Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinin son semercisi teknolojiye direniyor.
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte unutulmaya yüz tutan mesleklerden biri olan semercilik, Sinsansarnıç köyünde 79 yaşındaki Durali Arslan tarafından yaşatılmaya çalışılıyor. Son semerci Durali Arslan, gelişen teknolojiye rağmen mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Yaklaşık 65 yıldır semercilik yaptığını söyleyen Arslan, semerciliğin geçmişte en gözde mesleklerden biri olduğunu, ancak ekonomik kaygılar yüzünden kimsenin semerciliği öğrenmek istemediğini söyledi.
Unutulmaya yüz tutan semercilik mesleğini 1955 yılından bu yana aralıksız sürdürmeye çalışan Durali Arslan, deve semeri yaparak başladığı mesleğini çok seviyor. Uzun yıllar deve semeri yaptığını, ancak deveciliğin bitmesiyle birlikte beygir ve eşek semeri yapmaya başladığını ifade eden Arslan, “Taşımacılık işi teknoloji ile birlikte motorlu araçlarla yapılmaya başlandı. O günden itibaren semercilik mesleği bitmeye başladı. Şimdi yaptığım semerleri meraklıları süs eşyası olarak satın alıyorlar” dedi.
Mesleğe başladığı yıllarda taşımacılık işinin yük hayvanlarıyla yapıldığını ve semercilik mesleğinin çok revaçta olduğunu söyleyen Durali Arslan, “Önce ağaç iskeletleri hazırlıyorduk. Sonra keçeyle süsleyip, deri ile kapladıktan sonra, aralarına kamış koyarak semer haline getiriyorduk. En sonunda da çuvaldızla üzerine çeşitli motifler işliyorduk. Başımızı bile kaşıyacak vaktimiz yoktu” dedi.
Bir zamanların altın bileziği denilen semercilik mesleğinin günümüze yenik düştüğünü söyleyen Arslan, “Bu meslek aslında çok yorucu ve zor bir meslektir. Kollarımız durmadan çalışıyor, ama günün sonunda bir şeyler üretmiş olmak insana mutluluk veriyor. Eskiden insanların çocuklarını semercilerin yanına vermek için birbiriyle yarışırlardı, şimdi bu mesleğin varlığından bile haberdar değiller. Ben gücüm yettiğince bu mesleği yapmaya gayret edeceğim. Keşke bir çırağım olsaydı da bu mesleği yeni nesillere aktarabilseydim” dedi.