İnegöl Ülkü Ocakları Başkanı Yücel Erim 30 Ağustos Zaferi bayramı nedeniyle açıklamada bulundu. Erim açıklamasında, “30 Ağustos’ta kazanılan zafer Türk’ün içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun asla pes etmeyeceğinin, başka ülkelerin müstemlekesi altında yaşamayı daima reddedeceğinin, kanıyla suladığı toprakları canı pahasına koruyacağının göstergesidir.30 Ağustos’ta bütün dünya Anadolu’nun her karış toprağı için bir büyük kahramanlığa ve Türk’ün kutlu bir zaferine daha şahitlik etmiştir” dedi
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Ülkü Ocakları Başkanı Yücel Erim, “ Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğü ile başlatılan Kurtuluş Mücadelesi, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile zirve yapmıştır. Milletimiz tarihin her döneminde olduğu gibi o günlerde de kendi vatanında esaret altında yaşamayı, emperyalist devletlere maşa olmayı reddetmiş ve muazzam bir mücadele ve direniş neticesinde 30 Ağustos tarihinde destansı bir zaferi daha tarihe kazımıştır. Her türlü yokluğa, yoksuzluğa ve imkânsızlığa rağmen inancından aldığı feyiz ile Türkler imanla Milli Mücadeleye girmiştir. Emperyalist devletlerin, “ artık bitti”, “ Türkler yenildi” dedikleri anda Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde tüm savaş cepheleri bir anda zaferlerle çıkmış ve büyük zafere olaşmıştır. Bitti dedikleri anda yeniden alevlenen Türkün var oluşundan bugüne kadar kendi bayrağı altında ve toprağında bağımsız yaşama ülküsüydü. 30 Ağustos tarihinde elde ettiğimiz ve tarihe not olarak düştüğümüz büyük zafer bir milli refleksin neticesinde şanlı Türk tarihine bir destan olarak eklenmiştir. 30 Ağustos’ta kazanılan zafer Türk’ün içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun asla pes etmeyeceğinin, başka ülkelerin müstemlekesi altında yaşamayı daima reddedeceğinin, kanıyla suladığı toprakları canı pahasına koruyacağının göstergesidir.
30 Ağustos’ta bütün dünya Anadolu’nun her karış toprağı için bir büyük kahramanlığa ve Türk’ün kutlu bir zaferine daha şahitlik etmiştir. Bu nedenledir ki Türk yurdu olan Anadolu Coğrafyası artık “öz vatanımız” olmuştur. Anadolu’yu kolayca ele geçirip, kendi iradelerine ve isteklerine göre sınırları cetvelle çizmeyi alışkanlık haline getirmiş emperyalist devletlerin 30 Ağustos’ta oyunu bozulmuştur. Milletimiz o dönem sınırlarımızın şehit kanıyla çizilebileceğini tüm dünyaya haykırmış ve önemli zaferi perçinlemiştir. Nitekim kazanılan bu kutlu zafere bakıldığı zaman cephede tek bir asker dahi kalsa asla teslim olmayarak sonuna kadar Türk Sancağı dalgalandırılmıştır. Zira şehit kanlarıyla sulanmış ve yurt yapılmış olan kutsal vatan topraklarının savunulması ve muhafazası için başka türlüsünü düşünmek de mümkün değildir” dedi.
TEK EDİLECEK DEVLETİMİZ YOKTUR
Düşmanın tarihten ders çıkarmadığını belirten Erim, “Bugün bir takım iç ve dış düşmanların vatanımızın ve milletimizin birliğini, dirliğini bozmaya yönelik oluşturdukları faaliyetler, savaşla alamadıkları toprakları, masada almak isteyen hayalî düşünürlerin çabasıdır ve bu çabalar boşunadır. Bizim bölünecek bir ekmeğimiz vardır ancak bölünecek bir vatanımız yoktur. Verilecek bir karış toprağımız, ayrıştırılacak, itelenip, ötelenecek bir insanımız, parçalanacak ve terk edilecek bir devletimiz yoktur ve asla olmayacaktır” şeklinde konuştu.
MİLLİYETÇİ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMELİYİZ
Erim sözlerini şöyle sürdürdü, “Milliyetçi- Ülkücü hareket olarak bizlere, yani milletimize 26 Ağustos 1071 yılında emanet edilen bu vatan topraklarına sahip çıkmalı ve düşmanlara karşı, tehlikelere karşı uyanık ve akıllı olmalıyız. Birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya çalışan ve vatanımıza kastedenler göz açtırmamalı, dönemin siyasi adımları yerine Milliyetçi Türkiye’yi inşa etmeliyiz. Bizler davamız nedeniyle iyi biliyor ve inanıyoruz ki, tarihi, ancak onu değiştirme ideali ve iradesi olan yazar ve değiştirebilir. Bu duygu ve düşüncelerimle 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 95. Yılını kutluyor; Türk Milleti’ne bu haklı gururu ve mutluluğu yaşatan başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatıralarını şerefle yâd ediyoruz.”