Uludağ Üniversitesi İnegöl İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğünün kendisine yönelik yaptığı haksızlık ve engellemeler nedeniyle görevinden istifa edeceğini açıkladı. Canbolat, konu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, “Yanlış uygulamalar karşısında susmamak gerekiyor. İyi ilişkilerimiz var ama bu iyi ilişkilerin güzel icraatla da kendini pekiştirmesi lazım. Bunların olmadığını gördüm. Kamu kaynağının adaletsiz kullanımıyla ilgili bir durum varsa ve soru sorduğunuzda sonra konuşalım deniyorsa olay değişiyor. Susmak bazı yanlışlara ortak olmak anlamına gelebilir” dedi.
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve İnegöl İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat, makamında düzenlediği basın toplantısında istifasını açıklayarak, öğretim üyeliği görevini sürdüreceğini bildirdi.
Toplantıya sebep olan 2 gücün olduğunu ifade eden Uludağ Üniversitesi İnegöl İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat, “Biri vicdanım diğeri de Allah… Allah’ın bir başka ismi haktır, adalettir. Bu fakültenin oluşumu esnasında ve sonrasında neler olduğunu hepimiz biliyoruz. 1 yıl önce dekanlık görevini yaparken vicdani rahatlık içerisinde yürütebilmeme engel teşkil ettiğini düşündüğüm bazı durumlardan dolayı hakkaniyet ilkelerine uymayan olaylar yaşandı ve göreve devam edemeyeceğim kararına varıp bırakmayı düşündüm. Ama fakültede öğretim üyelerimizle yaptığım görüşmelerde bu aşamada bırakıp gitmenin uygun olmayacağı kanaatine vardık. Bu durumu açık yüreklilikle YÖK’e bildirdim. Ondan sonra geçen süre içerisinde sizlerinde tanık olduğunuz güzel bir durum oldu. İstişare kurulu oluşturup kampüsü geliştirdik. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Doğrudan görüşülüp size bir şeyler söylenmezken arkadan bir takım ithamlar olduğunu öğreniyorsanız o çok daha kötü oluyor. Bunu öğrendikten sonra susmak doğru olmayacaktı. Sükut ikrardan gelir diye bir söz vardır. İtham edildiğiniz durumun gerçeğe aykırı olduğunu dile getirmeniz gerekir ve gerçeğin de ortada araştırılması lazım. Uzun süren dekanlık görevi sırasında ortaya çıkan bir takım olumsuzluklardan bahsediliyorsa ve bu yüzünüze söylenmiyor da arkadan birilerine iletiliyorsa bunun ne olduğunun sorulması lazım. Son 1 yıl içinde ortaya çıkan üniversite yerleşke alanı bir olumsuzluk mudur? Fakültenin 7 yıl önce sıfırdan başlanarak bu akademik kadroyla bu hale getirilmesi olumsuzluk mudur? Yoksa olumsuzluk bazı kurumlarda haksız ve adalete uymayan işlemler yapılırken soru sormak mıdır? Bunların dile getirilmesi lazım. Bu durumda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şuana kadar 3 dekan görevini bıraktı. Rektörlüğün akademik mevzuata uymayan, yukarıdan müdahaleci işlemleri karşısında görevi bıraktılar. Ben 1 yıl önce gerekçelerimi de dile getirerek bırakmak istediğimi bildirmiştim” dedi.
YÖK’E GİRİŞİMİMİZ OLACAK
“Her şeyin bir sonu var” diyen Canbolat, “Daha iyiye doğru gidecekse birileri yanlış yaptığında sizin bunu dile getirmeniz hatanın düzeltilmesine vesile olacaksa görevi bırakmak daha erdemli bir iştir. Yanlış uygulamalar karşısında susmamak gerekiyor. İyi ilişkilerimiz var ama bu iyi ilişkilerin güzel icraatla da kendini pekiştirmesi lazım. Bunların olmadığını gördüm. Kamu kaynağının adaletsiz kullanımıyla ilgili bir durum varsa ve soru sorduğunuzda sonra konuşalım deniyorsa olay değişiyor. Susmak bazı yanlışlara ortak olmak anlamına gelebilir. O bakımdan bu işi ya yaparsınız ya yapmazsınız. Yapıyormuş gibi görünüp işi yapmamak emanete ihanettir. Sadece bana karşı değil en yakın yardımcılarına karşı da böyle ama kimsenin sesi çıkmıyor. O zaman burada bir sorun var. Ben burada işimi hakkıyla yapamayacağımı düşünüyorsam bunu dile getirip görevi bırakmaya hazır olduğumu ifade ederim. Dekanları rektör atamıyor, YÖK atıyor. Dolayısıyla muhatap YÖK’tür. Ben YÖK’e bunları bildirdim. Bu noktada YÖK’e girişimimiz olacak. Bırakıp gitmek değil ama artık iş yürümüyorsa, gelecek kaynaklara mani olunuyorsa, rektör ben dekanlığı kendime almak istiyorum diyorsa o noktada YÖK’ün bunu bilmesi lazım. En doğru olan neyse yapılmalı. Diğer dekanlar bıraktılar, sessizce gittiler ama ben en azından burada bir yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum. Eğer bunun düzeltilmesine vesile olacaksa bu da bizim için iyi bir durum olabilir. Adalet ne nereye gerekirse onu oraya koyma işidir demiştir. Aksi halde o bir zulüm olur, haksızlık olur. Buna dikkat edilmesi gerekir. Sözde durulmuyorsa, söylenenin aksi yapılıyorsa orada iyilik olmaz” diye konuştu.
“HAK VE ADALET ADINA SUSMAMAK GEREKİR”
7 yılda öğrenci sayısının 45’ten 750’ye çıkarıldığını bildiren Canbolat, “Dersliğe ihtiyaç var. Bunları rektörlüğe yazdık. Ortak kütüphane istedik. Rektör yardımcısı tamam dedi ama aylar geçtiği halde herhangi bir geri dönüş olmadı. İşe başlarken gayet güzel niyetlerle başlandı. Yeni rektörümüz YÖK’ün İnegöl İşletme Fakültesiyle yeniden devam etmesi gerektiğini söyledi. Biz zaten daha öncesinde burada başladık, işler devam ediyordu. Benim açımdan o sürede kesintiye uğramaması için birlikte çalışmak uygun olacaktı. Güzel niyetler içerisindeydik. Üniversitenin başarısı için çalıştım. Sonuçta istenen olmadı. Gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve kamuoyuna iletilmesini sağlıyorsunuz. Ben vicdanıma ve Allah’a hesap vereceğim. Bu noktada nereye varırsak varalım ona razı oluyoruz. Vicdan ölçülerine vurduğunuzda hata yapmazsınız. Ferasetle bakanlar gerçeği görür. İyi ve hoş görünme gayesine girmeden gerçeği görmek isterseniz başarıya ulaşırsınız. Üniversite sadece fiziki mekânlardan ibaret değildir. Üniversite demek eşyanın hakikatini bilip öğretmek ve ona uygun bir davranış modeli önermektir. Eşyanın hakikatine uygun davranırsanız adalet olur, aykırı davranırsanız haksızlık olur, zulüm olur. Haksızlığa destek vermek susarak, hiçbir şey yapmadan da olur. Hak ve adalet adına susmamak gerekir. Hukukta temel ilke, usul esastan önce gelir. Usul bozuksa varacağınız yer yanlış yerdir. Bir yerde kadro ilan ederken akademik kadrolar ilan etmenin usulü bellidir. Onlara uygun davranmadığınızda başka faktörler ve ilişkiler devreye girerse bu yanlış olur. Dolayısıyla hatada ısrar etmek de insanı yanlış bir yere getirir. Bütün bunları bu süreçte gördük. Bunu bir istifa açıklaması gibi de düşünebilirsiniz, YÖK’e bu durumu arz etme talebi olarak da görebilirsiniz. Amacımız burada kalmak ya da gitmek değil, amacımız doğru bir iş, hizmet yapılıyorsa bunun devam etmesidir. Dekanlık görevini bırakıp gitmem İnegöl İşletme Fakültesi ve yerleşkenin geleceği için iyi olacaksa Rektör dekanlığı kendi uhdesine alarak buraya kaynak aktaracaksa şuanda burayı bırakmaya razıyım. Yeter ki 7 yıl önce başlattığımız bu fakülte daha iyi yerlere gelsin. Şuanda mevcut konumum itibariyle kendimi öğrencilerimin, öğretim üyelerimizin taleplerini karşılayacak pozisyonda göremiyorum. 3 bölümümüze yüksek puanla gelen bölüm birincilerine öğrenim bursu vermek istedik. Bu burs işadamlarından temin edildi. Bu bir örnektir. İnegöl’de gerek öğrencilerin gerek akademik personelin geleceği için neler yapılabilirse tanık oluyoruz. Fakülte istişare kurulumuza teşekkür ediyorum. Yönetim bilişim sistemlerinde bir öğretim görevlimiz eksik. Burada kişiyi de gösterdik ama herhangi bir sonuç alınmadı. Başka yerlerde kadro sınavları yapıldığını görüyoruz. Bunlar uygun olmayan şeyler” ifadelerini kullandı.
ÖĞRETİM ÜYELİĞİME DEVAM EDİYORUM
Öğretim üyeliği görevine devam edeceğini belirten Canbolat, “Buradaki görevim sadece idari görevdir. Öğretim üyeliğime elbette devam ediyorum” dedi.