Sultan II. Abdülhamid Han’ın 4. kuşak torunu Orhan Osmanoğlu, “Sultan Abdülhamid’i damadı, yanındaki paşaları anlayamadı. Tek başına olan bir insandı. 31 Mart vak’asında ve tahttan indirildiği zaman bugünkü zamana benziyor” dedi.
Bursa’nın İnegöl ilçesinde kısa süre önce kurulan Sultan Abdülhamid Han Kültür ve Eğitim Ocakları Derneği tarafından “Vefatının 100. sene-i devriyesinde Abdülhamid Han’ı Anma” programı tertiplendi. Programa konuşmacı olarak katılan Orhan Osmanoğlu, “Sultan Abdülhamid’in torunun torunuyum. 1974’te torba yasadan çıkan bir afla Türkiye’ye geldik. Sultanlara mahsusen çıkan bir kanun vardı, fakat ne yazık ki bize çıkan yasa hırsızlarla bir çıkan kanundu. 1 oyla kazandık. 1974’te Türkiye’ye ayak bastık. Türkiye’ye geldiğimde 11 yaşındaydım. 13 yaşında Çemberlitaş’ta dedemin türbesine gitmek istedim. Oradan geçirdiler. ‘Dedem!’ diye bağırdım, ‘Şşş, ne yapıyorsun?’ diye ikaz ettiler. ’Sultan Abdülhamid’i Kızıl Sultan olarak anıyoruz’ dediler. Nereden nereye geldik? Bugün Sultan Abdülhamid Derneği’ni kuruyoruz, okullar açıp adını veriyoruz. Başımızdaki Recep Tayyip Erdoğan, 15 senede tarihimizi ve milli şuurumuzu bize kazandırdı, ülkemize kazandırdı. Allah ondan razı olsun. Sultan Abdülhamid Han, dil bilgisi, Fransızca, Arapça ve daha nice donanıma sahipti. Çok güzel Kur’an-ı kerim okuduğu söylenirdi. 18 yaşındayken bir fon oluşturuyor, şehzadeleri toplayıp, ’Paranızı verin, ticarete yatırıp size para kazandırayım’ diyor. Bu paralarla gidip koyun alıyor ve kurban bayramına yakın satıyor, kârları alıp şehzadelere dağıtıyor. Bütün hayvanlara merakı vardı. Güzel silah kullanırdı. Çok güzel Türkçe konuşurdu. Osmanlı’da Enderun eğitimini en güzel alan Fatih Sultan Mehmed’dir, ondan sonra en iyi eğitim alan kişi Sultan Abdülhamid’dir. Babası ona sıfatlar takmış, kibar şehzadem, zeki şehzadem, az konuşan şehzadem, hekim şehzadem, tüccar şehzadem, hayvansever şehzadem. Bu sıfatları Sultan Abdülmecid Han, oğluna takmış” dedi.
Sultan Abdülhamid Han’ın neden anlaşılamadığının sorulması üzerine konuşan Osmanoğlu, “Onu damadı, yanındaki paşaları anlayamadı. Tek başına olan bir insandı. Çok düşmanı vardı. Şairlerimiz, din adamlarımız anlamadı. Yalnız adamdı. Garibanın sultanıydı. Sahip çıkılmadı. 31 Mart vak’asında ve tahttan indirildiği zaman bugünkü zamana benziyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başına gelenlere benziyor. Çok dikkat etmemiz lazım. Kimler düşmandı, iyi bakmamız lazım. Ülkeler düşmandı, aileden düşmanları vardı. Bugün Erdoğan aynı mücadeleyi veriyor. Dikkat edip iyi dersler almak lazım. Sultanın yapabileceği bir şey yoktu. Yıkılmak üzere olan bir saltanatı 33 sene geciktirdi. Siyasetini yanındaki paşaların çoğu bile anlayamadı. İlmi siyaseti çok iyi biliyordu. Tarihçilerimiz çok güzel bir biyografi çıkarmalılar. Onun siyasetini uzun uzun anlatmaları lazım” diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk de, “Bugün de Recep Tayyip Erdoğan’ı anlamayanlar var, onun ne yapmak istediğini, ne yaptığını anlamayanlar var. Gezi eylemlerinden bu yana Türkiye’de cumhurbaşkanımıza yönelik karikatürlerin tamamı zamanında Abdülhamid Han’a da çizilmiştir. O günden bugüne büyük bir mücadele içerisindeyiz. Abdülhamid Han Osmanlı’ya 1876’dan bakmadı, 1950’lerden baktı. Batının sadece fiziki üstünlüğünü değil, sanayi devrimini, ilmî dönüşümünü de fark etti. Cennet-mekân, batının fennini fark etti. Batı biz İstanbul’u fethettikten sonra teslim olmadı, bize benzemedi, akıl üzerinden coğrafi keşifler yaptı. Yer altı ve yer üstü kaynaklarını kendisine aktaracak coğrafi keşifleri fark etti. Bu keşifler onları bilgiye ulaştırdı. Buharlı makineyi üreten biz olsaydık bugün ne olurduk? Batı demirden gemi yaptı, çelikten gemi yaptı, demir yolu raylarını ortaya çıkardı. Elektrikli telgrafı buldu. Pil ortaya çıktı.Bunların hepsi 18. ve 19. yüzyılda bulundu. Batı bunlardan elde ettiği gücü fiziki galibiyete dönüştürdü. Ama bu akıl galibiyetidir. Şimdi dünyayı dönüştüren akıl yapay zeka, fiberoptik kablo üzerinden sesli yazılı bilginin saniyede dünyanın öbür ucuna ulaşmasıdır. Biz sadece fiziken mi aklen mi yoksa ikisinde de mi mağlubuz. Fiziki ya da akli galibiyetimizi ikisine birden dönüştürmeden batının galibiyeti devam edecektir. İşte bu dönemde bunun çalışmaları yapılıyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da geleceği görerek, önemli çalışmalar yapıyor” dedi.