İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, geçtiğimiz hafta Bursa Valisi İzzettin Küçük’ün elinden Devlet Övünç Madalyası’nı alan 15 Temmuz Gazisi Selahattin Yaşar’ı ziyaret etti. Ziyarette açıklamalarda bulunan Başkan Taban, “Bu vatanı, bu toprakları yoldan geçerken bulmadık. Bir yerlerde şehitler verdik ama bunları daha doğru anlamamız lazım. Daha doğru anlayıp genç nesle aktarmamız lazım. Çünkü bu hesap kitapların hiç bir zaman bitmeyeceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
İnegöllü 15 Temmuz Gazisi Selahattin Yaşar, geçtiğimiz hafta Bursa’da düzenlenen program ile Bursa Valisi İzzettin Küçük’ün elinden Devlet Övünç Madalyası’nı aldı. Belediye Başkanı Alper Taban 15 Temmuz Gazisi Yaşar’ı evinde ziyaret ederek, o karanlık gecede yaşanan olayları birinci ağızdan dinledi.
TAYYİP ERDOĞAN SOKAĞA ÇIKIN TALİMATI VERİNCE, BİZ DE DIŞARI ÇIKTIK
İlk olarak darbe girişiminin ilk anlarını anlatan Selahattin Yaşar, “Ben aslen Ankaralıyım. Düğünümüz vardı Ankara’da. Cuma günü İnegöl’den Ankara’ya gittim ama düğünümüz Cumartesiydi. Cuma günü akşam namazını kıldıktan sonra mailimi açtım. O anda bana bir mail geldi, “İstanbul’da darbe olmuş, köprüleri kapatmışlar” diye. Hatta bende şakayla karışık yat uyu bu zamanda böyle darbe mi olur dedim. İstanbul’daki asker yeğenime telefon açtım. Böyle bir durum var siz darbe yağıyormuşsunuz dedim. Yeğenim de bana, “Dayı fetöcüler darbe yapmış. Bizi lojmandan çıkarmıyorlar” dedi. Sonra haberleri açtık. Düğün evi olduğu için evde çok kişi vardı. Kanalın bir tanesinde galiba Melih Gökçek’in oğluydu, buna direneceğiz falan dedi. Hiç unutmuyorum yeğenim bana dedi ki, “Amca sizi vururlar”. Ben de dedim ki kızım dedem 18 yaşında Çanakkale’de şehit oldu, amcan 56 yaşında, çok bile yaşamış dedim. Biz dışarı çıkmaya çalışırken hani bize bir şey olur diye tutmaya da çalıştılar. Tam o sırada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sokağa çıkın talimatı verince, biz de dışarı çıktık” dedi.
“Sokağa çıkınca ilk hedefimiz havaalanına gitmekti” ifadeleri ile konuşmasını sürdüren Yaşar, “Sonra yolda karşılaştıklarımız bizlere dediler ki Emniyet Müdürlüğü’nün etrafını sarmışlar, polislere katliam yapacaklarmış oraya gidin. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün oralarda bir köprü var. Biz tam köprünün üzerine yanaştığımızda, yaralılar gelmeye başlamıştı. Biz aileden 5 kişiydik. Tabi kız yeğenim falan da vardı yanımda. Ben yaralıları görünce biz önden gideceğiz siz geriden gelin dedim. O arada tabi ateş ediliyordu. Ateş edilirken birileri yere düşüp yerine başka birileri geçiyordu. Bizde köprünün üzerinden yürümeye başladık. Köprünün üzerinde 3 araç, bir de zırhlı araç ve iki tane de uzakta asker vardı. Köprünün üzerindeki askerlerden silahlarını almayı düşündük aslında. Hiç unutmuyorum, kadının biri köprünün üzerindeki askere dedi ki, “Sen beni vur, senin gibi bir şerefsizde anneni vursun İstanbul’da”… Sağda olan askerler ateş etmeye başladılar o anda yine. Yanımdaki genç ayağımdan vuruldum abi dedi. Sonra yere düşünce bana dedi ki abi göğsünden vurulmuşsun sen dedi. İlk önce sıcaklık hissettim boynumda. Sonra baktım hakikaten ayağıma kadar kan inmiş. Ben aslında çok ağır yaralı falan değildim ama beyin damarlarımda tıkanma olduğu için kan sulandırıcı kullanıyorum. Yine bende bir şey yok dedim. İki kişi gelip bizi oradan aldılar. Ankara Hastanesi’ne getirdiler bizi. 15-16 kişi daha varmış hastanede. Zaten hastane çok kalabalıktı. Yanımda bulunan yaralı genç, “Abi bizi vurdular sıkıntı yok ama eğer darbe başarılı olursa, önce bizi sonrada buradaki doktorları kurşuna dizerler” dedi. Genç bir doktor kardeşimiz vardı. Hatta oda tebessüm etti inan doğruyu söylüyorsun ama inşallah başarılı olamayacaklar dedi. Biz hastaneye geldiğimiz de saat 2 olmuştu. Hastanede tedavi olduktan sonra düğün nedeni ile sabah hastaneden çıktım” ifadelerini kullandı.
HAMİLE KADININ SÖYLEDİKLERİ
“Osmanlı ruhu hiç bitmedi” ifadeleri ile konuşmasını sürdüren Yaşar, “Biz ateş hattındayken bir tane hamile bayan gördüm. Demim ki kardeşim senin ne işin var bu halinle? Bana dedi ki, “Abi evladım Suriyeliler gibi vatansız yaşayacaksa,benimle beraber şehit olsun”… Hani dedik ya Osmanlı ruhu diye, işte Osmanlı ruhu bu” dedi.
DEVLET DESTEK OLUYOR
Yaşar, “Kaymakamlığa bağlı Sosyal Yardımlaşma Müdürü bana telefon açıp Aile ve Sosyal Politika Bakanlığı’ndan arayıp bilgilendirmişler, İnegöl’de bir gazimiz var, gidin ilgilenin demişler. Sonra kaymakamlığa gittik, görüştük. Ankara’dan telefon açtılar sonra. Bir müddet sonra da Aile ve Sosyal Politika Bakanlığı’nın Valiliğe bağlı bir bölümü varmış, oradan 3 kişi geldi. Onlarla da bir görüşmemiz oldu” ifadelerini kullanarak, devletin kendilerine destek olduğunu belirtti.
KIŞLAYA GERİ DÖNEMEZLER
Gazi Yaşar, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Çanakkale’de düşmanımız belliydi. Karşımızda Türkçe deyimi ile gavur vardı. Ama 15 Temmuz bambaşkaydı. 15 Temmuz’da eline silah verdiğimiz adamlar silahları bize doğrulttu. Biz onlara hiç bir şey yapmadık. Biz onları şehit ve gazi olarak durdurduk. Dikkat edilirse, bizim orada öldürdüğümüz kimse yoktu. Biz canımızı vererek onları durdurduk. Bundan sonra böyle olur mu? Bundan sonra inşallah böyle bir kalkışma olmaz. Bundan sonra böyle bir şey olursa zaten çıplak elle çıkmayız. O zaman diyeceğiz ki başa baş, dişe diş. Yani bundan sonra bu ülkeye bir şey yapmaya kalkışanlar sokağa çıkarsa belki biz şehit oluruz ama onlar da kışlasına dönemez”
TABAN’A TEŞEKKÜR
“Başkanım ayaklarınıza sağlık. Ziyaretiniz bizleri mutlu etti, Allah razı olsun çok teşekkür ediyorum”
DOĞRU ANLAYIP GENÇ NESLE AKTARMAMIZ LAZIM
15 Temmuz Gazisi Selahattin Yaşar’ın olayları anlatması ile o günü yeniden yaşadığını belriten Belediye Başkanı Alper Taban, “Bugün güne Bereket Sofrası ile başladık. Her hafta farklı camilerde cemaatimiz ile bir araya geliyoruz. Ben tabi göreve yeni geldiğim için konuyu çok iyi bilmiyorum ama arkadaşlarımıza bana konuyu getirdiğinde 15 Temmuz’da yaşanan bu olayla alakalı İnegöl’de de bir ağabeyimiz var onu ziyaret etmek ister misiniz dediler. Tabi ki ziyaret edelim neden ziyaret etmeyelim dedim. Çünkü konuya hakikaten vakıf olmuş insanlarda olayları dinlediğinizde daha iyi anlıyorsunuz. O vesile ile geldik. Allah razı olsun kapılarınızı bize açtınız. Selahattin abimiz 15 Temmuz olaylarını bizatihi yerinde yaşayan gazimiz. Ondan o geceyi tekrar dinlemek istedik. Belki yaşanan acıyı tekrar tekrar gündeme getiriyoruz ama bunu daha doğru idrak edebilmek, daha şuurlanabilmek açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle gençlere, yeni kuşaklara bunları doğru olarak anlatmak durumundayız. Öncelikler ağabeyimize çok çok geçmiş olsun diyor, şehitlerimizi de rahmetle anıyorum. Biz biliyoruz ki rabbim onları cenneti ile mükafatlandıracak. Tabi geri de kalanlara rabbim sabırlar nasip etsin, kolay değil. Ama bu duygu da herkese nasip olmayacak bir duygu. Ben siz anlatırken de onu yaşıyorum. Ölüm korkusu düşünceden çıkıyor ve uzaklaşıyor. O an vatan savunması, daha demin de bahsettiniz hamile bayandan, vatansız doğacaksa benimle şehit olsun demiş mesela. İnanılmaz mesajlar, inanılmaz bir yaklaşım. İşte biz böyle bir milletiz ve ecdadımız da böyleydi. Bu vatanı, bu toprakları yoldan geçerken bulmadık. Bir yerlerde şehitler verdik ama bunları daha doğru anlamamız lazım. Daha doğru anlayıp genç nesle aktarmamız lazım. Çünkü bu hesap kitapların hiç bir zaman bitmeyeceğini düşünüyorum. Muhakkak suretle farklı şekillerde, farklı kılıklara bürünerek saldırı şeklinde veya provokasyonlar şeklinde veya devletin için oyma boşaltma gibi pek çok şekle bürünerek yaşanacaktır. Çünkü dünyada güçler dengesi var ve bu güçler Türkiye’nin güçlenmesi arzu etmiyor, istemiyor. Bu kadar açık ve net. Çok şükür güzel yere gelmiş bir ülkemiz var. Ülkemizde ve şehrimizde yaşayan insanlarımızın refahının arttığını görüyoruz. Bakıyorsunuz, tankını, topunu, tüfeğini kendisi yapan bir devlet var. Geçmişte de bunlar belki yapılabilirdi ama çok şükür yapılıyor” dedi.
Taban sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Ben tekrar Selahattin abimize geçmiş olsun diliyorum. Ziyaret sebebimiz buydu. Çok teşekkür ediyoruz hanenizin kapısını bizlere açtınız. Telaşenizin de olduğu bir zamanda, çocuğunuzun cemiyetinin olacağı günlerde kapınızı açtınız Allah razı olsun”
Konuşmaların ardından Başkan Taban, Gazi Yaşar’a hediyeler takdim etti.