İmkânsızlıklardan zafer çıkarmak milletimize nasip oldu

Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksek Okulu’nda eğitim gören öğrenciler tarafından 18 Mart Çanakkale Şehitleri konulu bir program gerçekleştirildi. Programda konuşan Uludağ Üniversite Rektör Yardımcısı Prof Dr. Tevfik Yücedoğru, “İmkânsızlıklar, insan cesaretini kırmamalıdır. Bütün imkânlar eşittir zafer. Bu formül yanlıştı. İmkânsızlıklardan zafer çıkarmak bu millete nasip olan şeylerdir. Bizi yok edeceklerdi edemediler. Çünkü ölmek demek bizde sadece hayat değiştirmekten ibarettir. Biz ölmeyiz, bizim ölülerimiz ebedi olarak cennette en güzel nimetler ile yaşayan insanlardır” dedi.

Yayınlama: 22.03.2018
855
A+
A-

Geçtiğimiz gün Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İnegöl Cumhuriyet Başsavcısı Zekeriya Alper İnanç, İnegöl Jandarma Komutanı Binbaşı Uğur Baş, İnegöl Milli Eğitim Müdürü Fatih Bilican,Uludağ Üniversite Rektör Yardımcısı Prof Dr. Tevfik Yücedoğru, Uludağ Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Mürsel Alper ile öğrenciler katıldı.

 

Programda ilk konuşmayı gerçekleştiren Uludağ Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Mürsel Alper, “Çanakkale Zaferimizin 103. Yıldönümü nedeniyle öğrencilerimizin düzenlemiş olduğu programımıza okulumuz adına hoş geldiniz diyorum. Okulumuz öğrencileri Çanakkale zaferinin ruhunu yaşamak, özünü anlatmak, nesilden nesile aktarılmasını sağlamak amacıyla ellerinden geldiğince imkânları ölçüsünde bir programa yapmaya çalışmışlardır. Onları tebrik ediyor, hayat boyu başarılar diliyorum. Öğrencilerimizin bir vatan sevgisini, bir zafer ruhunu yaşamaya ve yaşatmaya hevesli ve istekli olmaları yüce milletimizin kendi benliğini, milli ve manevi değerlerini koruyarak sonsuza dek var olacağının bir ispatıdır. Elbette Çanakkale bizim ne ilk ne de son zaferimizdir. Şanlı tarihimiz kahramanlıklar ve zaferlerle doludur. Daha dün tarih sayfamıza yeni bir zafer daha eklenmiştir; Afrin zaferi. Bize bu zaferleri yaşatan istiklalimizin ve istikbalimizin yılmaz bekçileri, bu uğurda canını feda eden kahraman ordumuzun tüm şehitlerini rahmetle minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim mekânlarını cennet eylesin. Gazilerimize Cenab-ı Allah’tan acil şifalar diliyorum. Türk milleti olarak tarih boyunca dostumuz az düşmanımız çok olmuştur. Bizi zayıf, güçsüz, birliği dirliği bozulmuş gördükleri anda bir haçlı sürüsü toplanıp yurdumuza saldırmışlardır. Geçmişte bu hep böyle olmuştur. Bugünde böyle. Bütün güçleri ile besledikleri PKK/PYD, DEAŞ, FETÖ gibi katlı terör örgütleri kullanarak ülkemizi kuşatmaya ve yok etmeye çalışmışlardır. Yarında benzerlerini kullanarak saldırılarını sürdüreceklerdir. Bize düşen görev yılmadan, delalete düşmeden, birliğimizi, dirliğimizi bozmadan, milli ve manevi değerlerimizi kaybetmeden karşılarında dimdik ayakta durabilmektir. Zira kaç haçlı seferi bu milletin göğsünde erimiş, yok olmuş, hezimete uğramıştır ve sonunda sürülerini toplayıp gitmek zorunda kalmıştır. Şartlar ne kadar olumsuz olursa olsun düşmanlarımız ne kadar çok olursa olsun bu milletin gücü karşısında yok olmaya mahkûmdur. Çanakkale Zafer düşmanların bütün teknik ve askeri gücüne karşı, yokluk ve imkânsızlıklara rağmen kazma ile kürek ile süngü ile kazanılmış bir zaferin adıdır. Bilmiyorlardı ki dünyanın en büyük devletlerine karşı duran, eşsiz kahramanlıklara sahip bir Türk milleti vardı. Bilmiyorlardı ki Türk milletinin gencinden yaşlısına, erkeğinden kadınına her birisi aynı zamanda bir askerdir. İşte bu muazzam ordunun kahraman evlatları, birlik ve dirlik içinde bütün özüyle bu vatana sahip çıktıkça, bu tek dişi kalmış canavar hep ezilecektir. Zira bu tek dişi kalmış canavar, Türk milletinin imanını boğamazdı. Bu yürekli iman, düşmanların çelik zırhlı duvarlarını ezelden beri hep yıkmıştır, bundan sonrada yıkacaktır. İstiklal ve istikbali ilelebet koruyacaktır. Çünkü bu milletin her neferi bir askerdir. Bu askerin adı Mehmetçiktir” dedi.






 

 BİZE VATAN LAZIM, AİLE LAZIM

Daha sonra konuşan Uludağ Üniversite Rektör Yardımcısı Prof Dr. Tevfik Yücedoğru, “Onlara göre son, bize göre en kuvvetli zincir olan Osmanlı’yı 1800’lü yıllardan itibaren ortadan kaldırabilmek için küffar ordusu dediği Mehmet  Akif’in, kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela olan insanlar, toplandılar ve yok etmek üzere şöyle anlaştılar; her birimiz bir sene savaş yapmalıyız, eğer yıkılmazsa hep beraber saldırmalıyız. Yıkamadılar, hep beraber saldırdılar yine olmadı, içerdeki işbirlikçiler ile beraber Osmanlı 1915’ten itibaren coğrafyasının her tarafından hücuma uğradı. Şöyle bir insan tipi arzu ediyorlardı; ikili ilişkilerde menfaatperest, kendi başına kaldığında bencil, din anlayışı itibari ile ateist ve bilimden pozitivist. Başka bir insan tipini kabul etmiyorlardı. Bu model, bu topraklarda çalışmıyordu. Bizim insanımız düşmanına bile merhamet edebilendi, ekmeğini paylaşandı, verdiğinde karşıdan ne verilir diye beklemiyor sadece bir niyeti vardı Allah razı olsun demek. Bunu dedirttiği zaman en büyük mükafatı almış olurdu. Bilimde ilerlemenin en üst örneklerini bu millet vermişti. Birunisi, Ali Kuşçusu, Mehmet Akif’i  hem bir alim, hem bir bilim adamıydı. İlk Osmanlı halifesi Şeyhül İslam’ın, Molla Fenari  21 neslinin özgün ağırlığını dünyada ilk defa tespit eden kişiydi. Ben bizzat kendim Molla Fenari hakkında Bursa Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Uluslar arası Sempozyum yaptım ve burada tüm dünyaya ilan ettik. Benim ecdadım Edirne’de akıl hastalarını tedavi ediyordu. Siz böyle bir devletin, böyle bir milletin evlatlarısınız, bunu unutmamak lazım. Bize unutturmak istediler. Çanakkale neydi, hayır sizin bize dayattığını insan tipini biz kabul etmiyoruz. Bizim kendi geleceğimizi belirleme hakkımız var demekti. 18 Mart 1915 bizim bir deniz zaferimizdir. İmkânsızlıklar, insan cesaretini kırmamalıdır. Bütün imkânlar eşittir zafer. Bu formül yanlıştı. İmkânsızlıklardan zafer çıkarmak bu millete nasip olan şeylerdir. Bizi yok edeceklerdi edemediler. Çünkü ölmek demek bizde sadece hayat değiştirmekten ibarettir. Biz ölmeyiz, bizim ölülerimiz ebedi olarak cennette en güzel nimetler ile yaşayan insanlardır. Aziz gençler, önce 18 Mart’ı Çanakkale Şehitlerini hatırladığınız için teşekkür ederim. Bize böyle gençlik lazım. İlk önce imanlı, bilgi donanımlı, milletine sadık. İmansız bilginin insanı nerelere götürdüğünü milletimiz acı tecrübeler ile yaşadı. Milletine sadık olmayan insanların neleri nasıl belaları bu millete nasıl saldığını yakinen gördük. Bu üçü bir arada olduğunda bizim yapamayacağımız şey yoktur. Biz insanlığın kurtuluşu için çalışıyoruz. Bizden kimseye zarar gelmez. Kimseyi haritadan silmek gibi bir idealimiz olamaz. Bizimle beraber herkes yaşayacak. Kimse kimseye zarar vermeyecek.  Bize vatan lazım, aile lazım, insanlığın selameti lazım. O yüzden siz değerli gençler çok teşekkür ediyor, idealleriniz sönmemesini diliyorum” diye konuştu.

 

GENÇLERİMİZE GÜVENİYORUZ

Programda son konuşmayı gerçekleştiren İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “18 Mart Çanakkale Zaferimizi anmak adına şehrimizde dolu dolu programların olduğunu görüyoruz. Ne kadar yapsak az. Geçmişte yapılanları, canları ve kanları ile kendilerini feda ederek bize böylesi bir vatan bırakmışlar, biz bunu ne kadar anlamlandırabilmişiz. Ne kadar hayatımıza almışız, herkes kendi nezdine bunu sorgulamalı. 4 aydır belediye başkanlığı yapıyorum, gerçekten başarılı olmak istiyorum. Her dönem kültür gezilerimizi düzenliyoruz. Arkadaşlarımız bana geldiklerinde arkadaşlar gezi yapalım ama bu sene özellikle sadece Çanakkale’ye gidelim dedim. Bunu da, şimdi geçmişinizde aslında gücümüzün saklı olduğunu düşünüyorum. Geçmişimizle bağımızın koptuğunu görüyorum. Bizde ne yaptık, yaş sınırını 18’e kadar indirerek, Haydi İnegöl Ecdat Seni Bekliyor dedik. 1915’ten günümüze 1915 kişi ile, 1915 hatmi şerif ile Çanakkale Tarihe Yolculuk başlatıyoruz dedik. Şuanda başvurular 3 bini aştı. İlk seferimizi 18 Mart gecesi başlattık. Çok mutlu olduk ilk seferde ilk iki aracımızı gönderirken. Gece 12’de yanlarına gittim, hem hayırlı yolculuklar diledim hem de fikirlerini sordum. Vatandaşlarımızın mutlu olduklarını gördüm. Ben Çanakkale konusunu, geçmişimizde İstiklal Harbinden bu güne kadar tarihi dönüm noktalarımız var, bunların çok iyi anlaşılmasını istiyorum. Nasıl ki Japonya’da Japonlar öğrencilerine atom bombasının atıldığı yeri gösteriyorlar da bizde anlatmak zorundayız. Son süreçte yaşanan olaylardan dolayı diri olduğumuzu görüyorum. Gençlerimize güveniyorum. Gelecek sizlerin. Kendi adıma şunu söylüyorum, keşke o yaşlara geri dönseydim. Sizlere güveniyoruz sevgili gençler. Samimiyetinize, çalışkanlığınıza inanıyoruz. Bunun farkına varırsak ülkemizin önü açık ve bu başımıza gelen olayların inşallah önüne geçmiş oluruz. Çünkü daha diri oluruz, geçmişi bileceğiz, geleceğe nasıl yön vereceğimizi bileceğiz.. Bugün Suriye’de bir mücadele veriyorsak, öncelikle kendi güvenliğimizi koruyoruz, beraberinde Müslüman kardeşlerimizin güvenliğini sağlamak için orada bulunuyoruz. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum, inşallah bir daha şehit vermeyiz ama ihtiyaç olması halinde hepimizin birer şehit adayı olduğunu belirtmek istiyorum” dedi.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş