iNTARF 7. KEZ KAPILARINI AÇTI

İnegöl Belediyesi öncülüğünde MODEF Fuarcılık, İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, İnegöl Ziraat Odası, Muhtarlıklar ile tarımsal sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla düzenlenen İNTARF (İnegöl Tarım Fuarı) 7. kez kapılarını açtı. Fuara Bursa ve İnegöl protokolü yoğun ilgi gösterdi.

Yayınlama: 03.09.2018
618
A+
A-

İnegöl tarımının sahnelendiği ve çiftçilerin de kendilerini tanıtıp yeni pazar yetkilileri ile buluştuğu İnegöl Tarım Fuarı start aldı. Fuar açılış programına Bursa ve İnegöl protokolü yoğun ilgi gösterdi.

 

Programda ilk olarak konuşan İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, “Binlerce yıldır dünyanın en önemli geçim kaynağı olmuştur. Esnafı da,tüccarı da bu sektörün içindedir. Ayrıca binlerce yıl öncesinden bu yana yine ipek böcekçiliği,tütün gibi ürünlerimizde tarım tarafından sağlanmıştır. Gelişmiş ülkeler ilk önce tarımdan başlamıştır. Tarımı belli bir sisteme oturttuktan sonra, fabrikalar kurarak gelişmelerini sağlamışlardır. Bizimde temennimiz bu yöndedir. Yıl bazında Türk çiftçisi olarak 82 milyon ülke nüfusu ve 40 milyon turisti, 6-7 milyon mülteciyi beslemekteyiz. 17 milyarda dolarlık ihracat yapmaktayız ama yetmez. Hem çiğ,hem işlenmiş olarak 50 milyon dolarla çıkarabilirsek Türk tarımı ayağa kalkacaktır. Bugün bildiğiniz gibi tarımın en büyük sorunları girdi maliyetleridir. Mazot,gübre sulama gibi girdi maliyetleridir. Özellikle ilaç anlamında sıkıntı yaşıyoruz devletimiz bu işe bir el atmalıdır. Bu sene ilaçlara %50’nin üzerinde zam geldi. Kırsalda genç nüfusun kalmamsı en büyük sıkıntımızıdır.Hayvancılıkta da aynı problemleri yaşamaktayız. Girdi maliyetleri burada da yüksektir. Burada şöyle bir durum var burada ki en büyük problemimiz süt fiyatlardır. Süt fiyatlarını dengeli tutabilirsek, fiyatı arttırabilirsek hayvancılığımızın kalkınacağını düşünüyoruz. Sanayicilere de büyük iş düşüyor, kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar. Süt fiyatları para yapmayınca kesime gidiyor. İthalat hayvan getiriyoruz ve et fiyatlarının da düşmediğini gördük. Az evvel İTSO başkanımız söyledi. 5 yıl önce büyük bir heves ile başladığımız İnegöl Alası  çiftçimizi güzel bir gelir elde ettirdi. Şimdi buraya kadar her şey güzel ama bu güzel ürünümüz Çin Çekirdeğinin istilası altında toz duman olmaktadır. Bunları kesinlikle sayın bakanımızdan istiyoruz. Şuanda ay çekirdeğimiz yok olmakta. Nasıl Milli Eğitim Bakanlığı varsa tarımın adı değişmeli ve Milli Orman ve Tarım Bakanlığı olmalıdır. Bu milletin ekseriyeti çiftçi olmasaydı 3 kıtaya hükmedemezdik. Paranın işe yaramadığı zamanlarda var. Tarımında ismini değiştirilmesini sizlere söylüyorum. 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyar olduğunu düşündüğümüz tarımın ne kadar önemli olduğunu göreceğiz” dedi.






 

İTSO ve MODEF Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Uğurdağ ise, “İnegöl sanayi şehri ve bunun yanında gerçekten tarım şehri. Bundan önceki Belediye Başkanımıza ve bu dönemde de yöneticilik yapan tüm arkadaşlara İnegöl adına teşekkür ediyorum. Bu fuarımızı bizler kişi,kurum ayrımı gözetmeden ortak organizasyon ile gerçekleştiriyoruz. Gerçekten İnegöl birlikteliğini ortaya koymuş oluyor. Fuar alanımız 16 bin m2, 106 firmamız iştirak ediyor, 24 kalkınma kooperatifimiz katılım gerçekleştiriyor. Bu bağlamda yaptığımız çalışmalar, İç Anadolu da, Batı Karadeniz de tüm muhataplarımıza ulaşıyor. Fuarımızda tarım ekipmanları,meyvecilik ve meyve fidancılığı ön plana çıkmış vaziyette. İnegöl bir marka olmuş şehir. Bizde artık bundan sonraki süreçte meyvecilik ve meyve fidancılığı yönünde daha da geliştireceğiz. Özellikle ben yeri gelmişken burada söylüyorum son zamanlarda Çin’den gelen çekirdek aşırı miktarda kullanılıyor. Bizler yerli malına dönmeliyiz ve milli olmalıyız. Türkiye’de üretilen tercih edilmeli diye düşünüyoruz. Ben tüm halkımızı kendi yeli çekirdeğimizi kullanmaya davet ediyorum” dedi.

 

“Yine tarımı konuşmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz” ifadeleri ile konuşmasına başlayan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “İnegöl bir sanayi şehri, turizm şehri, ancak İnegöl aynı zamanda büyük bir tarım şehridir. 1065 km2’lik bir şehirde 300km2’sinde tarım alanı vardır. İnegöl gerçekten bereketli topraklardan oluşuyor. Elmasından, armudundan,şeftalisinden bir çok meyve yetiştiriliyor. Beraberinde biz bu fuarda özellikle meyvecilik ve fidancılığa da vurgu yaparak bu alanda iyi olduğumuzu hissettirmek istedik. Bu fuarın en başına dönecek olursak Büyükşehir Belediye Başkanımızın döneminde başladı bugün ise meyvelerini vermeye devam ediyor. Ziraat Odamız ile, Bakanlığımız ile MODEF ile güzel bir fuar organize etmek istiyoruz. Ben bir çalışmamızı duyurmak istiyorum. Çiftçimizin sorunlarını problemlerini masaya yatırdık. Ana sorunlarımız olarak depolama,pazarlanma problemleri olduğunu görüyoruz. İnegöl Belediyesi olarak bizler bu işin içinde olsak, sizlerde ürünü üretmeyi hedeflemek olsa ne düşünürsünüz dediğinde biz bu işe varız deniliyor. Çalışmalarımız devam ediyor. Belediyemizin hissedar olacağı bir projeye döndüreceğiz. Tarım konusunda da ciddi bir mesafe alacağımızı umuyorum” ifadelerini kullandı.

 

Daha önce bu fuarın yapılmasında ciddi katkı verdiklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Çok söze hacet yok. Tabi bizimde daha öncede bu sürece katkımız olduğu için yoğun programa rağmen katılmak istedik. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bu yıl daha gelişmiş bir hal var. İlk zamanlarını hatırlıyorum, çok amatördü. Bugün geldiğimiz noktada ciddi bir fuara ulaştık. Şunu unutmamak lazım fuar sadece 4 günden ibaret değildir. Firmalarımız gerekli yerler ile irtibatları sürdürürlerse inanıyorum ki çok daha fazla getirileri olacaktır. Türkiye’nin en iyi üreticileri, sanayiciler bu fuarda gövde gösterisi yapacaklar. Gezen,araştıran milletimiz geride kalmaz. Bundan 10 yıl önce bir belediyenin bir tarım fuarı düzenlemesi sayın Cumhurbaşkanımızın ufku ve vizyonu ile ilgilidir. Belediyeler sadece rutin işlerle değil, şehrin gelişmesi için fuarlar yapıyor, ikili görüşmeler yapıyor. İnegöl’de bunu en iyi yapan yerlerden birisidir” dedi.

 

Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Doktor Muhammed Adak ise, “Ayçekirdeği ile ilgili bir konu geldi. Talimat üzerine arkadaşlar ile temasa geçtik. Gerekli önlemleri almak için Ticaret Bakanlığımız ile bir araya geleceğiz ve gümrük vergisi ve diğer konular ile ilgili sektörün ayakta kalması için gerekli çalışmaları yaptıklarını ilettiler. Biz bakanlık olarak tabi ki bütün çalışmaları en iyi şekilde devam ediyoruz. Bakanlığımızın destekleri ulusal bütçeden sağlanmaya devam ediyor. Arttırılması noktasında çalışıyoruz. Yılda 14.5 milyar dolar bu sektöre destek sağlıyoruz” şeklinde konuştu. 

 

Programa katılan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Bugün, dünden beri acaba burada ne konuşmalıyım diye düşündüm. Normalde hiç düşünmem gelir eleştirimi yaparım. Çünkü 1980-90’ları anar durumda olduğumuz için söyler geçerim. Ama artık eleştirinin artık bir işe yaramadığını görüyoruz. Duyan yok,gören yok. Ülkenin geldiği durum, burada söylenen milli ve yerli kavramlarının çok ötesine gitmiştir. Artık gerçek anlamda birbirimizi dışlayan süreci iteleyip, bu yaman sarmaldan ya hep beraber çıkacağız yada hepimiz aşağı gideriz. Sevgili bakanım burada, bir çok gerekçeyi söyleyecektir. Kendine göre haklı savunmaları da olacaktır. Ben eleştirmek yerine bu halden nasıl çıkarız demek istiyorum. Az önce Ziraat Odası başkanım bir şey söyledi. Dedi ki; tarımsal ihracatımız 17 milyar dolar. Evet hiç bir sorun yok. 2002-2017 tarımsal ihracatımız 193 milyar dolar. Tarımsal ithalatımız 189 milyar dolar. 4 milyar dolar ihracat fazlamız var. Ben çiftçiyim. Tarımı sanayiye çevirip ihracat yapanlar başım üstündedir. Hiç itirazımız yok. Siz Ziraat Odası olarak çiftçilerin sesini duyuracaksınız. 16 yıllık dönemde hammadde alamadık. İhracat ve ithalatın 2 temel dayanağı vardır. Biri gıda maddeleri ve tarım hammaddesi dediğimizdir. Ama çiftçi açısından baktığımızda 16 yılda 72 milyar dolar ithalat vardır, 12 milyar dolar da ihracat vardır. Çitçi gözü ile baktığımızda ithalatın, ihracat farkı 1’e 6’dır. Bu hakkı teslim edeceğiz.İthalatımız,ihracatımıza göre 6 kat daha fazla. Değerli bakanımızın ilgili arkadaşla 14.5 milyar TL destekleme veriyoruz dedi ama 35 milyar TL vermeniz lazım. 2006 yılında çıkardığınız yasaya göre, 2018’e kadar getirdiğiniz süreçte 220 milyar TL vermeniz gerekirsen 102 milyar veriyorsunuz. Çitçinin sizden alacağı 110 milyar TL. Ben çiftçi olarak istiyorum. 2 yıl önce burada söyledim, 4 yıldır parlamentoda söylüyorum. Bu gidişat doğru değildir” diye konuştu.

 

Programda son olarak açıklamalarda bulunan Bursa AK Parti Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, “Esasında bir çok söz söylendi. Bende bir kaç hususa temas etmek istiyorum. Sözlerimin başında bu organizasyonun başlamasında emek veren MODEF Başkanımıza, Belediye Başkanımıza, Tarım Bakanlığımıza, Ziraat Odamıza teşekkür ediyorum. Bir tarafta tarım sanayicilerin, bir tarafta üreticilerimiz inşallah hayırlara vesile olur. Bol kazançlı bir fuar olmasını niyaz ediyorum. Tabi belediyecilik anlamında tarım fuarı hakikaten yerel yönetimler anlamında ulaştığımız noktayı gösteriyor. Büyükşehir Belediye Başkanımızın söylediği gibi belediyecilik kaldırım taşları yapan belediyecilik anlayışı ile büyüdük. Bugün geldiğimiz noktada sosyal belediyecilikle karşı karşıyayız. İnşallah bu noktada, bundan sonraki süreçlerde yerel idaremizde tarım sektörüne daha fazla hizmet sunmaya devam edeceğiz. Bizler sahada siyaset yapan arkadaşlarınız olarak emin olun ki bir yıl başbakan yardımcılığı yaptım. Katıldığım her toplantıda olmazsa olmaz dediklerimizden biri tarımdır. Çünkü Türkiye bir taraftan tarımsal hasılasını arttırmak, diğer taraftan küçük işletmeleri desteklemek ve rekabet etmek zorundadır. Bir tarafta büyük, bir tarafta küçük işletmeler. Belli bir plan dairesinde muhkem hale getirmek zorunludur. Şunu unutmayın 2005 yılından bu yana Türkiye tarımsal hasıla konusunda Avrupa’da birincidir. Türkiye son 16 yılda destekleme gördüyse sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın fikirleri iledir. Çiftçimizin ve üreticimizin diğer taraftan tüketicinin de hakkını ve hukukunu korumakla mükellefiz. Her şey de olduğu gibi tarımsal alanda da yerli ve milli üretime güçlü bir şekilde destek vermemiz gerekiyor ve bunu yapıyoruz. Değerli kardeşlerim 16 Nisan’da ülke bir referandum, 24 Haziran’da ise genel seçim yaşadı. Biraz evvel ki arkadaşımız konuştu burada, keşke kalsaydı da burada istişare etseydik. Yapıcı eleştiri ile ilk defa böyle gördüm kendisini. Eğer bir vatanınız varsa, bayrağınızda vardır, bahçenizde vardır. Bir vatanımız yoksa ne bayrağımız ne bahçemiz vardır. Bir kere siyaset yapanlar şunu bilecekler. Yerli ve millilik konusunda ben nerede duruyorum diye bakacaklar. Sadece eleştirisel bir yaklaşımla, sadece Recep Tayyip Erdoğan’a bakarak iyi yada kötü ayrımı yapmadan, sadece ondan çıktı diye eleştir yapmak değil. Elbette konuşmamız lazım ama önce yerli ve milli olmamız lazım. Burayı siyasete boğmak istemiyorum. Bizim öncelikle bu vatanı bölmeye çalışanlara, üzerinde sopa sallayanlara karşı birlik ve beraberlik ruhu içerisinde olmamız lazım. Sadece Tayyip Erdoğan’ı yıkmak için ülkeyi yıkmayı göze almak siyaset değildir. Siz istediğiniz kadar bu ülkenin renklerini meclise taşıyın. O renkli çiçekler Eren Bülbül’ün katilinin cenaze törenine gidiyor haberiniz var mı?  Arife günü şehit yakınları şehit mezarlığına giderken, HDP’li milletvekilleri PKK’lı teröristlerin mezarlığına gidiyordu. Önce siyaset yerli ve milli olacak. İnegöl’ün Allah var göz kamaştıran bir yeri  var. Bir taraftan insanı,mobilyası,köftesi ve diğer taratan tarımsal hasılası. İnegöl’de tarımsal alanda faaliyet gösteren arkadaşlar ile istişare ediyoruz” diye konuştu.  



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş