Düğün sezonunun açılması ve yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte fit görünmek, giysilerinin içerisine rahatça girebilmek isteyen birçok kişi, kısa sürede hızlı kilo verilmesine olanak tanıyan şok diyetleri araştırmaya koyuldu.
Hızlı kilo verdiren bu diyet türlerinin sakıncalı olduğuna değinen Diyetisyen Dilara Süngü Bulut, biran önce sonuç almak için yapılan bu uygulamaların, insan sağlığını olumsuz etkilediğini dile getirdi.
Özel Hayat Hastanesi’nden Diyetisyen Dilara Süngü Bulut, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Yıldırım’da hizmet veren Hanımlar Lokali’nde Yıldırımlı kadınlarla bir araya geldi. Sağlıklı beslenme, şişmanlık, hızlı kilo kaybının vücutta yarattığı olumsuzluklar gibi konu başlıklarında kadınları bilgilendiren Bulut, hızlı sonuç aldıran ve şok diyetlere itibar edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Bulut, “Hepimizde düğüne fit gitmek, tatilde estetik görünmek gibi istekler var. Bunun neticesinde kendimizi internete ‘en hızlı zayıflama’, ‘üç günde 5 kilo’ nasıl verilir yazarken buluyoruz. Hızlıca sonuç almak için yaptığımız uygulamalar bizi sağlımızdan edebilir. Özellikle zayıflama ilaçlarına dikkat edelim. Her hafta Pazartesi diyete başlayıp 3 gün yapıyorsak ve bunu bozuyorsak, bunu sık sık her pazartesi yapmaya başlamışsak, bu bizim sonraki dönemde zayıflamamızın kötü olacağının göstergesidir. Sağlıksız, şok diyet dediğimiz hızlı sonuç alınan diyet gruplarına itibar edilmemeli. Çünkü 3-5 günde verirsiniz ama halsizlik yaşarsınız, başınız döner, yağınız gitmez, kas ve su kaybı yaşarsınız, hatta kişiler zayıfladığınızı değil hasta olduğunuzu düşünürler. Diyetlerin kişiye özgü olması gerektiği ve mucize besinlerin olmadığı unutulmamalıdır” diye konuştu.
Bulut, “Her 3 kişiden biri şişman”
“Neden şişmanlığı bu kadar çok konuşuyoruz?” sorusuna da yanıt veren Diyetisyen Dilara Süngü Bulut, “Sağlık Bakanlığı Türkiye’de her üç kişiden biri şişman olduğunu açıkladı. Durum böyle olunca şişmanlığı bir salgın hastalık gibi düşünmeli ve mutlaka kalıcı önlemler almalıyız. Şişmanlığı neden bu kadar önemsiyoruz? Çünkü şişmanlık beraberinde pek çok hastalığı getirir. Şişmanlığı bu hastalık hikayesiyle hep buz dağına benzetiyorum. Buz dağının görünen kısmında şişmanlık var, kilo alıyoruz fakat görünmeyen kısmında neler var? Şeker, insülin direnci, kalp hastalığı, tiroit, uyku apnesi, depresyon gibi hangi hastalıklar var. Bu sebeple şişman bireyler diyetisyene gitmeden önce mutlaka bir dahiliye uzmanı ile görüşmeliler” ifadelerini kullandı.
Bulut, “Bel çevresi tanıyı koyuyor”
Bel çevresinden alınacak ölçülerin, kişinin kilosuyla ilgili en net tanıyı verdiğini belirten Dilara Süngü Bulut, “Çünkü tartıya çıkarız. 1,80 santimetre boyundaki birini 80 kilo olmasıyla, 1,55 santimetre boyundaki birinin 80 kilo olması aynı şey değil. Sadece kilo ile yola çıkarsak zaten yarı yolda kalıyoruz. Kilonuzu boyunuzun metre cinsinden karesine böldüğünüzde elde edilen sonuca beden kitle indeksi diyoruz. Sonuç 25’in üzerinde ise hafif kilolu, 30’un üzerinde ise şişman grubunda yer alıyorsunuz demektir. Kilonuzu ve boyunuzu ölçecek ekipmanınız yok ise herkesin evinde mezura var mezura ile belinizi ölçün sonuç kadınlar için 80 santimetre, erkekler için 94 santimetre üzerinde ise hafif kilolu, kadınlar için 88 santimetre, erkekler için 102 santimetre üzerinde ise şişman grubundasınız demektir” dedi.