Uluslararası Alija Düşünce Derneği’nin düzenlediği konferansa katılmak için İnegöl’e gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Topçu, konferans öncesi İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette açıklamalarda bulunan Topçu, Hollanda’nın ırkçı tavrına değinerek, “Benim vatandaşımın üstüne köpekler salarak ısırttırdın ki, o senin de vatandaşındı. Bunun hesabını ödeyeceksin.
Uluslararası Alija Düşünce Derneği’nin davetlisi olarak İnegöl’e gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Topçu, Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı makamında ziyaret etti.
Ziyarette ilk olarak açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Çok değerli büyüğümüz, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Topçu ağabeyimiz bugün Aliya Düşünce Derneğinin düzenlediği konferans neticesinde İnegöl’e geldi. İnşallah bu akşam artık son 30’lu günlere girdiğimiz referandum sürecinde, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin önemli açıklamalar yapacaktır. Bizatihi sayın Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın çalışma arkadaşı olması hasebiyle de bu akşam kendisinde çok ciddi istifade edeceğimize inanıyorum. Kendilerine hoş geldiniz diyorum” ifadelerini kullandı.
“İnegöl bizim için çiçek bahçemiz, sanayinin ve tarımın adeta başkenti” ifadeleri ile sözlerine başlayan Yalçın Topçu, “Biz gittiğimiz il ve ilçelerde Cumhurbaşkanını temsil ettiğimiz için bir takım ziyaretlerde bunuyoruz. İnegöl ceddimiz Turgutalp’in fethettiği ilçemizdir. İnegöl Anadolu ebrusunun bir numunesidir. Ebru bir kere yapılır bir daha bozulmaz. İnegöl’ün ebru benzetmesindeki kastımız budur. Binlerce yıldır her etnik köken, ay yıldızlı Albayrak altında bir ve beraber yaşıyor. Bu Anadolu’daki Ebrunun numunesi olan İnegöl, her zaman bir olmuştur. Tankların altına yatanlar, ezanların susmaması bayrağımızın inmemesi için canını feda ettiler. Hep beraber bu elin eşkıyasının yaptığı vahşete karşı dur dedik” dedi.
16 NİSAN’IN TIPKI 15 TEMMUZ GİBİ
16 Nisan’ın tıpkı 15 Temmuz gibi istiklal savaşı olduğunu belirten Topçu, “Evet verenler cennetlik, hayır verenlerde cehennemlik diye bir şey yoktur. Bu hayır tarafında duran FETÖ ve PKK sözcülerinin yapmış olduğu toplumu kamplaştırmak için bir iftiradır. Hayır oyu verenler de demokratik hakkını kullanacaklar. Hayır oyu veren vatandaşlara sesleniyorum; ay yıldızlı bayrak altında kıyamete kadar beraber yaşama kararlılığında olan vatandaşlarımız… Hayır verebilirsiniz ama sağınıza solunuza bir bakın bakalım kiminle o hedefe gidiyorsunuz. Terör örgütlerine ne oluyor da ‘Tayyip Erdoğan’ın kafasını yüzde yüz hayır diyerek duvara vuracağız’ deniliyor. Vatandaşımızın kimlerle durduğunu bilmesi gerekir. inşallah 16 nisan milletimizin geleceği değil sadece medeniyet coğrafyamızın geleceği içinde hayırlara vesile olacak. Bu işten hayır çıkacak inşallah. Onların hayırsız hayırı değil. Hayır değil hayr çıkacak inşallah. Sadece Ankara’da değil Arakan’daki çocuk, Kosova’daki, Bosna’daki kardeşimiz, Filistin’deki yavrumuz, Suriye’de yukarıdan atılan bombalarla parça parça olan evlatlarımız da bu işten büyük bir fayda görecekler. Ankara’nın siyasi istikrarı sağlanırsa, siyasi istikrarı sağlanmış bir Ankara ekonomik, siyasi olarak daha güçlü olacak. İnşallah 16 Nisan bu milletin evlatlarına güveni, huzuru, refahı getirsin” dedi.
HOLLANDA BUNUN HESABINI ÖDEYECEK
Hollanda’da yaşanan ırkçı tavrı da değerlendiren Topçu, “Tarihe iyi baksınlar; ay yıldıza düşmanlık herkese kaybettirmiştir. Ay yıldızla dostlukta fayda vardır. Hollanda gibi bir ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devletle, terör örgütlerine partnerlik yaparak düşmanlık etmesi Hollanda’nın bizzat vatandaşlarına kaybettirir. Üstlerine, atlarını ve itlerini saldıkları insanlar kendi vatandaşlarıdır. Köpekleri tarafından ısırttıkları Hollanda ordusunda askerlik yapmış birisidir. Hollanda halkı sanıyorum ki siyasi akıl tutulması ile karşı karşıya olan iktidarlarını mutlaka sorgulayacaklardır. Bu seçimlerin neticesi zaten onu gösterdi. Hollanda halkının hak ve menfaatleri Türkiye Cumhuriyeti devleti ile dostlukla geçer. Türkiye Cumhuriyeti devleti kendine yapılan en ufak bir şeyin karşılığını verecek güç ve kuvvettedir. Bunlar gerek diplomasi gerek siyasi gerek diğer yönüyle karşılığı verilecektir. Zaten Cumhurbaşkanımız bunu en üst noktadan ifade ediyor. Benim vatandaşımın üstüne köpekler salarak ısırttırdın ki, o senin de vatandaşındı. Bunun hesabını ödeyeceksin. Hollanda bunun hesabını ödeyecek. Hollanda demokrasiyi çiğnemenin örneğini bir kez daha ortaya koydu. Srebrenitsa’da tecavüz ettiler, katlettiler. Şimdi de kendi vatandaşlarının üzerine at-it sürüyorlar. Ne için yapıyorlar bunu? Başka bir ülkede stratejik ortağı olduğu, uluslararası anlaşmalarla beraber oldukları Türkiye gibi bir ülkedeki bir seçim meselesi yüzünden. Bunun devlet veya siyasi akıl ile alakası yoktur. Hollanda inşallah önce devlet olmayı başarır. Devlet olduğu zaman Türkiye ile bu tip işlere girmeyeceğini anlar. Devlet gibi davranmadı. Türkiye’den bunun karşılığını her noktada alacaklar” dedi.