Türkiye’nin tek ayı barınağı Karacabey Ovakorusu Ayı Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yaşayan ayıların sayısı 74’e yükseldi. 24 sene önce ’Ayılara Özgürlük Projesi’ kapsamında toplanan dansçı ayılardan dört tanesi halen barınakta hayatını sürdürürken, baharla birlikte kış uykusundan uyanan ayılar en keyifli dakikalarını elma yerken geçiriyor.
1993 yılında sokaklarda gezdirilen ve “dansçı” olarak adlandırılan ayıların kurtarılması için kurulan Ova Korusu Ayı Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi’nde barınan ayıların sayısı 74’e yükseldi. Türkiye’nin birçok ilinde başlarından geçen üzücü olayların ardından sakat, kör, öksüz, yetim kalıp Bursa’daki barınağa getirilen ayılar, hayatlarının geri kalanını burada geçiriyor. İnsan eliyle beslenmeye alışan ayılar, 120 dönümlük ormanlık alanda serbestçe gezip dolaşıyor. Ayıların yiyecekleri Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesince hazırlanan listeye göre veriliyor. Sürekli bakıcıların bulunduğu merkezde, doğal ortamda yaşama imkanı olmayan ayıların ömürlerinin kalan kısmını rahatça geçirmeleri sağlanmaya çalışılıyor.
Dört dansçı ayı halen yaşıyor
1993 yılında ’Ayılara Özgürlük Projesi’ kapsamında toplatılıp getirildikleri Bursa’da, Karacabey Ovakorusu Ayı Barınağı’nda tedavi ve koruma altına alınan 64 dansçı ayıdan 60’ı öldü. Dünyada bir örneği daha olmayan Ova Korusu Ayı Barınağı’nda dört dansçı ayı halen hayatta. 24 sene önce dansçı ayıları kurtarmak için kurulan barınakta 14 yıldır görev yapan bakıcı İbrahim İbir, barınaktaki ayıların her birinin ayrı hikayesi olduğunu söyledi. İbir, “Buraya genelde öksüz ayılar geliyor. Doğaya adapte olamadıkları için ömür boyu burada kalıyorlar. Bunların arasında en bilinenleri ’Umut’ isminde bir ayımız var. 2006 yılında barınağa getirildi. Gözleri yüzde 100 görmüyor. Kokuya ve sese göre hareket ediyor. ’Cesur’ isminde bir ayımız var. Tuzağa düşmüş. Ayaklarından biri yok. ’Remzi’ isminde bir ayımız var. Hikayesi beni en çok etkileyen ayı odur. Kastamonu’da donmak üzereyken bulundu. Buraya getirildiğinde yürüyemiyordu. Sadece sürünüyordu ve sürekli ağlıyordu. Peşimden hiç ayrılmadı” dedi.
Barınaktaki 74 ayının yarısından fazlasının üç ay kış uykusuna yattığını belirten İbir, kış uykusuna yatmayan ayılar için günde üç defa yemleme yaptıklarını belirtti. Genellikle balık, tavuk, et ile beslenen ayılar, akşam saatlerinde ise meyve keyfi yapıyor. İbrahim İbir’in sesine alışık olan ayılar, bulundukları yerden teker teker gelip bakıcının verdiği elmaları afiyetle yiyor. Ayılar elmaları yerken pençelerini de büyük bir titizlikle kullanıyor.
Sekiz yıldır barınakta görevli Burak Yılmaz ise yaptıkları işin tamamen gönül işi olduğunu ifade ederek, “74 ayımız var. Her birini tek tek tanıyoruz. İnsanlar nasıl ayrılıyorsa ayılar da birbirinden çok rahat ayrılıyor. Size göre hepsi birbirine benziyor gibi görünse de biz hepsini tek tek ayırabiliyoruz. Her birinin ayrı ayrı hikayesi, buraya getirilme sebepleri var. Hepsi farklı yerlerden gelmiş. Kardeş olanlar var. Hepsi acı çekmiş” diye konuştu.