Minik Mert, altında bezi, paspas sopasından halteriyle büyüklerin motivasyon kaynağı

Bursa‘da eski milli halterciler Ümmühan Uçar Bilgin ve Erol Bilgin’in 2 yaşındaki çocukları Mert, antrenör annesiyle geldiği salonda altındaki beziyle paspas sopasından halterini kaldırıyor.

Annesiyle Yıldırım Belediyesi Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksi’ndeki halter salonuna her gün gelen Mert Bilgin, bir süre sonra spor yapan ağabey ve ablalarını taklit etmeye başladı.

Antrenör annesinin sporculara verdiği direktifleri ve öğrettiği teknikleri dikkatle izleyen Mert, bir süre sonra kendisi de halter kaldırmak istedi. Halterdeki hareketlerle eğlenceleri anlar yaşayan Mert, sporcuların da neşe kaynağı oldu.

– Paspas sopası halteri oldu

Ağırlık kaldırmasın diye paspas sopası ve plastiklerden kendisine özel yapılan halterle kaldırış yapan minik Mert, hem eğlenceli hem de hırslı halleriyle dikkati çekiyor.

Çevresine verdiği enerjiyle kendisinden büyük sporcular için de motivasyon kaynağı olan Mert, oyun alanına çevirdiği halter salonunda canı sıkıldıkça halter kaldırıyor.

Türk sporunun efsanelerinden Naim Süleymanoğlu’nun adını taşıyan tesiste serbestçe dolaşan ve sporcularla iletişim halinde olan küçük Mert’in altındaki bezle yaptığı kaldırışlar ve sonrasında yaşadığı sevinç herkesi eğlendiriyor.

Dikkati sayesinde teknikleri büyük beceriyle uygulayan Mert, halter sporunda geleceğin efsanelerinden olmaya şimdiden aday olduğunu gösteriyor.

Ablası 8 yaşındaki Zeynep Hira da Mert gibi halterde kendini geliştirmeye çalışıyor.

– Annesinin işi, çocuklarının eğlencesi oldu

Eski milli halterci ve antrenör anne Ümmühan Uçar Bilgin, AA muhabirine, 8 yaşındaki kızı ve 2 yaşındaki oğluyla her gün işe gidip geldiğini söyledi.

Çocuklarının sporla iç içe olmasının hem gelişimlerine hem de sosyal yaşamlarına katkı sağladığını belirten Bilgin, çalışan bir anne olarak da çocuklarıyla ilgilenmenin zor olduğunu aktardı.

Anne ve babasının milli sporcu olmasının çocukları da şimdiden etkilediğini vurgulayan Bilgin, “Sekiz yaşında kızım, iki yaşında oğlum var. Onlarla birlikte iş yerine gelip gidiyorum. Onlar da halter sporunu çok seviyorlar. Kızım zaten küçük yaşta başladı, sıçramayla, kendine uygun ağırlıklarla. O şekilde ağabeylerinden, ablalarından gördüğü tekniklerle devam etti.” diye konuştu.

Çocuklarının halter sevgisinden bahseden Bilgin, şunları kaydetti:

“Mert de anne karnındayken haltere gelip gitti aslında. Doğduğu günden beri o da halterde, o da kendine uygun ağırlıklarla temizlik paspası sopalarıyla ağabeylerinden, ablalarından gördüğü şekilde halter kaldırmaya başladı. Halteri de çok seviyor, evde bile sürekli paspas sopasıyla halter kaldırır Mert. Bu şekilde ben de çalışan bir anne olduğum için onlar da yanımda gelip gidiyorlar, birlikte çalışıyoruz.”

Küçük yaşta bir çocuğun annesiyle iş yerine gidip gelmesinin zorluklarının altını çizen Bilgin, şöyle devam etti:

“Çocuklarım da bana ve haltere uyum sağladı. Buradaki abla ve ağabeylerine uyum sağladılar. Hatta benim Mert’i gördüklerinde büyükleri imreniyor, ‘o kaldırıyorsa biz nasıl kaldıramayız’ diye. Yani 2 yaşında olmasına rağmen büyüklerine örnek oluyor. Umarım benim de çocuklarım hem babası, hem annesi, hem de ismini dünyaya duyurmuş Naim Süleymanoğlu gibi büyük bir sporcu olurlar, iyi yerlere gelirler. Zeynep ve Mert zaten bizim öğretmememize rağmen kendileri uyguladılar teknikleri, gördüklerini. Mesela ben hiçbir zaman onlara ‘şöyle yap, böyle yap’ demedim. Zaten Mert’e neyi öğretebiliriz ki şu anda? Kendi gördüğünce yapıyor çocuk. Kendim de halter branşını yaptığım için mesela kendi çocuklarıma baktığım zaman eğer disiplinli bir şekilde ve spor hayatlarını devam ettirirlerse neden bir Naim Süleymanoğlu, bir Halil Mutlu, Nurcan Taylan, bir Erol Bilgin, bir Ümmühan Uçar Bilgin olmasınlar diye düşünüyorum.”

– Abla ve ağabeyleri de Mert ile çalışmanın mutluluğunu yaşıyor

Halter sporuna yeni başlayan Dilara Coşkun, salonda Mert ile çalışmanın onları mutlu ettiğini söyledi.

Haltere başlayalı 6 ay olmasına rağmen Bursa birinciliği bulunduğunu ve motivasyonunda Mert’in de rolü olduğunu aktaran Dilara, şöyle konuştu:

“Salonu çok güzeldi. Bir de Mert’i gördüm. İki yaşındaki çocuk halteri kaldırıyordu. Ben daha çok heyecanlandım ‘denesem mi, yapsam mı’ diye. Biz ne yaparsak Mert de aynısını yapıyordu. O daha çok güzeldi. İki yaşındaki çocuğun yapması mucize gibi bir şey, bu çocuk yapıyorsa ben niye yapamayayım? Başladıktan sonra çok güzel devam etmeye başladım haltere. Her gün gelmeye başladım. Antrenör olmayı düşünüyorum. O da benim için çok güzel bir şey olacak. Mert’i de çok seviyorum. Mert her şeyden daha çok ilgimi çekti bu sporda.”