DADAŞLAR ÖLMEYİ GÖZE ALDI

İnegöl Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ali Toprak, 15 Temmuz hain darbe girişiminin olduğu karanlık gece hakkında açıklamalarda bulunarak, “Darbe gecesi ben ve birkaç yönetim kurulu üyesi arkadaşım ile birlikte derneğimizde bulunan yönetim kurulu odasında bir takım konuları istişare etmek için toplanmıştık. Gecenin ilerleyen saatlerinde, dernek lokalinin sorumlusu arkadaşımız televizyonu izlerken olağan dışı gelişmeler olduğunu görünce, durumu hemen gelip bize haber verdi. Biz lokal kısmına geçerek olayı takip etmeye başladık. Köprüyü kapatan tankları görünce bunun askeri bir hareket olduğuna kanaat ettik. Arkadaşlarımız ile birlikte hiç vakit geçirmeden İnegöl Belediyesi önüne gitmeye karar verdik. Tabi bu arada telefon aracılığı ile eşe dosta haber vererek gelmelerini söyledik. Bu arada Ak Partide yöneticilik yapan bir arkadaşımız. Whatsapp’tan bir darbe girişimi olduğunu iletti ve parti önüne gelinmesi yönünde çağrı yaptı. Parti önüne ilk gittiğimizde çok az insanın orda toplandığını gördük. Buda açıkçası biraz moralimizi bozdu. Fakat çok az bir zaman sonra insanların akın akın gelmelerine şahit olduk. Kısa sürede alanı mahşeri kalabalıkla hınca hınç dolduran çok değerli insanlarımızı görünce kendileriyle gurur duyduk. Şurası unutulmamalı; İnegöl inanın o gün tarih yazmıştı. İnegöl’e ve İnegöl’de ki yaşayan bütün insanlarımıza yakışanda buydu. Tabi bu arada işin aslı iyice ortaya çıkmış, bu olay FETÖ denilen örgüt tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devletine, bu devletin sayın Cumhurbaşkanına, yöneticilerine, vatanımıza ve milletimize yapılan haince bir darbe girişimi net olarak ortaya çıkmıştı” dedi.

İhanetin 17-25 aralık ve gezi olayları ile başladığını belirten Toprak, “Aslında gezi olaylarıyla başlayan ve  17-25 aralık  yargı darbesiyle vücut bulmuş, Mit  tırlarının durdurulması ile ihanetini görmüş ve nihayetinde iç ve dış şer ittifakıyla organize bir şekilde 15 temmuz alçak kalkışma  girişimiyle nirvanasını görmüş, alçakça bir darbe girişimine şahit olduk. Ama bu aziz milletlin iman dolu sinesine çarparak bertaraf olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu Başbakanımızın ve MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin tavizsiz bu ihanet çetesine karşı duruşu milletimizi daha da çok cesaretlendirmiştir. Vatanına bayrağına bağlı askerimiz, polisimiz ve yargı mensuplarının bu ayrık otlarına karşı yapmış olduğu olağan üstü çabaları bu millet tarafından asla ve asla unutulmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Dernek üyelerine verilen talimatı açıklayan Toprak, “Bizler Erzurumlular Derneği olarak bütün üyelerimize mesaj sistemi ile meydanlara gelmeleri talimatında bulunduk. Bu mesajlar demokrasi nöbetleri bitene kadar her gün rutin olarak gönderildi. Demokrasi yürüyüşlerinde Erzurumlular Derneği olarak kortejlerde yerimizi aldık. Her gece toplu olarak meydanlarda demokrasi nöbetlerine katıldık. Vatan, bayrak, ülke dendiğinde mensup olduğum ve büyük bir gururla başkanlığımı yaptığım camiamın göstermiş olduğu yüksek hassasiyetlerinden dolayı onur ve gururunu yaşamaktayız. Bu hayasız kalkışmayı yapanların bu milletin iradesini hiç hesaba katmadan, Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeye, parçalamaya çalışan dış mihrakların taşeronluğuna soyunan, bu milletin parasıyla alınan uçağını tankını milletin üstüne acımasızca süren 248 vatandaşımızı şehit,  2 bin 193 gazimizi sakat bırakan bu alçakların, dünyada da öteki dünyada da hak ettikleri cezayı alacağından zerrece şüphemiz yoktur” dedi.

15 Temmuz ilişkin mesajını aktaran Toprak, “Şu son zamanlarda bu takiyyeci güruhun mahkemelerdeki üç maymunu oynamaları davaları sulandırmaları bazılarının da mağduriyet üzerinden bir algı çalışması görülmektedir. Unutulmasın ki zalime merhamet mazluma ihanet olacaktır. Tanklar altında ezilen uçaklardan atılan bombalarla paramparça olan 50 ye yakın bu devletin yetiştirdiği o yiğit özel harekat polislerimizin hatıralarına en büyük ihaneti yapmış oluruz. Bu konularda müsamaha asla ve kata olmamalı. Kim neyi hangi cezayı hak ediyorsa onu almalı. Tersi bir durumda bu alçak ihanet kalkışması olsaydı bizlerin halini bir düşünelim. Bizim gidecek bir ikinci vatanımız yok. Öleceksek bu topraklarda15 Temmuz’un bu yıldönümünde bizlere düşen birlik ve beraberlik içinde devletimizin milletimizin yanında ölümüne dimdik durmaktır. Milletin duygularını istismar eden bu şer güruh yani FETÖ terör örgütüne karşı bundan sonrada tavizsizce karşılarına dikileceğiz. Saflarımızı iyice belirleyip sık tutmalıyız. Hiçbir gayri meşru oluşuma izin vermeyeceğiz. Darbe gecesi ölmeyi göze alarak toplanmıştık bundan sonrada aynı kararlılıkla bu vatanı savunacağız. Bundan sonra böyle kalkışmalara başvuracaklara şimdiden söyleyeyim biz aynı yerde olacağız hem de çok daha kararlı şekilde bir o kadarda agresif şekilde bilgileri olsun” ifadelerini kullanarak konuşmasını sonlandırdı.