17 Ağustos 199 Depreminin yıl dönümü nedeniyle İnegöl’de ki binaların durumu ve inşaat sektörü hakkında değerlendirmelerde bulunan İnegöl Müteahhitler Derneği Başkanı Harun Ergün, “İnegöl’ün eski İnegöl dediğimiz düzlükteki alan depremle ilgili en problemli alan” şeklinde konuştu.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Müteahhitler Derneği Başkanı Harun Ergün, “ Öncelikle 17 Ağustos 1999 Depremi’nde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Ülkemiz için acı bir deneyim, acı bir gerçek. Tekrarlarının yaşanmamasını ümit ediyoruz. 1999 depremi ülkemiz adına bir milat. Deprem konusuna en ciddi manada bakıldığı dönem diyebiliriz.İnşaat’ta belli oranda iyileşmeler yapıldı. Betonların hazır betona dönmesi,demir ve inşaat yapımlarında ciddi manada ülkemizde mesafe kat etmiş durumdayız. Eksik bırakılan taraflarıda mutlaka var. Bizim sektörde yaşadığımız genel problemlerde var. Bu konu ile ilgili denetimlerde belli seviyeye gelmiş durumda. Yapı denetim sistemleri aktif gelmiş durumda. Daha da iyi şeyler yapılmalı çünkü deprem bizim ülkemizin bir gerçeği. 1999 depreminde yaklaşık 300 bin kadar konut yıkıldı. Ülkemiz toprakların %70’i 1. Ve 2. Derece deprem kuşağında.Biz depremle iç içe bir ülkeyiz. Bununla yaşamak zorundayız ve önlemleri geliştirme,güzelleştirmek durumundayız. Yapılanlar var elbet eksik tarafları var. Çok daha sistemli çalışmalar yapılmalı. Bunun yanında bizim Türkiye genelinde sektörel olarak aslında sektörde faaliyet gösteren firmalarda denetim altına alınmalı.Maalesef bu alanda hiçbir çalışma yok diyebiliriz. Sektörün henüz bir hizmet kanunu da yok. Evet, belli alanlarda iyileştirmeler var ama neticede bu binaları yapan müteahhitleri denetleme anlamında yapılan bir çalışma yok. Sektörümüzün bir hizmet yasası yok . Sektöre girişlerin kısmen engellenmesi lazım. Daha deneyimli ve yeterli firmaların devam etmesi lazım. Sektörde ki çürük elmaların ayıklanması için müteahhitlik hizmet kanuna mutlaka ihtiyaç var. Hâla dernek seviyesinde temsil ediliyoruz inşallah bununla ilgilide hükümetimiz adımlar atar.Sektörü de ciddi manada bir denetim altına alır” dedi.
YERLE BİR OLACAK ÇOK KONUT VAR
“Kentsel Dönüşüm depremi en hafif şekilde atlatmanın en iyi yolundan biri” diyerek sözlerini sürdüren Ergün, “Ülkemizde on binlerce, yüz binlerce depreme dayanıksız konut var. Tabiri caiz ise bir depremde yerle bir olacak çok konut var. Bunların dönüşümü ile ilgili devletimizin ve belediyelerin çok ciddi adımları var. Ama maalesef küçük ölçekli yerlerde bu kentsel dönüşüm gerçek anlamıyla sağlanamıyor. Bir şekilde insanlar razı edilmeli, bununla ilgili tanıtımlar düzenlenmeli ve kentsel dönüşüm mutlaka yapılmalı. Tabii bunu yaparken şehirleri de kent dönüşümle planlamak lazım. Otoparkı ile yolları ile revize etmek lazım. Kentsel dönüşüm depremden korunmanın olmazsa olmazlarından biri. Bu konu ile ilgili İnegöl’de de çalışmalar var. Daha çok olmasını temenni ediyoruz. Bunun için sektörden arkadaşlarımızla görüşüyoruz, belediyede kentsel dönüşüm ile ilgili bir birim kurulup, bu birimde sadece memurlar değil, siviller ve halktan da komisyona insanlar alınıp, şehrimizde yaşayanlara bu gerçek daha iyi anlatılmalı, fikirler ortaya konulmalı. İnsanlar mağdur edilmeden razı edilmeli. Çok çabuk, çok hızlı kentsel dönüşüm yapılabilir. Bu konu ile ilgili gerekli yasal çıkıyor ama uygulanabilirliği ne kadar sağlıklı tartışılır” şeklinde konuştu.
ESKİ İNEGÖL PROBLEMLİ
İnegöl’de depremde en riskli bölgenin merkezde olduğunu belirten Ergün, “Genel itibariyle İnegöl’ün eski İnegöl dediğimiz düzlükteki alan depremle ilgili en problemli alan. Depremden kurtulmanın yolu kat yüksekliği ile ilişkilendiriyor. Konu bununla çok alakalı değil. Evet kat yüksekliği de bunun için bir çözümdür ama bununla beraber zemin iyileştirmeleri gibi alanlarda da faaliyete girmesi lazım.İnegöl’de Alanyurt ve Yeni İnegöl dediğimiz bölge deprem konusunda,zemin konusunda daha sağlıklı bölgeler. Ama burada da eski yaşayan bir şehir var. Şehri tamamen taşımak imkânsız. Dolayısıyla hali hazırda yaşadığımız eski İnegöl’de de bir şekilde imalat yapılmak zorunda, yapılıyor da. Burada ki eski yapılar,yolların,otoparkların genişletilmesiyle çok daha yaşanılabilir hale getirilir. Tüm şehirde yaşayan STK’lar hep beraber el birliği ile bu konuda çalışma yapmak zorundalar bu şekilde bu sorunlar çok daha kolay çözüleceği kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Ergün sözlerini şöyle sonlandırdı, “Ben tekrar 17 Ağustos 1999 tarihinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.