Türkiye ‘hazırız’ deyip ABD’yi uyardı! Kritik F-35 açıklaması

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD hükümetinin F-35 raporunu örnek gösterip, “Türkiye’nin programdan uzaklaştırılması, F-35 uçağının kritik parçaları, üretim takvimi ve maliyetin düşürülmesine ilişkin riskler doğurdu. Türkiye F-35 programının sadece bir alıcısı değil, aynı zamanda ortağıdır” dedi.

Yayınlama: 29.07.2020
833
A+
A-

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Washington DC merkezli düşünce kuruluşu Türk Miras Vakfının (THO) internet üzerinden düzenlediği, “Türkiye’nin Milli Savunma Stratejisi ve Bölgedeki Son Gelişmeler” başlıklı panelde ABD ile yaşanan S-400 ve F-35 krizine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Akar, “Türkiye’nin programdan uzaklaştırılması, F-35 uçağının kritik parçaları, üretim takvimi ve maliyetin düşürülmesine ilişkin riskler doğurdu. Türkiye F-35 programının sadece bir alıcısı değil, aynı zamanda ortağıdır” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Doğu Akdeniz konusuna da değinen Bakan Akar, Türkiye’nin dahil edilmediği enerji projelerinin, “başarısızlığa mahkum” olduğunu söyledi.






 

 

DOĞU AKDENİZ DEĞERLENDİRMESİ

Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin neredeyse 1800 kilometre sınırının olduğuna dikkati çeken Akar, “Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi enerji denklemin dışında tutan enerji projeleri başarısızlığa mahkumdur. Biz bölgede barış ve istikrarın, diyalog ile başarılabileceğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

SURİYE SORUNU

Türkiye’nin her zaman Suriye’de dahil komşularının toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu vurgulayan Akar, “Bizim ne Kürtler ile ne de diğer etnisitelerle bir sorunumuz vardır. Biz yüzyıllardır Kürtlerle birlikte yaşıyoruz, yaşamaya da devam edeceğiz. Nasıl ki DEAŞ Müslümanları temsil etmiyorsa, PKK da Kürtlerin temsilcisi değildir. Kürtler bizim kardeşimizdir. Bizim tek mücadelemiz PKK/YPG ve diğer terör örgütleri iledir.” dedi.

Akar, Türkiye’nin sınırlarını ve vatandaşlarının güvenliğini korumak için Suriye’de 4 büyük operasyon yaptığını anımsatarak “Biz bu operasyonları azami dikkatle yaptık. Asla bir sivili, bir tarihi ya da dini mekanı ya da ortamı hedef almadık.” diye konuştu.

Türkiye’nin Suriye’de kalıcı bir barışın yollarını aramaya da devam ettiğini vurgulayan Akar, “Biz sivil, demokratik ve siyasi olarak birleşmiş bir Suriye istiyoruz. Aynı zamanda Türkiye, rejim ya da herhangi bir terör örgütünün kendisine yönelik saldırısına meşru müdafaa ile yanıt vermeyi sürdürecektir.” mesajını verdi. 

 

S-400 KRİZİ

Türkiye ve ABD’nin aralarındaki görüş farklılıklarına ve ilişkilerindeki iniş çıkışlara rağmen iki ülkenin birçok zorluğun üstesinden geldiğini anlatan Akar, “Kovid-19 pandemisi, Türkiye-ABD ittifakı ve ortaklığının her zamankinden daha hayati önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.” dedi.

ABD Kongresinin, S-400’ler nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulamak istediğine işaret eden Akar, “Tehdit dili ve yaptırımların, müttefikler arasındaki farklılıklara işaret etmek için uygun yollar olmadığına inanıyoruz. Ancak Türkiye ve ABD’nin geçmişte birçok kez yaptığı gibi daha olumlu bir yola gireceğine inancımız tamdır.” diye konuştu.

Türkiye ve ABD ilişkilerinde birçok fırsat alanı olduğuna dikkati çeken Akar, “Coğrafya kaderdir derler. Bizim durumumuzda bölgenin kaderi de Türkiye’ye bağlıdır. ABD’nin bunu fark edip küresel sorunlarla başa çıkmada Türkiye’ye başlıca bölgesel ortak olarak öncelik vermesi gerektiğine inanıyorum.” dedi.

 

AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN GERGİNLİĞİ

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gerginliğe de dikkati çeken Akar, “Türkiye, Ermenistan’ın saldırganlığını kınamakta ve bu sorunun, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü içerisinde barışçıl yollarla çözülmesini desteklemektedir. ABD ve uluslararası toplum, Ermenistan’ı bu tarz saldırılardan kaçınması ve bu sorunun çözülmesi için yapıcı bir ajanda benimsemesi için uyarmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

 

NATO DEĞERLENDİRMESİ

Türkiye’nin neredeyse 70 yıldır NATO müttefiki bir ülke olarak Avrupa-Atlantik güvenliğine çok önemli katkılar sunduğunu anlatan Akar, “NATO Türkiye’nin güvenliğinin merkezindedir, Türkiye de NATO’nun. Türkiye, NATO’nun misyon ve operasyonlarına katkı sunan ilk beş ülke, NATO’ya finansal açıdan katkı sunan ilk sekiz ülke arasında yer alıyor. NATO’ya bağlılığımız sağlamdır ve üzerimize düşen sorumluluğu almaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Akar, NATO’nun değişen güvenlik ortamına göre başarıyla gelişim gösterdiğini ancak çok kutuplu bir dönemin de ortaya çıkmaya başladığını dile getirerek Çin gibi aktörlerin ekonomik ve askeri olarak çok öne çıktığını, Rusya’nın da önemli bir uluslararası aktör olduğunu vurguladı.Türkiye-AB ilişkilerine dair de değerlendirmelerde bulunan Akar, “AB’ye üyelik bizim stratejik bir hedefimiz olmaya devam diyor. AB ile kapsamlı ekonomik ilişkilerimiz var. Türkiye’nin AB ile ilişkileri kökleşmiş ve çok boyutludur. NATO üyesi olarak, Avrupa ve Transatlantik bölgesini etkileyen birçok sorunun çözümüne yönelik çabalara aktif olarak katkı sunuyoruz.” dedi. 

 

F-35 SORUNU

Akar, Türkiye’de savunma sistemlerinin ülke içi dizayn, geliştirme ve üretimine büyük önem yüklediklerini belirterek kendi kendine yetmeye odaklanıldığını ve bugüne kadar çok iyi sonuçlar elde edildiğini söyledi. ABD savunma endüstrisiyle yapıcı ve karşılıklı yararlı angajmanlara devam etmek istediklerini vurgulayan Akar, “İnanıyorum ki, Türkiye’nin daha gelişmiş bir ortak olarak katkı sunması kolaylaştırılırsa, Türkiye ve ABD’nin muhtemel iş birliği alanları gelecekte genişleyecektir.” dedi.

Akar, F-35 programına ilişkin ise şunları kaydetti:



“ABD hükümetinin F-35 programına ilişkin raporu gösterdi ki, Türkiye’nin programdan uzaklaştırılması, F-35 uçağının kritik parçaları, üretim takvimi ve maliyetin düşürülmesine ilişkin riskler doğurdu. Türkiye F-35 programının sadece bir alıcısı değil, aynı zamanda ortağıdır. F-35 teknolojisinin güvenliği, ABD için olduğu kadar Türkiye için de önemlidir. ABD’nin teknik anlamda S-400 ve F-35’lerin uyumluluğu konusundaki herhangi bir kaygısını ele almaya hazırız.”



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş