Türkiye’ye gelen 14 yabancı gezgin, İstanbul’da Eyüp Sultan Türbesi’nden başladıkları 801 kilometrelik “Sufi Yolu”nu 40 günde katederek Konya’daki Mevlana Türbesi’ne ulaşacak.
Sedat Çakır ve Hollandalı Iris Bezuijen tarafından 2014 yılında hayata geçirilen “Sufi Yolu Projesi”, Türkiye’de geçmişte yaşamış sufi, şair, alim ve bilginlere ait mekanları yeniden canlandırmak, kültür ve inanç turizminde farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.
Eyüp Sultan Türbesi’nden geziye başlayan 14 yabancı konuk, deniz otobüsüyle geldikleri Yalova’da tarihi ve turistik mekanları gezdi. Geceyi Yalova merkeze bağlı Kurtköy’de kampta geçiren gezginler, rehberler eşliğinde 16 kilometre mesafedeki Güneyköy’e gidecek.
Yabancı konuklar, Güneyköy’de konakladıktan sonra yürüyerek ya da bisikletle Bursa, Bilecik, Eskişehir, Afyonkarahisar güzergahını geçip Konya’ya ulaşmayı hedefliyor.
Yalova Gökçedere’de Mutlu Baba ve Güneyköy’de Şeyh Şerafeddin türbeleri, Bursa’nın Orhangazi ilçesi, İznik ilçesindeki Ayasofya Camisi, Bilecik’te Şeyh Edebali Türbesi, Söğüt ilçesinde Ertuğrul Gazi Türbesi’ni ziyaret ettikten sonra Eskişehir ve Afyonkarahisar’ın tarihi mekanlarını gezerek Konya’ya ulaşıp 40 günlük yolculuğu tamamlayacak.
– “Eski hac yollarının canlandırılması için yapılan bir proje”
Sufi Yolu Vakfı Başkanı Iris Bezuijen, AA muhabirine, Türkiye coğrafyasının, kadim hac rotaları üzerinde olduğunu söyledi.
İstanbul’dan Konya’ya Sufi Yolu’nun yürüyerek ya da bisikletle geçildiğini belirten Bezuijen, “Eski hac yollarının yeniden hayata geçirilmesi, canlandırılması için yapılan bir proje. Eko-turizme katkı sağlayacak olan bir proje. Buraya gelenlerin hepsi ayrı dinlerden olmasına rağmen herkesin ortak görüşü ve düşüncesi var. Bu hem doğaya saygı hem de sufilikle ilgili.” dedi.
Vakfın Genel Sekreteri Sedat Çakır da 801 kilometrelik güzergahta bisiklet ve doğa yürüyüş parkurları oluşturduklarını dile getirdi.
Daha önce Alman, Kanadalı, Fransız, Çinli konuklarının projeye katıldığını aktaran Çakır, bu grupta ise ABD’den, Endonezya, Malezya ve Hollanda’dan katılımcıların bulunduğunu bildirdi.
Türkiye’nin kültür rotalarının yurt dışında çok iyi tanınması ve bu sayede Türk kültürünün, misafirperverliğinin hak ettiği yeri bulabilmesini amaçladıklarını vurgulayan Çakır, şöyle devam etti:
“Yalova Ekoturizm ve Sağlıklı Yaşam Derneği (YEKSAY-DER) ile Yalova bölgesinde rotanın hazırlanması, uluslararası teamüllere uygun işaretlenmesini sağlıyoruz. Gittiğimiz yerlerde temizlik yapıyoruz. Zaten İslamiyet’in gereği ve sufiliğin de değerlerinden biri temizlik. Gittiğin yeri bulduğundan daha temiz bırakabilmek önemli. O yüzden buradaki insanlar Müslüman olmasalar bile İslami değerlere uyarak gittikleri yeri daha temiz bırakmaya çalışıyor.”
– “Rota çok güzel”
YEKSAY-DER Başkanı Ahmet Yiğit, dernek olarak 2010’dan itibaren Yalova köylerinin ekoturizme kazandırılması için çalışmalar yürüttükleri bilgisini verdi.
Bu kapsamda yurt dışından misafirlerin Konya’ya kadar güvenli bir şekilde yolculuk yapmaları için gerekli yardımlarda bulunduklarına değinen Yiğit, şunları kaydetti:
“Hollanda, Malezya ve Endonezya’dan gelen misafirlerimizle Ormanika Kampı’nda kamp yaptık. Buradan çok memnun kaldıklarını ifade ettiler. Bundan sonraki süreçte de yürüyüş yollarının işaretlenmesi çalışmaları olacak. Buradan Güneyköy bölümüne kadar daha önceden işaretlenmiş yerleri yeniden işaretleyerek, Kurtköy’den Güneyköy’e gidecek misafirlerin daha rahat yürüyebilmeleri sağlanacak. Özellikle güzergah üzerinde türbeler ve tarihi yerlerin olması nedeniyle Sufi Yolu bence çok güzel bir proje. Bu kapsamda projenin yurt dışı ve yurt içinde mutlaka tanıtılarak yol üzerindeki köylerin ekoturizme kazandırılacağına inanıyorum. İlgili valilik ve kaymakamlıkların desteğiyle köy konaklarını da hayata geçirmek istiyoruz. Çünkü eski geleneklerimizde olan köy konakları şu an olmadığı için gelenler kalacak yer sorunu yaşıyor. Bu nedenle köy konaklarının tekrar hayata geçirilmesini ilgililerden rica ediyoruz.”
Endonezyalı gezgin Ismit Tuharea, yıllar önce Hollanda’dan Türkiye’ye yürüyen Sedat Çakır’la ilgili haberi gördükten sonra bu projeye katılmaya karar verdiğini anlattı.
Türkiye’deki ilk 3 gününün çok iyi geçtiğini kaydeden Tuharea, “Rota çok güzel. Misafirperverlik, Türklerin genlerinde olan bir şey. Bundan sonraki günlerin de güzel geçeceğine inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Hollanda’dan eşiyle geziye katılan Gülay Kahraman ise yeni başlamalarına karşın “Sufi Yolu”na hayran kaldıklarını ifade etti.
HABER MERKEZİ