Yozgat İnceçayır Köyü Kültür ve Yardımlaşma Derneği, İnceçayır köyünde, eski bir Orta Asya geleneği olan ’Saya Gezmesi’ni tekrar yaşattı.
Küçük ve büyükbaş hayvan sahiplerinin evlerden, un, yağ, yumurta, ekmek, bulgur gibi yiyecekleri maniler eşliğinde toplaması, sonra da bunları pişirip hep birlikte yemesi şeklinde gerçekleştirilen Saya Gezmesi geleneği, İnceçayırlı köylüler tarafından uygulandı.
Konuyla ilgili bilgi veren İnceçayır Köyü Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Osman Karaca, “Saya Gezmek, Türk kültürünün köklü bir geleneğidir. Maalesef günümüzde bu kültürümüz yok olmak üzere. Saya Gezmek Türk kültüründe mevsim olarak yaz ve kış olarak ikiye ayrılır. Saya Gezmesi koç katımıyla başlar. 100 gün sayılır. 100 gün sonrasında Saya Gezme yapılır. 50 gün sonra ise döl dökümü yani kuzular doğmaya başlar. Biz şimdi saya geziyoruz. Saya, kuzuların yüz şeklinin dönüşmesini simgeliyor” dedi.
Geleneğin artık unutulmaya yüz tuttuğunu belirten köy sakinlerinden Ertuğrul Kapusuzoğlu ise, “Televizyonların olmadığı dönemde insanlarımız kendi eğlencelerini kendileri yapıyordu. Bu tür pek çok eğlencemiz var. Bunlardan birisi Saya Gezmesi. Saya ’yüz’ demek. Değişik şekilde isimlendirilir. Koyun yüzü, deve yüzü gibi adlandırılır. Tam 100 gün koç katımından sonra kuzunun anasının karnında tüylerinin çıktığına inanılır. Bu günde sayacılar koyun sahiplerinin evlerini gezerler bulgur, yağ, para, tavuk gibi hediyeler alırlar. Daha sonra köy gençleri bunları köy evlerinde uygun yerlerde hep birlikte yerler” şeklinde konuştu.
Köy sakinlerinden Zeliha Erciyes ve Cemal Kandemir de sona eren geleneğin tekrar yaşatılmasından mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Maniler eşliğinde evlerden un, yağ, yumurta, ekmek, bulgur gibi yiyecek toplayan Sayacılar, topladıkları yiyeceklerle köy evlerinde Saya Yemeği hazırlıyorlar.
Saya Gezmesi nedir?
Orta Asya’dan Anadolu’ya taşınan Türk geleneklerden biri olan Saya Gezmesi, özellikle hayvancılıkla uğraşan toplumlarda görülür. Saya geleneği yörelere göre çeşitlilik arz etmekle birlikte Ocak ayının 3 veya 4’üncü haftaları içinde kutlanır. Bu günler halk tabiriyle kuzunun ana karnında tüylendiği günler olarak bilinir.
Saya geleneği, kışın tam ortasına gelindiğine inanılarak evdeki yiyecek ve yakacaklar ile hayvanların yeminin sayılmasıdır. Bu sayımda insanların kendilerine ayırdıkları yiyeceklerin ve yakacakların yarısı, hayvanların yeminin üçte biri hala duruyorsa iyi bir kış geçirileceğine inanılır. Eğer bundan daha azı kalmışsa ona göre tedbirler alınır ve tedarikli olunur.
Saya Gezmesi genellikle habersiz başlar, yeni yılın çobanları yanlarına aldıkları gençlerle bir saya gurubu oluşturur. Gençler koyun, dede gibi kıyafetlere bürünerek kapı kapı dolaşmaya başlar. Maniler söyleyerek evlerden bahşiş toplarlar. Bu bahşiş para, un, yağ, bulgur, yufka ekmek, yumurta, şeklinde olur. Bu şekilde evden toplanan malzemelerle yemek yapılır ve ardından köy odalarında saya yemeği düzenlenir.