkları mide ve şeker rahatsızlığı olanlara aşırı besin tüketiminden kaçınması gerektiğini söylüyor.
Bayram süresince kırmızı et tüketim miktarı ve sıklığının artmakta olduğunu söyleyen İlker Çelikcan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nden Diyetisyen Öznur Yıldız, “Bu nedenle obezite, yüksek tansiyon, kalp-damar rahatsızlıkları, mide ve diyabet hastalarının risk altında oldukları gözardı edilmemelidir” dedi.
Alınması gereken önlemlerin sadece hastalar için değil herkes için önemli olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Yıldız, “Kurban Bayramı’nda da sağlıklı beslenme temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrollerine ve besin gruplarının dengeli dağılımına dikkat etmemiz gerektiğini unutmayalım ve sağlığımızın olumsuz etkilenmesine izin vermemeliyiz” ifadelerini kullandı.
Yıldız sözlerine şöyle devam etti:
“Kurban Bayramı’nda kesilen hayvanların etleri 15 C derecenin altında düşürülmeden rigor mortis (sertleşme safhası) yani etlerin yeniden yumuşamaması için yemeden 24-36 saat bekletilmesi gerekmektedir. 15 C altındaki sıcaklıklarda saklanacaksa dolaba konmadan önce 6-12 (dana eti) saat bekletilerek rigor mortis (sertleşme safhası) sağlanmalıdır. Aksi takdirde etler dolaptan çıkartıldığında rigor mortis devam edecek ve etler iyice sertleşecek ve katı bir hal alacaktır. Böyle bir etin tüketilmesi, iyi pişmemiş bir et yapısı oluşacağı için sindirim sisteminde olumsuzluklara neden olabilir, daha da önemlisi ciddi zehirlenmelere neden olabilir. Kurban etleri birer pişirimlik parçalar halinde yağlı kağıda sarılarak -20 C buzdolabında birkaç hafta saklanabilir. Etler soğuk depoda -32 C dondurularak, -18 C uzun süre saklanabilir. Kurban etlerine uygulanan pişirme yöntemi etin lezzetini, görüntüsünü, kıvamını, kokusunu, biyo yararlığını yani her açıdan etin kalitesini doğrudan etkiler. Sağlık açısından etin pişirme yöntemini haşlama, ızgara veya fırında yapılmasıdır. Kurban eti ızgara yapılıyorsa etin ateşe direkt temas etmemesi kanserojen ögelerin oluşmaması için önemlidir. Etin içinde bulunan B1-B12 ve folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açar. Etin iyi pişirilmesi de önemlidir, az pişmesi etin kalitesini düşürür ve zehirlenmeye sebep olur, et yüksek miktarda yağ içerdiği için pişirilirken yağ ilavesi yapılmamalıdır. Kurban Bayramı da olsa kırmızı etin tüketimini sınırlamalıyız. Ette bulunan yüksek miktarda doymuş yağ asitleri kanda kolesterol, trigliserit seviyesini yükseltir, kroner kalp hastalıklarına davetiye çıkartır. Özellikle risk grubu altında bulunanlar kalp damar, diyabet, böbrek, hipertansiyon hastaları daha dikkatli olmalıdır. Normal sağlıklı bir insanın günlük et tüketimi 120 gramdır. Bu miktar 3 köfte büyüklüğünde ete karşılık gelmektedir. Kurban Bayramı’nda da sağlık açısından bu miktarın arttırılmaması önerilir. Ayrıca kurban etlerinin yanında salata veya az yağlı sebze yemekleri tüketilmesi ette bulunan demirin sebzelerden alacağımız C vitamininin yardımıyla emilimi arttıracak ve etteki demirden daha çok yararlanması sağlanacaktır.”
Tatlı tüketimine dikkat
Kurban Bayramı’nda et tüketimine ilave olarak şeker, çikolata, tatlı tüketiminin de arttığına dikkat çeken Yıldız, “Tatlı olarak ağır şerbetli tatlılar yerine sütlü hafif tatlıları tercih etmeliyiz. Özellikle bayram süresinde günde 8-10 bardak su tüketimine de dikkat etmemiz gerekir. Aşırı çay ve kahve tüketimi uykusuzluk, mide rahatsızlıkları ve ritim bozukluğuna neden olabilir” dedi.