Parti grubunda İdlib’de rejim güçlerinin saldırısı sonucu şehit düşen askerlerimizle ilgili değerlendirmelerde bulunan MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Şam’a girmeyi şimdiden planlamalı. Yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad. Şehit kanı yerde kalmamalıdır” dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, parti grubunda yaptığı konuşmada gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İdlib‘de rejim güçlerinin saldırısı sonucu 5 askerimizin şehit olmasına değinen Bahçeli, “Zalimler kana doymamış, şiddete ara vermemiş. Dün İdlib’de milli vicdanı heder eden yeni şehit haberleri gelmiştir. Askerlerimize cani Esed güçleri toplarıyla saldırmıştır. Kanlı Artık buna tahammül edecek halimiz kalmamıştır. Misliyle karşılık verilse de yüreğimizdeki yangın katil Esed gidene kadar soğumayacaktır. Esed katildir, gayri meşrudur. Rusya samimi değildir. Hükümetin Rusya ile ilişkilerini gözden geçirmesi samimi dileğimizdir” dedi.
Açıklamasının devamında “Şam’a girmeyi şimdiden planlamalı” diyen Bahçeli, “Yansın Suriye yıkılsın İdlib kahrolsun Esad. Şehit kanı yerde kalmamalıdır. Esed devrilmelidir. Esed savaş suçlusudur. Mutlaka yargılanmalı, cezalandırılmalıdır” ifadelerini kullandı
Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:
Elazığ’da 6,8 büyüklüğünde deprem meydana gelmiştir. Türkiye ortak kardeşlik bağlarıyla depremzedelere sahip çıkmıştır. Van Bahçesaray yoluna çığ düşmüştür. Toplam 41 kardeşimiz şehit olmuştur. Deprem oldu çığ düştü derken Sabiha Gökçen Havalimanı’nda bir yolcu uçağı kaza kırma uğramış maalesef 3 kişi hayatını kaybetmiştir. Türk milleti tarih boyunca felaketlere teslim olmamıştır. Felaketler karşısında sağduyulu duruş sabır yegane dayanağımız olmalıdır. Allah’ın izniyle kötü günler geçecektir. Korku ve kötümserlik yaymaya çalışan aymazlara karşı azami uyanıklık göstermek gerekmektedir.
Türk milleti felaketlere direne direne, facialara meydan okuya okuya bugünlere gelmiştir. 1999 Gölcük ve Elazığ Sivrice’yi karşılaştıran azınlık gözümüzden kaçmamıştır.1999 Marmara depremi ile Elazığ depremini tartıya çıkarmak ayıp değil midir? Ahlaksızlık değil midir? Devletin çöktüğünü söyleyen sefiller, çöken devlet değil çürük binalardır.17 Ağustos’ta devletin üç gün kafayı kaldıramayacağını söyleyen köşe yazarı, iddianı ispatlamazsan alçaksın.
Depremler arasında siyasi kıyas yapmak birlik ve kardeşlik duygusuna hançer saplamaktır. 1999 depreminde devletin çöktüğünü söyleyen zavallılar, bugün, toplanan deprem yardımlarıyla memur maaşlarının ödendiğini söylemiştir. Bunlar zübükzadelerdir. Bilinmelidir ki ne Türk devleti 1999’da çöktü, 2020 zaafa uğradı. Çöken binalardır, utanmaz müteahhitlerdir.
Ünlü ünsüz bazı soytarıların paylaşımları hezimettir. Milli kederde buluşamayan, milli haysiyete nasıl sahip çıkacaktır? Acıları dindirmek için insan üstü gayretle mücadele sürerken, devlet ve millet düşmanlarının tedavüle girmesi tuzaktır. Bunlar zehir yılanlarıdır. Elazığ Kürt mü diye soran şerefsizler, Malatya’da Alevi diye köylere yardım gönderilmediğini söyleyen alçaklar amaçlarına ulaşamamıştır. Biz alınganlık yapmıyoruz. Sadece 3-5 yumurtaya kendilerini izlemelerini umut ediyoruz. Hiç kimse nefretini dışa vurmasın. Münafıklar, gıybet ustaları tezgahlarını başka yere alsınlar. Türk milleti felaketin yıkıntısını emsalsiz yardım hissiyle kaldırırken, buna kulp takan mihraklar da devreye girmiştir.
MHP’nin olduğu yerde Türk devleti çökmez, çökemez. Varsayalım devlet çöktü, ya Söğüt olur ya Oğuz neslini sürdürürüz. Depremler arasında siyasi kıyas yapmak, birlik ve kardeşlik duygusuna hançer sallamaktır. Gölcük bizimdir, Elazığ bizimdir. 1999’daki acı neyse 2020’deki acı odur. Biz alınganlık yapmıyoruz, sadece 3-5 çürük yumurtaya ayna tutuyoruz. Hiç kimse karanlığa saklanıp taş atmasın. Dün de bugün de Türk devleti muktedirdir. Münafıklar, gıybet ustaları tezgahlarını başka yere açsınlar.