ZONGULDAK (İHA) – Zonguldak’ta FETÖ soruşturmasında tutuklanan 4 eski komutan ilk kez hakim karşısına çıktı.
Zonguldak’ta FETÖ soruşturmasında tutuklanan eski Zonguldak Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Birol Şimşek, Garnizon Komutanlığında görevli Jandarma Kurmay Albay Kamil Günler, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan ile Deniz Albay Mustafa Kemal Öztürk ilk kez hakim karşısına çıktılar. Zonguldak Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan duruşmada ’Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen komutanlar mahkemede hazır bulundu. Mahkeme tarafından tutuklu sanıklara ifadeleri alınmadan öncece ayağa kaldırılarak etkin pişmanlık yasası hatırlatıldı.
“180 gündür cezaevinde olmaktan üzüntü duyuyorum”
180 gündür Kocaeli’ndeki cezaevinde tutuklu bulunduğunu hatırlatan Birol Şimşek, kendi adını sıkı yönetim listesine yazanlardan şikayetçi olduğunu söyledi. Hayatı boyunca FETÖ/PDY ile hiçbir ilgisi olmadığı halde FETÖ’den yargılandığını ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:
“Hiçbir irtibat ve bağlantım olmadığı, hayatım boyunca ilişkim olmadığı FETÖ denilen yapıyla ilişkilendirmem, sıkıyönetim direktifi adı altında listede adımın yer almasından dolayı 180 gündür cezaevinde bulunmaktan dolayı büyük üzüntü içindeyim. Hiçbir ilgim olmayan konuda yer almadığım örgüt hakkında savunma yapmak zor geliyor. İsmimin hainlerce yazılmasıyla suçlanıyorum. İsmimin neden yazıldığını bilmiyorum. 55 yıllık hayatımda FETÖ’den uzak durdum. Bu listeyi hazırlayan, planı yapan, kendi milletine ateş açan hainlerden listeye adımı yazanlardan şikâyetçiyim.”
“Görevlerimin çoğu terörle mücadelede geçti”
Eğitim hayatı boyunca yalnızca devlet okullarında eğitim aldığını ve siyasetten uzak kaldığını da ifade eden Birol Şimşek, görevlerinin çoğunun terörle mücadele ile geçtiğini hatırlattı. Şimşek, “Sadece devlet okullarda okudum. Siyasetten uzak kalmaya çalıştım. Herhangi bir yurtta, cemaatlerin hiçbir kurumunda bulunmadım. Son zamanlara kadar bu hainlerin bu kadar üzerimizde olduğunu göremedim. Jandarma teşkilatında FETÖ’cü olduğundan şüphelendiğimiz personel oldu. Görev yaptığım dönemde defalarca ana ast birlik komutanlarına personelini çok iyi takip etmelerini, FETÖ mensubu olanların tespitin, haklarında adli idari işlem yapılmasını istedim. Güneydoğu’da önemli görevler yapıp terörle mücadelede birçok çatışmalara girdim. Madalya aldım. 1998/2001 yılında Jandarma Genel Komutanlığında görev aldım. Görevlerimin çoğu terörle mücadelede geçmiştir. 120 civarı takdirname ve ödül aldım. Ne yazık ki şu anda terör örgütü suçlamasıyla, örgüt mensuplarıyla koğuşlardayım” dedi.
“Türkçe Olimpiyatlarına katılmadığım için eleştiriler aldım”
Kurmaylık hakkının elinden alınmasına rağmen küsmeden işini en iyi yapma gayretinde olduğunu anlatan Birol Şimşek, Türkçe Olimpiyatları’na katılmadığı için de eleştiriler aldığını söyledi. Şimşek, sağlık sorunları ve ‘Anevrizma’ hastalığı yaşadığını da belirterek şöyle devam etti:
“Sadece devletim için çalıştım. Kurmaylık hakkım elimden alınmıştı. Hiç küsmeden işimi en işi yapma gayretinde oldum. Her zaman iyi bir komutan olmaya çalıştım. Kendi amirlerimden aldığım emirleri yerine getirdim. Hem okulda hem de mesleğim boyunca hukuk dışına çıkmadan görevimi mevcut kanun ve yönetmeliğe göre hareket ettim. Birçok sıkıntılı ortamda, teröre rağmen başarılı görevler yaptım. Görevlerim esnasında özellikle İl Jandarma komutanlıkları yaptığım dönemde FETÖ’nün de daha çok görünür olduğu yıllardı. İllerde çok etkinlikler yapılıyordu. İllerde Türkçe Olimpiyatlar yapılıyor ve katılmayanlar da eleştiriliyordu. Ben katılmadığım için eleştirildim hatta şikayetler bile aldım. Bu tavırları beraber çalıştığım kişiler çok iyi bilirler. Zaman saman eşim ve kızım hakkında da paylaşımlar olmuştur.”
“İstesem yurt dışına kaçardım ama ben koşa koşa ülkeme döndüm”
Başarısız darbe girişimi öncesinde ailesiyle Kıbrıs’a tatil yapmaya giden Birol Şimşek, Giresun’a tayin edilmesi sebebiyle tatil dönüşü Giresun’a gitmek istediğini söyledi. Darbe girişimi yaşanması ve adının da sıkı yönetim listesinde olması sebebiyle Zonguldak’a geldiğini anlatan Şimşek, şu ifadelere yer verdi:
“Çok iyi bildiğimiz ve FETÖ’cü olmayan arkadaşlarımı da ‘Sıkı yönetim komutanları’ listesi adı altında bir listeye yazmışlar. Yaverler gibi komutanlara çok yakın kişilerin de at izinin it izine karışmasından dolayı süreç bu günlere geldi. Ailemle Kıbrıs tatilimden Zonguldak’a gelmek için uçak bileti almaya çalıştım. Türkiye’ye uçuşların birçoğu iptal olmuştu. Buna rağmen arkadaşlarımı devreye sokarak bilet bulmuştum. Kıbrıs’tan Türkiye’ye uçuşlar durmuştu. İngiltere ve Almanya’ya uçuşlar vardı. İstesem yurt dışına gidebilirdim. Ama ben koşa koşa ülkeme döndüm. Ancak birçok hain yurt dışına kaçtı. Ben ailemle birlikte Kocaeli’ne geldim. Tugaya gelip kendimi bir avukat buldum. Emniyet müdürlüğünde geceyi geçirdim. İfademden sonra sevk edildiğim nöbetçi mahkemece tutuklandım. Halen şoktayım ve inanamıyorum. Alçak bir örgütle ilgili hiçbir bağım olmadan suçsuz ve günahsızca böyle tutuklanmaya anlam veremiyorum. Geçmişim ve tüm yaptıklarım ortadadır. Birçok kişinin bakalım kim başarılı olacak dediği bir ortamda ben net karar verdim.”
“Yurtta Sulh Konseyi kimlerden oluşur bilmiyorum”
‘Yurtta Sulh Konseyi’ni tanımadığını ifade eden Birol Şimşek, şöyle dedi:
“Yurtta Sulh Konseyi kimlerden oluşuyor bilmiyorum. Ben jandarma personelini ve kendi devrelerim olanları tanırım. Diğer kuvvetlerden uzaktım. Onlar da beni tanımaz. Ne darbe öncesi ne darbede hiç kimse benimle irtibata geçmedi. Hiç kimse benimle irtibat kurmadı. MİT ve emniyet bu bilgilere artık sahip. Benim nerede olduğum ortada tek bir delil gösterin cevabını vermeye hazırım. Daha önceden de görevlendirilmiştim. Bu hain darbe girişimini planlayan ve katılan askeri üniformalı teröristler, listede ismimin geçmesiyle ilgili bildiklerime gelirsek 15 Temmuz gecesi tüm birliklere gönderilen, görmediğim sonra bir kısmına vakıf olduğum direktife sonradan haberim olmuştur. Benim bu listelerde başlangıçta görmediğim 15 Temmuz gecesi telefonla aranarak haberim oldu. İsmimin ‘sıkıyönetim’ listesinde adı geçmesinden sonradan haberdar oldum. Daha önceden kesinlikle hiçbir bilgim yoktur.”
“Sınır kapılarını açsalar yine de ülkemden kaçmam”
Yurt dışında olmasına rağmen Zonguldak’a gelerek teslim olduğunu tekrarlayan Şimşek, “38 yıllık askeri hayatım boyunca bütün sınır kapılarını da açsalar yine de ülkemden kaçmam. Listenin tek başına delil olarak değerlendirilemeyeceğini arz ederim. Bu hainlerce hazırlanan listede ismim bulunuyor. O akşam şehit ve gazilerimiz var, aradan 6 ay geçmiş, benimle ilgili tüm bilgiler ortada. Darbeciler, hainler ortada. Abilerden ablalardan talimat alanlar ortada. FETÖ’cü olmadıkları halde tutuklu olan ihraç edilmiş olanlar mağduriyet yaşayan kesim bulunmaktadır. Bunun en başında da liste mağdurları bulunmaktadır. 180 gündür tutukluyum. Tek başına suçsuz günahsız bir kişinin nasıl bir mağduriyet içerisinde olduğu aşikardır. Tüm ailem cezalandırılmıştır. Meslek hayatım boyunca hukukun dışına çıkmamış biri olarak her zaman görevimi yaptım. Hiçbir örgütle bağlantısı olmayan birisiyim. Beyin damarlarında anevrizma bulunmaktadır. Sağlık sorunlarım bulunmaktadır. Zonguldak’a gelerek adalete teslim oldum” şeklinde konuştu.
Duruşma diğer sanıkların ifadesiyle devam ediyor.