İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Yavuz Uğurdağ, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Müşterek Konsey Toplantısında söz alarak mobilya, orman ürünleri, e-ticaret, tarım ve inşaat başta olmak üzere iş dünyasında yaşanan sorunları dile getirdi.
İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Yavuz Uğurdağ, önceki akşam online olarak gerçekleştirilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Müşterek Konsey Toplantısına katılım gösterdi. Toplantı esnasında söz alan Başkan Yavuz Uğurdağ, iş dünyasında yaşanan sorunları dile getirerek çözüm önerilerini sundu.
ORMAN EMVALİ İHALELERİNDE MAĞDURİYETLER YAŞANIYOR
İnegöl’ün en önemli sektörlerinden olan mobilya ve orman ürünleri sektörlerinde yaşanan problemleri dile getirerek konuşmasına başlayan Başkan Yavuz Uğurdağ “İnegöl 2021 yılında; 1 milyar 389 milyon dolar ihracatla 18. sırada, 381 milyon dolar ithalatla 27. sırada, 1 milyar 771 milyon dolar dış ticaret hacmi ile 24. sırada, 1 milyar 7 milyon dolar dış ticaret fazlası ile Türkiye’nin iller sıralamasında 10. sırada yer alarak ekonomide model olma geleneğini sürdürmektedir. 2022 yılında da bu geleneğin devam edeceğini öngörmekteyiz. Mobilya sektöründe Türkiye’nin toplam ihracatı 3 milyar 591 milyon dolar olarak gerçekleşmiş, İnegöl bu ihracatın %18’i olan 663 milyon dolarlık kısmını gerçekleştirmiştir. Orman Ürünlerinde Türkiye’nin toplam ihracatı 1 milyar 475 milyon dolar olarak gerçekleşmiş, İnegöl bu ihracatın %12’si olan 188 milyon dolarlık kısmını gerçekleştirmiştir. Orman Ürünleri ve Mobilya sektörlerimiz birbirlerini destekleyen iki sektörümüzdür. Orman ürünlerinin üretimini ve satışını yapan üyelerimiz tarafından Orman Emvali açık arttırmalı satış ihalelerinde yapılan mevzuat değişikliği ile ihalenin sonuçlanmasına 10 saniye kala yüksek bir fiyat teklifi gelmesi durumunda ihale süresine 10 saniye eklenmesi uygulamasına başlanmıştır. Bu uygulamanın sonucunda üyelerimiz ihale emval bedellerinin suni bir şekilde arttığı, ihale süresinin mağduriyet yaratacak şekilde uzun sürdüğü yönünde geri bildirimde bulunmaktadır. Ayrıca sektör dışından kişilerin ilgili ihalelere dâhil olarak stok yapmaları, sonrasında da yüksek ücretler ile piyasaya ürün sürmeleri söz konusu olabilmektedir. Yaşanan mağduriyetlerin önlenmesi için uygulanan ihale sistemine ait mevzuatların revize edilmesi, mevzuat revizyonu sağlanana kadar önceden uygulandığı gibi ihale süreçlerinin gerçekleşmesi ilgili sektörümüzün gelişimi için önemli bir konudur.”
E-TİCARETTE YENİ YASAL DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR
“İnegöl ekonomisinin önde gelen sektörlerinden biri de biraz önce ifade ettiğim gibi mobilya sektörüdür. Özellikle pandemi ile birlikte e-ticaret faaliyetleri sektörümüzde hız kazanmıştır. Bu e-ticaret faaliyeti artışı sadece mobilya değil, ülkemizdeki tüm sektörler için geçerli durumdadır. Basit internet siteleri vasıtası ile çeşitli ürünleri satan kimseler birçok konuda vatandaşımızın da mağduriyet yaşamasına sebep olmaktadır. Ayrıca bu durum kaçak kazançların da önünü açmaktadır. Herhangi tüzel kişiliğe haiz olmayan ve ETBİS kaydı olmadan özellikle mobilya sektöründe faaliyet gösteren sitelerin haksız ticaretin önüne geçilmesi adına ilgili kurumlarca tespit edilmesi ve yaptırım uygulanması noktasında BTK, Ticaret Bakanlığı, Vergi Daireleri başta olmak üzere ilgili kurumlar nezdinde e-ticaret konusunda daha kapsamlı yeni yasal düzenlemelere ve denetimlere ihtiyaç duymaktayız. Ayrıca bu düzenlemeler ile e-ticaret konusunda devlet destek yapısının geliştirilmesi, hakkı ile bu işi yapan üyelerimizin gelişimlerini de arttıracaktır. Bu yapılacak düzenlemelerin e-ticaret ve e-ihracatın ülkemizde gelişmesine büyük fayda sağlayacağını düşünmekteyiz.”
“SAHTE TARIM İLAÇLARINA CAYDIRICI CEZALAR GETİRİLMELİ”
“Tarımsal üretim faaliyetleri günümüzde önemli konulardan biridir. Bu doğrultuda tarımsal faaliyetler insan hayatını, sağlığını ve geleceğini etkilemektedir. İnegöl mobilyası, mobilya yan sanayisi, tekstil, makine gibi sektörlerin yanında nitelikli tarım faaliyetleri ile öne çıkan, bereketli toprakları olan bir şehirdir. Çiftçilerimiz tarımsal faaliyetleri yerine getirmek ve katma değeri yüksek olan tarımsal ürünler elde etmek için gübre ve ilaçlama yapmaktadır. Kullanılan bu kimyasal gübre ve ilaçlar dozajında uygulanması, orijinal ürün kullanılması şartı ile ürünlerde verimliliği arttırırken diğer yandan da üretim miktarlarını arttırmaktadır. Kullanılan ilaç ve gübre fiyatları döviz endeksli olması nedeniyle fiyatları oldukça yüksek ve ulaşılması zor bir duruma gelmiştir. Fırsatçılık yaparak el altından izinsiz ve ruhsatsız satılan ilaç ve gübre satışı yapan kimselerin sayısı her geçen gün artmakta, bilmeden bu ürünleri kullanan çiftçilerimizin ürettiği ürünler ise uluslararası pazarda geri gönderilmekte veya iç piyasada halk sağlığını tehdit etmektedir. Uygulanan sahte kimyasal ilaç ve gübrenin toprağın verimliliğini düşürdüğü, uzun dönemler bu uygulamalardan arınmadığı bilinmektedir. Vatandaşlarımızın sağlığına kasteden hileli gıda üreten ve ürün satanlara ceza Kabahatler Kanunu’na göre uygulandığı için yaptırım gücü çok zayıf kalmakta ve caydırıcı olmamaktadır. Uygulanan cezaların caydırıcı olmaması nedeniyle sahte ürünlerin satılmasında azalma gerçekleşmemektedir. Bu kapsamda, ilaç, gübre üreten, satan işletmelerin denetlenmesi ve uygun olmayan üretim, satış tespit edildiği takdirde uygulanacak yaptırımların arttırılması aynı zamanda tarımsal üretim lisanslarının iptal edilmesi yönünde mevzuat değişikliklerine ihtiyaç duyulmaktadır.”
YAPI DENETİM FAALİYETLERİNDE SORUNLAR YAŞANIYOR
“Ülkemizde lokomotif sektörlerden birisi olan inşaat sektörü, gün geçtikte büyümektedir. Bu büyüme karşısında devletimiz kontrol mekanizmasının devamlılığını sağlamak, insan can ve mal güvenliğini en üst düzeyde tutmak amacıyla yapı denetim faaliyetlerini yürütmektedir. Ancak, yapı denetim faaliyetlerinin uygulaması aşamasında pek çok sorun ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde 2001 yılında Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuatın yürürlüğe girmesi ile yapı üretiminde kalitenin artması sağlanmıştır. Bununla beraber ilgili komitelerimizin gerçekleştirdiği çalışmalarda ve Odamıza gelen taleplerde halen sistemde sıkıntıların olduğunu görülmektedir. Bu noktada birçok sorun yaşanmakla birlikte belli başlı olanları özetlemek isterim. Yapı denetim çalışanlarının bir bölümünün sadece diploma ve imzalarının kullanılması nedeniyle süreçlerde aksamalar yaşanabilmektedir. Yapı denetim çalışanlarının düzenli olarak şantiyeye gitmemektedir. Bu durum iş planlarında gecikmelere sebebiyet vermektedir. Fesih olan veya kapatılan yapı denetim firmalarında yarım kalan işler genelde yeni yapı denetim firmaları tarafından üstlenilmek istenmemektedir. Bu sorunun çözümü için teşvik edici unsurlara ihtiyaç duyulmaktadır. Yapı denetim firmalarının iş yükünün fazlalığından kaynaklı olarak denetim süreçlerinde gecikmeler yaşanmaktadır. Bu noktada yapı denetim firmalarına yönelik olarak, işletme çalışan ve denetçi sayısına bakılarak kota uygulamasının sağlanması gerekmektedir. Denetçi ve kontrol elemanlarının denetim sürecinde koordine olamaması nedeniyle sahada yaşanan sorunların engellenebilmesi için denetçilerin, denetim süreçlerinde saha zorunluluğu getirilmesi gerekmektedir. İnşaat denetiminin şantiyelerde tam olarak yapılamaması nedeniyle gelişen müteahhitler ve yapı denetim şirketleri arasında iletişim problemlerinin en aza indirgenmesi için saha uygulamalarının masa başı dışında tatbik zorunluluğunun getirilmesi gerekmektedir. OSB’lerde yapılan inşaatlara konu yapı denetim hizmet sözleşmelerinde mevzuat gereği %35 iskonto uygulanmaktadır. Bu iskontonun yapı denetim masraflarını karşılamadığı gerekçesi ile birçok yapı denetim firmasının iskonto miktarı kadar açıktan bedel talebi olmakta ve talep sanayici tarafından karşılanmaması durumunda ise sözleşme iptaline ve zaman kayıplarına sebebiyet vermektedir. Bu ve bunlar gibi, beton döküm saat ve günleri, mesafe nedeni ile denetim firmalarının talep ettiği ek ücretler, kontrol mekanizmasında yaşanan sıkıntılar gibi konularda sorunların giderilmesi ve konu hakkında mağduriyet yaşayan üyelerimizin kayıplarını engellemek adına gerekli olabilecek çalışmaların kısa sürede gerçekleştirilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.