İnegöl Anadolu Gençlik Derneği’nin düzenlemiş olduğu yaz okulları etkinliği ilk mezunlarını Cerrah Mahallesinde düzenlenen coşkulu final programıyla verdi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program Anadolu Gençlik Derneği Cerrah Mahalle sorumlusu Orhan Bektaş’ın yapmış olduğu konuşma, akabinde okunan ezgiler ve tiyatro gösterileriyle devam etti.
ECDADIMIZIN EMANET ETTİĞİ KUTLU YOLDA YÜRÜMEKTEYİZ
Final programının açılış konuşmasını yapan AGD Cerrah Mahalle Sorumlusu Orhan Bektaş, “Bizler geçmişte iyinin, doğrunun, faydalının, güzelin ve adil olanın yeryüzüne hakim kılınması için çalışmış, zamanın en muhteşem medeniyetine sahip olmuş aziz bir milletin evlatları olarak, onların bize emanet ettiği bu kutlu yolda yürümekteyiz. Bizler Anadolu Gençlik Derneği olarak ahlak ve maneviyat tahribatının doruğa ulaştığı günümüzde, milli ve manevi değerleriyle donanımlı, çevresinde gelişen olaylara karşı duyarlı ve sosyal hayatında başarılı bir nesil yetiştirmek gayesiyle başladığımız bu yolculukta bir yaz etkinliklerini daha geride bıraktık. Yarışmalarla, oyunlarla hem eğlenerek hem de öğrenerek geçirdiğimiz yaz kursunu en güzel şekilde sonlandırmak için burada bulunmaktayız. En değerli varlıklarınız olan çocuklarınızı bizlere emanet ettiğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Öğrencilerin İnegöllü şehitlerin isimlerini tek tek andığı tiyatro gösterisinin ardından postacı rolündeki öğrencinin, “son bir mektup kaldı onu kim okuyacak” çağrısıyla kürsüye davet edilen ilçe başkanı Yakup Tokgöz, 04.09.1994 tarihinde Sarıkamış’ta girdiği bir çatışma esnasında bölücü PKK terör örgütü tarafından katledilen şehit Bedir Karabıyık’ın şehadete erişmeden önce annesi Saadet Hanım’a yazdığı mektubu okudu. Tokgöz’ün mektubu okuduğu sırada programın yapıldığı alanda duygu dolu anlar yaşandı. Evlatlarının mezuniyetine gelen anneler gözyaşlarına hakim olamadı.
Şehit Bedir Karabıyık’ın okunan mektubu ise şu şekilde; Canım anneciğim, Anneciğim, dünyayı sevemedim. Tad da alamadım. Allah’ın emir ve rızasına aykırı her şey beni rahatsız etti. Elhasıl dünya bana küstü, ben de ona. Bilmiyorum ama zannediyorum, senin dualarının bereketiyle ömrüm uzun olur. Eğer sen veya ben önce gidersek, önce giden kucağını açıp beklesin. Elbette kavuşacağız. Saçından bende bir tutam var. Onu yanımda taşıyorum. Ölürsem, Allah’ın izniyle bu kahramanca olacaktır. Saçının telleri yanımda kalsın. Sakın ağlama. Bil ki, göğsümde Kur’an var. Dudaklarım da son olarak Allah’ı zikretti. Gönlün müsterih olsun. İbadetlerimi, zikirlerimi hep bağışladım, elimde bir şey kalmadı. Rabbimin huzuruna bomboş gidiyorum, onun gufranının kuşatacağını umuyorum.
Sana başka ne yazayım. Evvel gidene selam olsun…
Program, yaz okuluna katılan öğrencilerin tek tek sahneye davet edilerek Kuran-ı Kerim hediye edilmesinin ardından son buldu.