Toplumsal ön yargılarla mücadele eden İnsan ve Medeniyet Hareketi (İMH) Sosyal İnovasyon Başkanı Ercan Mayaer, Romanlara karşı ön yargının yanlış bilgilerden kaynaklandığını söyledi.
İMH Sosyal İnovasyon Başkanı Ercan Mayaer, AA muhabirine, Romanlara karşı toplumsal ön yargılarla mücadele için yürüttükleri projeleri anlattı.
2010’daki Roman açılımı sürecinde de aktif rol alan Mayaer, aslen Boşnak olduğunu, çocukluğundan bu yana Roman toplumuyla iç içe yaşadığını ama kafasındaki ön yargılar nedeniyle uzun süre onlarla arkadaşlık kuramadığını belirtti.
Roman çocukların 15 yaşındayken halı saha maçına çağırmasıyla Roman toplumunu tanımaya başladığını dile getiren Mayaer, şöyle devam etti:
“Roman arkadaşlar maçtan sonra beni kahvehanelerine davet etti. İlk başta çok tedirgindim çünkü bize Romanlarla ilgili hep olumsuz şeyler anlatılıyordu. Beni çok güzel ağırladılar, misafirperverliklerine hayran kaldım. Çay içtik, sohbet ettik. Böylelikle kafamdaki yanlış düşüncelerden kurtuldum. Ben de göçmenim, bizim ailede ön yargı yok ama bazıları Romanlar hakkında korku hikayeleri uyduruyordu.” dedi.
Mayaer, 18 yıldır Romanların topluma entegrasyonu için projeler ürettiğini ve hayatını onların yaşamlarını iyileştirmeye adadığını anlatarak, şu ifadeleri kullandı:
“Ben 17 yaşında babamı kaybettim. O zaman Roman mahallesi benim için ciddi anlamda bir terapi merkezi oldu. Ağabeyim, babamın ölümünün hemen ardından askere gitti. Annemle ikimiz kaldık. Romanlar bize sahip çıktı. Romanlarla tanıştıktan sonra farkındalığım daha da arttı. Fatih’te kentsel dönüşüm başladığında, belediye projede çalışmam için beni işe aldı. Romanların kentsel dönüşümden daha fazla faydalanabilmesi için mücadele ettim.”
Toplumsal ön yargıların, birbirini tanımamaktan kaynaklandığına işaret eden Mayaer, “Romanlar, toplumun birçok alanında aktif rol alıyor ama hala bazı insanların onlarla ilgili ön yargılarını kıramıyoruz. İnsanların kafalarındaki, ön yargıları yıkmak gerekiyor. Kendinizden olmayanla tanışın, oturun, konuşun.” şeklindeki değerlendirmesini paylaştı.
“Projelerimiz sayesinde Roman koordinasyon merkezleri açıldı”
Mayaer, 2002’den sonra Romanlarla ilgili yasal düzenlemelerin arttığını ve 2010’da Roman açılımı yapıldığını anımsatarak, geçmişte Romanların ayrımcılığa maruz kaldığını ve dikkate alınmadıkları için yetkili mercilere şikayette bulunamadıklarını dile getirdi.
Yasal düzenlemelerden önce Romanların dernek kurmasının yasak olduğunu hatırlatan Mayaer, şunları kaydetti:
“Eskiden Romanlar, anarşistler, casuslar ve diğer terör örgütleri ile aynı sınıfta görülüyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yasal düzenlemeler için çok uğraştı. 2009’da Büyük Roman Çalıştayı yapıldı hemen ertesi sene zaten Roman açılımı yapılarak bu vatandaşların mağduriyeti biraz da olsa giderildi. Roman dernekleri ön yargıları yıkmak için çok önemli projeler yapıyor. Türkiye’de özür dilenecek bir topluluk varsa Romanlardır. Romanlarla ilgili binlerce ayrımcılık haberi var.”
Mayaer, Romanların toplumda ötekileştirilmesinin önüne geçmek ve sosyal hayata kazandırmak için çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Dört kamu kurumu, iki üniversite ve İMH’nin katkılarıyla 10-15 yaş grubu Roman çocukların okula dönmesi, topluma katılması için projeler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.” dedi.
Romanların eğitime katılım oranlarının diğer topluluklara göre daha düşük olduğuna dikkati çeken Mayaer, şöyle devam etti:
“40 Roman ailenin çocuklarının fakirlik ve ötekileştirme nedeniyle okul hayatını sonlandırdığını tespit ettik. Bu ailelerle irtibat kurarak çocukların okula geri dönmesini sağladık. Burada amacımız sadece çocuğun akademik başarısı değil aynı zamanda kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, serbest zamanlarını daha iyi değerlendirerek boşluğa düşmesini engellemekti. Çocukları spor, sanat gibi ilgi alanı neyse ona yönlendirerek topluma kazandırmaya çalıştık. Bu projeler sayesinde İstanbul Valiliğinde Roman Koordinasyon Bürosu oluşturuldu ve 28 ilçede roman koordinatörler var. Roman toplumuyla ilgili kapsamlı ve sürdürülebilir işlere imza atmanın yolu açıldı.”
Mayaer, yürüttükleri projeler sayesinde Roman çocukların okula gitme oranının arttığını ve ailelerin bilinçlendiğini vurgulayarak, projelerle desteklenen Roman çocuklarının TBMM ve İçişleri Bakanlığında danışmanlık yaptığını bildirdi.
İMH’nin hayata geçireceği İyilik Limanı projesinde de dezavantajlı grupların ön planda olduğunu ifade eden Mayaer, sözlerini şöyle tamamladı:
“İyilik Limanı diye bir projemiz var. Kısaca sosyal iyilik ağı kurmak istiyoruz, bunu da sosyal girişimcilik, kapasite geliştirme, gönüllülük, sosyal yardımlaşma ve sosyal politikalar olarak kategorileştirdik. Dezavantajlı grupların yanında bağımlı, işsiz, yoksul, fiziksel ve manevi şiddet gören vatandaşlar ve en önemlisi azınlıkların topluma entegrasyonu konularında çalışmalar yürütüyoruz. İnsanlara hem iyiliğe teşvik etmek istiyoruz hem de o gruplarla ilgili daha verimli bir sistemi ortaya koymak istiyoruz.”